15 Temmuz'a 'senaryo' demek suç mu değil mi? İşte Yargıtay'ın son kararı!
FETÖ’nün darbe girişimine kurgu ve “Oscarlık senaryo” diyen Ö.A. yargılandığı Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Aralık 2018’de beraat etti. Adalet Bakanlığı karara itirazda bulundu.
FETÖ’nün darbe girişiminin ardından “Oscarlık bir senaryo, iktidar hırslı bir diktatör: IQ’su düşük bir toplum” şeklinde paylaşım yapan kişi beraat etti. Adalet Bakanlığı, davayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay, beraat kararını bozarken, eylemin ise “suçu övme” suçunu oluşturduğunu belirtti. Uşak’ta yaşayan Ö.A., 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün sonra sosyal medya hesabından, “Oscarlık bir senaryo, iktidar hırslı bir diktatör... IQ’su düşük bir toplum... Hiç uğruna ölen Mehmetçik... Uyumaya devam... Şimdi şov zamanı...” şeklinde paylaşım yaptı. Uşak Başsavcılığı’nca söz konusu paylaşımla ilgili soruşturma açıldı. Başsavcılık, Adalet Bakanlığı’ndan alınan kovuşturma izninin ardından Ö.A. hakkında, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçundan dava açtı.
BERAAT KARARI VERİLDİ
Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme, sanık hakkında suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi. İtiraz edilmeyen karar, 5 Şubat 2019’da kesinleşti.
BAKANLIKTAN BOZMA TALEBİ
Ancak Adalet Bakanlığı söz konusu kararı Yargıtay’a taşıdı. Bakanlık, 17 Temmuz 2019 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından sanık Ö.A. hakkında verilen beraat kararının kanun yararına bozulmasını talep etti. Yargıtay Başsavcılığı, bakanlığın kanun yararına bozma talebi doğrultusunda beraat kararının bozulması için Yargıtay 16. Ceza Dairesine başvurdu.
“SUÇU ÖVME” SUÇU
Yeni Şafak’tan Osman Özgan’ın haberine göre; dosyayı inceleyen 16. Ceza Dairesi, Yargıtay Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğini yerinde görerek, Ö.A. hakkındaki beraat kararını oy birliğiyle bozdu. Kararda, “Eylemin, bütün halinde ve bağlamında değerlendirildiğinde, TCK’nın 215. maddesinde yer alan suçu övme suçunu oluşturacağı gözetilmeden dosya kapsamı ile de uyuşmayan, çelişkili ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırıdır” denildi. Söz konusu karar, bu mahiyetteki ilk karar olması açısından emsal niteliği taşıyor.