18 Aralık günü Savcı Öz, Emniyet'te ne yaptı?
Savcı Öz 18 Aralık'ta emniyette ne yaptı? Tanık polisler HSYK müfettişlerine anlattı.
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında gözaltında bulunan Bakan çocuklarının sorgusu sürerken dönemin Başsavcı vekili Zekeriya Öz’ün neden emniyete gittiğini bu kez polisler anlattı. HSYK Müfettişi tarafından dinlenen polisler, “Savcı Öz, soruların değiştirilmesi delil karatma suçudur’ uyarısında bulundu” dedi.
Radikal'in haberine göre;17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında gözaltına alınan bakan çocuklarının sorgulandığı gece savcı Zekeriya Öz’ün emniyete neden gittiği tartışma konusu olmuştu. O gece yaşananlara dair dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz’ün neden emniyete gittiği, yaşananları anlatan savcı Celal Kara tarafından hazırlanan tutanakta yer almıştı. Tutanakta, “şüphelilerin sorgusu sürerken görevden alınan polislerin yerine atanan amirler tarafından cebir ve baskı uygulanarak dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler ile Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış’a ait teknik takip tutanaklarının sorgu zabıtlarından çıkarılması istendiği” ihbarı üzerine savcı Öz’ün emniyete gittiği bilgisi yer almıştı. Şüphelilerin sorgusunun devam ettiği 18 Aralık 2013 günü Savcı Öz’ün emniyete neden gittiği konusunda, Savcı Öz ve Celal Kara hakkında HSYK tarafından yapılan soruşturma kapsamında dinlenen polislerin HSYK Müfettişlerine verdiği ifade de o gece yaşananlar şöyle anlatıldı:
Tanık polis Levent Mustafaoğlu: 2001 yılında polis akademisinden mezun oldum ve o tarihten beri İstanbul’da görev yapmaktayım. Önce Çevik Kuvvette daha sonra Organize Şube Müdürlüğünde çalıştım. 26.12.2013 tarihinde Başakşehir Koruma Amirliğine daha sonra da Küçükçekmece Polis Merkezi Amirliğine atandım. Organize Şube Müdürlüğünde İdari Büro Amiri olarak çalışmaktaydım. 17 Aralık operasyonundan bir gün sonra akşam 17.00 sıralarında şubedeyken televizyonda canlı yayın olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz’ün emniyete geldiği belirtiliyordu. İlk önce görevden alınan Emniyet Müdürümüz Hüseyin Çapkın’ı ziyarete geldiğini düşünürken, bizim şubenin olduğu bloga doğru yöneldi. Şubeye geldiğinde kapıda ben karşıladım. Kendisi şube müdürünü sordu. Emniyet Müdürümüz Hüseyin Çapkın’ın yanında olduğunu belirttim. Bu sırada kendisini Şube Müdür Yardımcısı Murat Bingöl’ün odasına aldık. Şube müdürünü aradım ve Zekeriya Bey’in geldiğini söyledim. Kendisi ‘benim odama alın geliyorum’ dedi. Başsavcı Zekeriya Bey’i şube müdürünün odasına aldık. Bu sırada il Emniyet Müdür Yardımcısı Erkin Adalar geldi. Odada şube müdür yardımcıları ile ben, Ayhan Arıkanoğlu ve Sait Gök vardı. 5-10 dakika sonra Organize Şube Müdürü ve Mali Şube Müdürü geldiler. Yeni atanan görevlilere hayırlı olsun dedi. Biraz sohbet ettikten sonra, soruşturmayı yürüten Celal Kara’ya soruların değiştirildiğine dair bilgilerin geldiğini, Kara’nın çok sinirlendiğini, emniyete gelip görevlilerin ifadelerini almak istediğini, kendisinin de sakinleştirip ben gider görüşürüm şeklinde söylediğini belirtti. Soruların değiştirilip, delil karartma suçunu oluşturacağını, bunun da çok ağır olduğu, soruların değiştirilmesinin daha çok Mali Şube'de yapıldığına dair bilgilerin bulunduğunu, kendisinin daha önceden polise çok yardımcı olduğunu, polislerin de kendisine çok yardımcı olduğunu uyumlu çalıştığını, ancak soruların değiştirilmesinin sorumluluk doğuracağını belirterek, soruların CD ortamında mühürlü zarf içerisinde kendisine gönderilmesini istedi. Toplam yarım saat kalmıştır. Daha sonra Hüseyin Çapkın’ın yanına gitti.”
'SORULARI DEĞİŞTİRMEK ÖRGÜTE YARDIM SUÇU'
Tanık polis Ayhan Arıkanoğlu: 18 Aralık günü Organize Şube'de iken İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz’ün şubeye geldiğini öğrenince Levent Mustafaoğlu ile birlikte karşıladık. Şube Müdürümüzü sorunca, olmadığını Emniyet Müdürümüz Hüseyin Çapkın ile beraber olduğunu söyledik. Bu sırada Şube Müdür Yardımcımız Murat Bingöl odasına davet etti. Levent Mustafaoğlu Şube Müdürümüzü arayarak Zekeriya Bey’in geldiğini haber verdi. Şube Müdürümüzün odasına geçtik. Emniyet Müdür Yardımcımız Erkin Adalar ve şube müdürümüz geldi, odada şube müdür yardımcıları ve emniyet amiri Sait Gök, Levent Mustafaoğlu ve ben vardık. Zekeriya Bey yeni atamalar hayırlı olsun dedi, daha önce nerede çalıştıklarını sordu. Erkin müdür ile biraz sohbet ettikten sonra, soruşturmayı yürüten savcı Celal Kara’ya soruların değiştirildiğine dair bilgilerin geldiğini, emniyete gelerek görevlilerin ifadelerini almak istediğini, kendisinin de sakinleştirip, ben gider görüşürüm dediğini, kendisinin birçok soruşturmada görev aldığını, bu süreçte polislerle çok uyumlu çalıştığını, polisler hakkında birçok soruşturmada da taktir hakkını lehine kullandığını, ancak soruları değiştirmenin delil karartma suçu oluşturacağını, hatta ilerisinde örgüte yardım bile olabileceğini, bunun da çok ağır bir suç olduğunu belirtti. Soruların daha çok Mali Şubede değiştirildiğine dair bilgiler aldıklarını belirterek Mali Şube Müdürünü sordu. Bu sırada Mali Şube Müdürü gelince aynı konuşmaları ona da tekrar etti. Önceden hazırlanan soruların CD ortamında mühürlenerek kendisine verilmesini istedi. Toplam 30-40 dakika kaldıktan sonra, Çapkın’a uğramak üzere ayrıldı.”
Celal Kara, 18 Aralık’ta yaşananları tutanağa yansıtmıştı
Savcı Öz’ün 18 Aralık günü emniyete gidiş nedeni 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcı Celal Kara’nın 20 Aralık tarihli tutanağı ile ortaya çıkmıştı. Kara’nın tutanağında şu bilgilere yer verilmişti.
“Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2012-120653 sayılı soruşturmasında 17.12.2013 yapılan operasyona müteakip İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde şüphelilerin savunmalarının alınması esnasında Cumhuriyet Başsavcılığımızca dosyadaki deliller doğrultusunda hazırlatılmış olan sorulara 19.12.2013 tarihindeki şüpheli ifadelerinin alımı esnasında yeni atanan amirlerce cebir ve baskı uygulanmak şekli ile bilhassa Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile ilgili olan teknik takip tutanakları ile ilgili üretilmiş olan soruların savunmaları alınmakta olan şüphelilere sorulmaması ve sorular arasından çıkarılması istenildiğinden telefon ihbarı ile istihbarat olunması üzerine o esnada gene C.Başsavcılığı’mızca yürütülüp tıpkı günlerde operasyon üretilmiş olan 201324880 sayılı soruşturmada gözaltına alınmış olan şüphelilerden 10 bireyin savcılığımıza getirilmiş olması ve bunlarla ilgili adli işlemlerin yürütülebilmesi için direkt müdahale imkânının bulunmaması sebebi ile o sırada halen adliyede bulunmaktadır olan ve bahsi geçen dosyaların yürütüldüğü Kaçakçılık ve Narkotik Suçlar Bürosu Başsavcı vekilliği vazifesini yürütmekte olan ve koordinasyondan mesul vekil olan Zekeriya Öz’e durumun aktarılması üzerine kendisinin emniyet binasına giderek savunmaların alınması sırasındaki gayri kanuni ve suç yapan müdahalenin engellenmesi amacıyla uygun halde olan Başsavcı vekili Zekeriya Öz, Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü Binası’na giderek hukuki yetkisi çerçevesinde müdahaleyi engellediği ve evvelce savcılığımızda hazırlatılmış olan Özgün soru metinlerinin yazılı ve CD ortamında nüshalarını 3 tane mühürlü zarflar içinde teslim alıp yaklaşık 1,5 saat kadar da anlatım alma işlemlerine nezaret ettikten sonra emniyet binasından ayrıldığı ve teslim almış bulunduğu soru metinlerini içeren 3 tane mühürlü zarfı soruşturmayı yürüten tarafıma tevdi ettiğine ve yukarıda anlatılan suç teşkil müdahaleyi yapanlar konusunda adli işleme temel olmak üzere iş bu tutanak tanzim ile imza altına alındı.”
Radikal'in haberine göre;17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında gözaltına alınan bakan çocuklarının sorgulandığı gece savcı Zekeriya Öz’ün emniyete neden gittiği tartışma konusu olmuştu. O gece yaşananlara dair dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz’ün neden emniyete gittiği, yaşananları anlatan savcı Celal Kara tarafından hazırlanan tutanakta yer almıştı. Tutanakta, “şüphelilerin sorgusu sürerken görevden alınan polislerin yerine atanan amirler tarafından cebir ve baskı uygulanarak dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler ile Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış’a ait teknik takip tutanaklarının sorgu zabıtlarından çıkarılması istendiği” ihbarı üzerine savcı Öz’ün emniyete gittiği bilgisi yer almıştı. Şüphelilerin sorgusunun devam ettiği 18 Aralık 2013 günü Savcı Öz’ün emniyete neden gittiği konusunda, Savcı Öz ve Celal Kara hakkında HSYK tarafından yapılan soruşturma kapsamında dinlenen polislerin HSYK Müfettişlerine verdiği ifade de o gece yaşananlar şöyle anlatıldı:
Tanık polis Levent Mustafaoğlu: 2001 yılında polis akademisinden mezun oldum ve o tarihten beri İstanbul’da görev yapmaktayım. Önce Çevik Kuvvette daha sonra Organize Şube Müdürlüğünde çalıştım. 26.12.2013 tarihinde Başakşehir Koruma Amirliğine daha sonra da Küçükçekmece Polis Merkezi Amirliğine atandım. Organize Şube Müdürlüğünde İdari Büro Amiri olarak çalışmaktaydım. 17 Aralık operasyonundan bir gün sonra akşam 17.00 sıralarında şubedeyken televizyonda canlı yayın olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz’ün emniyete geldiği belirtiliyordu. İlk önce görevden alınan Emniyet Müdürümüz Hüseyin Çapkın’ı ziyarete geldiğini düşünürken, bizim şubenin olduğu bloga doğru yöneldi. Şubeye geldiğinde kapıda ben karşıladım. Kendisi şube müdürünü sordu. Emniyet Müdürümüz Hüseyin Çapkın’ın yanında olduğunu belirttim. Bu sırada kendisini Şube Müdür Yardımcısı Murat Bingöl’ün odasına aldık. Şube müdürünü aradım ve Zekeriya Bey’in geldiğini söyledim. Kendisi ‘benim odama alın geliyorum’ dedi. Başsavcı Zekeriya Bey’i şube müdürünün odasına aldık. Bu sırada il Emniyet Müdür Yardımcısı Erkin Adalar geldi. Odada şube müdür yardımcıları ile ben, Ayhan Arıkanoğlu ve Sait Gök vardı. 5-10 dakika sonra Organize Şube Müdürü ve Mali Şube Müdürü geldiler. Yeni atanan görevlilere hayırlı olsun dedi. Biraz sohbet ettikten sonra, soruşturmayı yürüten Celal Kara’ya soruların değiştirildiğine dair bilgilerin geldiğini, Kara’nın çok sinirlendiğini, emniyete gelip görevlilerin ifadelerini almak istediğini, kendisinin de sakinleştirip ben gider görüşürüm şeklinde söylediğini belirtti. Soruların değiştirilip, delil karartma suçunu oluşturacağını, bunun da çok ağır olduğu, soruların değiştirilmesinin daha çok Mali Şube'de yapıldığına dair bilgilerin bulunduğunu, kendisinin daha önceden polise çok yardımcı olduğunu, polislerin de kendisine çok yardımcı olduğunu uyumlu çalıştığını, ancak soruların değiştirilmesinin sorumluluk doğuracağını belirterek, soruların CD ortamında mühürlü zarf içerisinde kendisine gönderilmesini istedi. Toplam yarım saat kalmıştır. Daha sonra Hüseyin Çapkın’ın yanına gitti.”
'SORULARI DEĞİŞTİRMEK ÖRGÜTE YARDIM SUÇU'
Tanık polis Ayhan Arıkanoğlu: 18 Aralık günü Organize Şube'de iken İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz’ün şubeye geldiğini öğrenince Levent Mustafaoğlu ile birlikte karşıladık. Şube Müdürümüzü sorunca, olmadığını Emniyet Müdürümüz Hüseyin Çapkın ile beraber olduğunu söyledik. Bu sırada Şube Müdür Yardımcımız Murat Bingöl odasına davet etti. Levent Mustafaoğlu Şube Müdürümüzü arayarak Zekeriya Bey’in geldiğini haber verdi. Şube Müdürümüzün odasına geçtik. Emniyet Müdür Yardımcımız Erkin Adalar ve şube müdürümüz geldi, odada şube müdür yardımcıları ve emniyet amiri Sait Gök, Levent Mustafaoğlu ve ben vardık. Zekeriya Bey yeni atamalar hayırlı olsun dedi, daha önce nerede çalıştıklarını sordu. Erkin müdür ile biraz sohbet ettikten sonra, soruşturmayı yürüten savcı Celal Kara’ya soruların değiştirildiğine dair bilgilerin geldiğini, emniyete gelerek görevlilerin ifadelerini almak istediğini, kendisinin de sakinleştirip, ben gider görüşürüm dediğini, kendisinin birçok soruşturmada görev aldığını, bu süreçte polislerle çok uyumlu çalıştığını, polisler hakkında birçok soruşturmada da taktir hakkını lehine kullandığını, ancak soruları değiştirmenin delil karartma suçu oluşturacağını, hatta ilerisinde örgüte yardım bile olabileceğini, bunun da çok ağır bir suç olduğunu belirtti. Soruların daha çok Mali Şubede değiştirildiğine dair bilgiler aldıklarını belirterek Mali Şube Müdürünü sordu. Bu sırada Mali Şube Müdürü gelince aynı konuşmaları ona da tekrar etti. Önceden hazırlanan soruların CD ortamında mühürlenerek kendisine verilmesini istedi. Toplam 30-40 dakika kaldıktan sonra, Çapkın’a uğramak üzere ayrıldı.”
Celal Kara, 18 Aralık’ta yaşananları tutanağa yansıtmıştı
Savcı Öz’ün 18 Aralık günü emniyete gidiş nedeni 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcı Celal Kara’nın 20 Aralık tarihli tutanağı ile ortaya çıkmıştı. Kara’nın tutanağında şu bilgilere yer verilmişti.
“Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2012-120653 sayılı soruşturmasında 17.12.2013 yapılan operasyona müteakip İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde şüphelilerin savunmalarının alınması esnasında Cumhuriyet Başsavcılığımızca dosyadaki deliller doğrultusunda hazırlatılmış olan sorulara 19.12.2013 tarihindeki şüpheli ifadelerinin alımı esnasında yeni atanan amirlerce cebir ve baskı uygulanmak şekli ile bilhassa Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile ilgili olan teknik takip tutanakları ile ilgili üretilmiş olan soruların savunmaları alınmakta olan şüphelilere sorulmaması ve sorular arasından çıkarılması istenildiğinden telefon ihbarı ile istihbarat olunması üzerine o esnada gene C.Başsavcılığı’mızca yürütülüp tıpkı günlerde operasyon üretilmiş olan 201324880 sayılı soruşturmada gözaltına alınmış olan şüphelilerden 10 bireyin savcılığımıza getirilmiş olması ve bunlarla ilgili adli işlemlerin yürütülebilmesi için direkt müdahale imkânının bulunmaması sebebi ile o sırada halen adliyede bulunmaktadır olan ve bahsi geçen dosyaların yürütüldüğü Kaçakçılık ve Narkotik Suçlar Bürosu Başsavcı vekilliği vazifesini yürütmekte olan ve koordinasyondan mesul vekil olan Zekeriya Öz’e durumun aktarılması üzerine kendisinin emniyet binasına giderek savunmaların alınması sırasındaki gayri kanuni ve suç yapan müdahalenin engellenmesi amacıyla uygun halde olan Başsavcı vekili Zekeriya Öz, Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü Binası’na giderek hukuki yetkisi çerçevesinde müdahaleyi engellediği ve evvelce savcılığımızda hazırlatılmış olan Özgün soru metinlerinin yazılı ve CD ortamında nüshalarını 3 tane mühürlü zarflar içinde teslim alıp yaklaşık 1,5 saat kadar da anlatım alma işlemlerine nezaret ettikten sonra emniyet binasından ayrıldığı ve teslim almış bulunduğu soru metinlerini içeren 3 tane mühürlü zarfı soruşturmayı yürüten tarafıma tevdi ettiğine ve yukarıda anlatılan suç teşkil müdahaleyi yapanlar konusunda adli işleme temel olmak üzere iş bu tutanak tanzim ile imza altına alındı.”