15 Temmuz gecesi NTV: Yanlış ata oynuyorsunuz beyler!
Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem, bugün 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde NTV'de yaşanan şok diyaloğu köşesine taşıdı. Ve kimliğini merak edenlere seslendi.
Güzel, Çılgın ve de Sevgili Medya Mahallesi Halkına Selam Olsun!
Hepinize Merhaba Sevgili Dostlarım!
Cümleten hayırlı günler diliyorum.
Ne güzel değil mi? Cuma oluverdi gene!
Su gibi geçti günler.
Sevgili Dostlar, haftanın son yazısıyla karşınızda olmanın heyecanıyla yazdığımı itiraf etmeliyim.
Çok heyecanlıyım, zira bugün ortalık biraz karışacak gibi!
Bu yazımda 15 Temmuz 2016 darbe girişimi gecesi NTV haber merkezinde yaşandığı iddia edilen, bana henüz ulaşan bilgileri gündeminize taşıyacağım.
Malumunuz 15 Temmuz gecesini memleketimize yaşatan ABD’nin finosu, salya sümük kuçu kuçu Fetullah Gülen ile onun uşaklarına milletimiz ve milli iradenin liderleri tarih yazarak, ulusların örnek alması gereken okkalı bir ders verdi.
Fetullah Gülen ve uşaklarına hadlerinin bildirilmesinden sonra memleketin her bir yerinde bazıları onun bunun hakkında “FETÖ sempatizanı ya da kripto FETÖ” falan diyerek istikbal elde etmenin derdine düştü.
BİRBİRİNİ YAFTALAYAN YAFTALAYANA!
Rahmetli Süleyman Demirel’in memleket lügatına hediye ettiği ‘dün dündür, bugün bugündür’ lafını da hatırlattıktan sonra, bu minvalde şekillenen pespaye tiplerin kulağını çınlatmak istiyorum!
Her yerde olduğu gibi medya mahallesinde de “Bu Fefocuydu, şu Fetocuydu’ muhabbetleriyle fişlemeler yapanlar var. FETÖ’nün yurt dışına kaçan uşakları ve onların ‘Abisi’ Ekrem Dumanlı’yla düşüp-kalkanların çoğu 16 Temmuz itibariyle “Reis”e biat ettiğini gösterme telaşındalar!
Ankara’yı, AK Parti Genel Merkezi’ni suyolu yapanlardan söz etsem dudaklarınızı ısırırsınız!
Gezi olaylarında Kabataş yalanıyla ünlenen gazeteci kılıklı tipler başta NTV olmak üzere birçok haber kanalında muteber yorumcu kılığında hemen her gece ekranlardalar!
Bunlar utanma nedir bilmeyen, her dönem tetikçisi tipler!
Bu tipler düne kadar Nazlı Ilıcak’ın yalısında lüks sofralarda kadeh tokuşturuyordu.
Öyle acımasız ve dönem finosu tipler ki bunlar, anlatmakla bitmez!
Bu tetikçi tipler, sırtlan ve bukalemun tipler, şu anda Silivri Cezaevi’nde yatan FETÖ’nün emniyetteki polis kılıklı uşaklarıyla birçok insanın hayatını karartma operasyonlarının medya ayağında yeraldılar.
“Allah bizi affetsin, kandırılmışız” demekle kurtaracaklarını sanıyorlar.
FETÖ’nün zindanlara tıktığı, iftiralarıyla yuvasından kopardığı onurlu, yüz akı bir kardeşimiz olan gazeteci-yazar Nedim Şener’in dediği gibi, bunlar mı gazeteci?
Kimi inlerinde yakalanıp cezaevine kondu, kimisi de ‘Abi’ ve ‘Ablaları’ sayesinde vatana ihanet edip kaçtı!
İşte FETÖ’nün gazetecileri arasında adları sıralananlardan bazıları;
Emre Uslu, Ekrem Dumanlı, Mehmet Kamış, Eyüp Can Sağlık, Ergun Babahan, Mahmut Hazar, Selahattin Sevi, Asım Yıldırım, Kemal Gülen, Ahmet Dönmez, Turan Görüryılmaz, Mehmet Altan, Ahmet Altan, Cevheri Güven, Nazlı Ilıcak, Adem Yavuz Arslan, Abdullah Kılıç, Cuma Ulus, Abdullah Abdulkadiroğlu, Bilal Şahin, Bülent Ceylan, Tarık Toros, Fatih Akalan, Fatih Yağmur, Ali Aslan, Kamil Maman, Ufuk Emin Köroğlu, Ertuğrul Erbaş, Erkan Akkuş, Kerim Gün, Levent Kenez, Muhammed Fatih Uğur, Metin Yıkar, Mürsel Genç, Hanım Büşra Erdal, Murat Aksoy, A. Alparslan Akkuş, Nurullah Öztürk, Rasih Yılmaz, Ömer Şahin, Bayram Kaya, Haşim Söylemez, Seyid Kılıç, Emre Soncan, Habip Güler, Ufuk Şanlı, Yakup Çetin, Mustafa Erkan Acar, Ali Akkuş, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Hüseyin Aydın ,Ahmet Dönmez, Turan Görüryılmaz, Ufuk Emin Köroğlu ve daha niceleri….
FETÖ'nün medya ayağındakiler için bugün birçoğumuz "Bu adamları gazeteci denmez. Çalıştığı yerlere gazete denmez" diyor.
Keskin Kalem varken size rahat uyku yok beyler bayanlar!
* * *
TRT’DEKİ KABUS GECESİNDEN GERİYE KALANLAR
Dönelim 15 Temmuz kabus gecesinde iki haber merkezinde yaşananlara…
Öncelikle şunu diyeyim, televizyonların haber merkezleri ve reji odaları MOBESE kameralarıyla 24 saat kayıt altında.
15 Temmuz gecesine dair televizyon kanallarının yayın merkezlerinde kaydedilmiş görüntülerin ilgili birimlerde analiz edildiğini duydum!
TRT’de hem görüntüler, hem de “kim ne dedi, ne yaptı” didik didik ediliyor. Elektronik posta mesajlarından, sosyal medya hesaplarına varıncaya dek herkes sıkı bir soruşturmadan geçiriliyor.
Özellikle Fetullah Gülen’in sevgili çocuklarından biri olan Ahmet Böken’in yöneticiliği döneminde TRT’ye doldurulmuş yüzlerce kişi soruşturuluyor.
Ağustos ayı ortalarında TRT'de FETÖ operasyonu çerçevesinde Ahmet Böken gözaltına alınmıştı diye hatırlıyorum.
11 Ağustos sabaha karşı 03.00’ten bu yana içerisinde TRT Haber Dairesi Eski Başkanı Ahmet Böken’in de olduğu 50'yi aşkın kişi gözaltına alınmıştı.
TRT yönetiminin de yürüttüğü titiz çalışmalar sonrasında belirlenen isimler gözaltına alınırken polis bu isimlerin TRT’de kullandığı odalarında, dolaplarında, çekmece ve bilgisayarlarında arama ve araştırma yapmıştı.
Bu arada TRT Genel Müdürü Şenol Göka ve yardımcısı İbrahim Eren, gecenin geç saatlerine kadar daha önce haklarında soruşturma açılmasına karşın idari mahkemeleri ve kanunlardaki yetersizliği kullanarak kurumda kalmayı başaranların tespiti için çalışmış, 700’ü aşkın kişi TRT’den atılmıştı. Bu rakamın binin üzerine çıktığı söyleniyor.
TRT neden açıklama yapmaz bu konuda anlamak mümkün değil. Aman ha ne kimseyi kollasınlar, ne de günahını alıp yaksınlar.
Medya mahallesinde herkes kimin ne olduğunu iyi bilir. Bir tek kriptoları çözmek kolay değildir!
* * *
Kanlı darbe girişimi sonrasında darbenin arkasında ki en önemli güç olan Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik yürütülen soruşturmalarda örgüt mensupları birer birer gözaltına alınırken sorguya çekilen Ahmet Böken’in ne anlattıklarını çok merak ediyorum!
Sevgili Dostlar;
FETÖ’nün medyadaki en önemli karargahı olan Samanyolu TV’de çalıştığı sırada Ahmet Böken’i TRT’nin en önemli yönetici koltuklarından birine kimin oturttuğunu öğrenmemiz gerekiyor.
O dönem medyadan sorumlu isim Bülent Arınç idi. Onun talimatı olmadan bugünün Samsun Valisi, o dönemin TRT Genel Müdürü olan İbrahim Şahin asla Böken’e görev veremezdi diye düşünüyorum.
TRT’nin en başındaki isim olan bugünün Samsun Valisi İbrahim Şahin’in Ahmet Böken’i kendisine kimlerin, hangi siyasilerin önerdiğini bilmek ‘hakkımız’ diye düşünüyorum.
Şunu da hatırlatmam gerekiyor; Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 15 Temmuz darbe girişiminden 6 gün sonra Twitter üzerinden değerlendirmelerde bulunmuş, 5 bölümlük bir video halinde yaptığı açıklamada, "Silahlı terör örgütünün Fethullahçı olduğunu o gece öğrendim, bana ahmak diyebilirsiniz" demişti!
* * *
TRT, Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sırasındaki en büyük hedeflerinden biriydi.
Darbeciler bildiri paçavralarını silah zoruyla TRT spikeri Tijen Karaş’a okutmuşlardı o kâbus gecesinde.
Tijen Karaş’ın bir süredir, yani o kabus gecesinden, silah dayatılarak darbecilerin bildirisinin okutulduğu geceden sonra ciddi bir tıbbi destek aldığını da biliyorum.
Karaş, 23 Ekim’de Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen “Kişisel Gelişim Zirvesi”ne katılarak, hem mesleki tecrübelerini, hem de darbe gecesi yaşadığı zor anları anlatacak.
Karaş zirvede, “topluluk önünde konuşma ve hitabet sanatı”, “iletişim becerileri, diksiyon” konularında dinleyicileri aydınlatacak.
***
“YANLIŞ ATA OYNUYORSUNUZ BEYLER!”
Bugün amacım 15 Temmuz gecesinin hainlerine ilişkin at izinin it izine karıştırılmamasına katkıda bulunmak.
Sevgili Dostlar tek amacım medya gerçeklerine dair tarihe düşülen notlara iftiradan uzak bilgilerle katkıda bulunmak.
Bu mahalle çok ilginçtir.
“Çoğumuzun hayatları Sonbaharın hazin küçük öyküleri gibidir. 3-5 ay içinde sararıp hazan yelinde savrulup giden yapraklar misali düşüp gideriz.”
Sevgili Dostlar şimdi de sizlere, memleketin ilk haber kanalı olmasıyla övünen NTV’de 15 Temmuz gecesi yaşandığı iddia edilen, ortalıkta giderek yüksek sesle dillendirilen ve aslı-astarı olup-olmadığına dair çok araştırdığım bir konuyu paylaşacağım.
Yazacaklarımı, adını NTV tarihinin efsaneleri arasına hakkıyla ve layıkıyla kazımış bir değer olan Selim Atalay’ın dedikleri ışığında okumalısınız!
NTV’de yayınlanan ‘Dünyanın Köpüğü’ adlı harika formattaki programın yaratıcısı ve sunucusu olan Selim Atalay, 20 ve 27 Ağustos’ta yayınlanan “ABD’deki FETÖ okulları” konulu programların NTV internet sitesinde kesilerek verilmesinin ardından NTV’den ayrılmıştı.
Atalay konuya ilişkin olarak, “Sonuçta; 15 Temmuz’da darbecilerin basmaya tenezzül bile etmediği bir kanaldan ayrıldım. Darbeci alçaklarla vuruşacak Hakkın, hukukun ve sizlerin yanında olacak bir yerde çok sağlam duracağım” ifadelerini kullanmıştı.
Kafamı karıştıran Atalay’ın bu sözlerini araştırmaktan bitap düştüm ve şu bilgi kırıntılarına ulaştım.
NTV’den yüce insan, değerli büyüğümüz Erman Yerdelen yalanlarsa onu da sizlerle paylaşacağım. SÖZ!
Büyük sözü dinlerim, 80 yaşına merdiven yaslamış Erman Abimi kıracağıma, Keskin Kalemimi kırarım!
Ancak bir şartla!
Yalanlama metninde O kâbus gecesinin reji ve haber merkezi MOBESE kayıtlarına ilişkin döküm ile o gecenin tanıklarının anlatacakları da eklenmeli!
15 Temmuz gecesi TRT'de FETÖ’cü subaylar, TRT Ankara stüdyolarını basarak darbe bildirisi okutturdular. Türk Silahlı Kuvvetleri internet sitesinde, TSK Yurtta Sulh Konseyi imzalı bildiri yayınlandı. Bildiride yönetime el koydukları belirtildi. Saatler 23:45’i gösteriyordu. Milli Savunma Bakanı Fikri Işik bildirinin korsan olduğunu açıkladı.
NTV, TSK tarafından e-postayla bildirildiğini duyurdu ve "TSK yönetime el koydu" diye yayın yaptı.
00.25 sularında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk’te başarılı meslektaş Hande Fırat ve Abdülkadir Selvi sayesinde cep telefonundan görüntülü yayınla milli iradeye seslendi; “Silahlı Kuvvetler içindeki azınlığın kalkışma hareketi. Paralel yapılanmanın teşvik ettiği harekettir” diyen Erdoğan halkı kent meydanlarına ve havaalanlarına çağırdı.
NTV haber merkezi bu yayını görünce buz kesti.
Zira ‘yurt eri’ diye bilinen karı-koca yöneticiler, CNN Türk, Habertürk, A Haber ve diğerlerinin aksine FETÖ’nün uşaklarınca silah zoruyla TRT ekranlarında okutulan bildiriyi izleyenlerle paylaşırken, ekrana SON DAKİKA uyarısıyla “TSK’dan açıklama” başlıklı alt yazı girmişlerdi.
O sırada haber merkezinde ve rejide “bu iş bitti” diye çığlık atanlar olduğu söylentisi de var.
Öyle heyecanlanmışlar ki, ya da paniklemişler ki; alt yazıyı imla hatasıyla ekrana yansıtmışlar: TSK’dan Açıklama
TSK: Ülke yönetime bütünüyle el koyuldu
Büyük panik veya heyecan; bilemiyorum. ‘Ülke yönetimine’ diyeceklerine ‘Ülke yönetime’ demişlerdi!
Peki bu yazı ne zaman ekrandan kaldırıldı?
NTV’yi yöneten eski bir Ankara muhabiri olan Nermin Yurteri, eski Genelkurmay Muhabiri olan eşi Kemal Yurteri’nin de bulunduğu haber merkezinde ne yaptı da birden herkes çark etti?
TRT okulunun en önemli mezunlarından birisi, ekranların hak hukuk dendiğinde “hak sevdası” olmasından dolayı bu mesleğin 45 yıllık duayeni olarak anılan Oğuz Haksever, “Beyler yanlış ata oynuyorsunuz” diye söylenir. Hatta bağırır!
CNN Türk’teki Hande Fırat’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı yayını gösterir.
Üstadımız Haksever, 15 Temmuz gecesi FETÖ denen vatan haini güruhun alçak darbe girişimi sırasında haber merkezinin ortasında bas bas bağırır; “Yanlış ata oynuyorsunuz beyler!” deyince, NTV’nin başında oturan Nermin Yurteri çark eder!
* * *
Bugün 24 ekranlarında izlemeye devam ettiğimiz, NTV’deki kadar olmasa da büyük bir performansla tecrübesini konuşturmayı sürdüren Selim Atalay, kendisini kapıya koyanlara tepkisini Twitter’dan yaptığı ince ince mesajlarla göstermişti:
Atalay şöyle demişti:
“Arkadaşlar adını bildiğim bilmediğim sevgili izleyicilerim, okurlarım… Canlarım! Şaşırdım, duygulandım, gururlandım. Sağolun, aziz olun. Yalnız değilim. Yalnız değilsiniz. Yalnız değiliz. Bu ne dehşetli destektir, nasıl tepkidir. Böyle bir şey daha önce de görülmedi, sağolun. 15 Temmuz’da rüştünü ve olgunluğunu ispat etmiş, kimliğini ve karakterini bulmuş, canını vermiş, kanını dökmüş bir milletin medyacısıyım. Siz varsanız varız. Siz yoksanız hiçiz. Bu kuralı siz yazdınız. Bu kural bana zaten malumdu. Bunu hala anlamayan ya da sizleri hala palavra ile kandıracağını sananlar var. Kimse sizleri kandıramaz. Bunu hala anlamadılar. 15 Temmuz’da yeni Türkiye’yi koruyup kurtardınız. Buna saygı duymayıp hala size 14 Temmuz hikayesi anlatanları reddedin, yok edin. Size yalan söyleyen, sizi kandıran zekânızla alay eden medyayı yok edin. Ben yaparsam beni de yok edin! Hürmetkar Türk milleti! Kahir çoğunlukla yeni bir Türkiye’nin yolunu açtı. Bunu görmeyen medya, siyaset ve iş dünyası artık yoktur. Bunu bilelim. Size hala yalan söylüyorlar ve buna “medya” diyorlar. Bunun artık farkındasınız. Sonuçta; 15 Temmuz’da darbecilerin basmaya tenezzül bile etmediği bir kanaldan ayrıldım. Darbeci alçaklarla vuruşacak Hakkın, hukukun ve sizlerin yanında olacak bir yerde çok sağlam duracağım. Tekrar: Size yalan söyleyen, sizi kandıran zekanızla alay eden medyayı yok edin. Ben yaparsam, beni de yok edin! Hepinizi sevgiyle kucaklarım. Aziz Türk halkından güçlü Türk demokrasisinden, vicdanımızdan, tarihten ve Allah’tan başka gücümüz yoktur.”
* * *
KİMLİĞİMİ MERAK EDENLERE MÜJDE!
Sevgili dostlar, ben rejide, haber merkezinde, yemekhanede, patron katında, danışmada çalışıyorum, kamera, montaj ve seslendirme servisinde dolaşıyorum.
Yani Keskin Kalem sizler sayesinde var.
Yazmaya devam edin, KESİN BİLGİ olmayan şeyleri yazmamaya itina ediyorum.
Allah’a emanet olun Sevgili Dostlarım.
Haftaya Yenibosna’daki medya plazalarından ve Bağcılar Doğan Medya Yerleşkesi’nden bir dizi haberle karşınızda olmak istiyorum.
Sağlıcakla kalın, hafta sonunu ıskalamayın n’olur!
KESKİN KALEM
E-Mail: medyaradar@gmail.com
Hepinize Merhaba Sevgili Dostlarım!
Cümleten hayırlı günler diliyorum.
Ne güzel değil mi? Cuma oluverdi gene!
Su gibi geçti günler.
Sevgili Dostlar, haftanın son yazısıyla karşınızda olmanın heyecanıyla yazdığımı itiraf etmeliyim.
Çok heyecanlıyım, zira bugün ortalık biraz karışacak gibi!
Bu yazımda 15 Temmuz 2016 darbe girişimi gecesi NTV haber merkezinde yaşandığı iddia edilen, bana henüz ulaşan bilgileri gündeminize taşıyacağım.
Malumunuz 15 Temmuz gecesini memleketimize yaşatan ABD’nin finosu, salya sümük kuçu kuçu Fetullah Gülen ile onun uşaklarına milletimiz ve milli iradenin liderleri tarih yazarak, ulusların örnek alması gereken okkalı bir ders verdi.
Fetullah Gülen ve uşaklarına hadlerinin bildirilmesinden sonra memleketin her bir yerinde bazıları onun bunun hakkında “FETÖ sempatizanı ya da kripto FETÖ” falan diyerek istikbal elde etmenin derdine düştü.
BİRBİRİNİ YAFTALAYAN YAFTALAYANA!
Rahmetli Süleyman Demirel’in memleket lügatına hediye ettiği ‘dün dündür, bugün bugündür’ lafını da hatırlattıktan sonra, bu minvalde şekillenen pespaye tiplerin kulağını çınlatmak istiyorum!
Her yerde olduğu gibi medya mahallesinde de “Bu Fefocuydu, şu Fetocuydu’ muhabbetleriyle fişlemeler yapanlar var. FETÖ’nün yurt dışına kaçan uşakları ve onların ‘Abisi’ Ekrem Dumanlı’yla düşüp-kalkanların çoğu 16 Temmuz itibariyle “Reis”e biat ettiğini gösterme telaşındalar!
Ankara’yı, AK Parti Genel Merkezi’ni suyolu yapanlardan söz etsem dudaklarınızı ısırırsınız!
Gezi olaylarında Kabataş yalanıyla ünlenen gazeteci kılıklı tipler başta NTV olmak üzere birçok haber kanalında muteber yorumcu kılığında hemen her gece ekranlardalar!
Bunlar utanma nedir bilmeyen, her dönem tetikçisi tipler!
Bu tipler düne kadar Nazlı Ilıcak’ın yalısında lüks sofralarda kadeh tokuşturuyordu.
Öyle acımasız ve dönem finosu tipler ki bunlar, anlatmakla bitmez!
Bu tetikçi tipler, sırtlan ve bukalemun tipler, şu anda Silivri Cezaevi’nde yatan FETÖ’nün emniyetteki polis kılıklı uşaklarıyla birçok insanın hayatını karartma operasyonlarının medya ayağında yeraldılar.
“Allah bizi affetsin, kandırılmışız” demekle kurtaracaklarını sanıyorlar.
FETÖ’nün zindanlara tıktığı, iftiralarıyla yuvasından kopardığı onurlu, yüz akı bir kardeşimiz olan gazeteci-yazar Nedim Şener’in dediği gibi, bunlar mı gazeteci?
Kimi inlerinde yakalanıp cezaevine kondu, kimisi de ‘Abi’ ve ‘Ablaları’ sayesinde vatana ihanet edip kaçtı!
İşte FETÖ’nün gazetecileri arasında adları sıralananlardan bazıları;
Emre Uslu, Ekrem Dumanlı, Mehmet Kamış, Eyüp Can Sağlık, Ergun Babahan, Mahmut Hazar, Selahattin Sevi, Asım Yıldırım, Kemal Gülen, Ahmet Dönmez, Turan Görüryılmaz, Mehmet Altan, Ahmet Altan, Cevheri Güven, Nazlı Ilıcak, Adem Yavuz Arslan, Abdullah Kılıç, Cuma Ulus, Abdullah Abdulkadiroğlu, Bilal Şahin, Bülent Ceylan, Tarık Toros, Fatih Akalan, Fatih Yağmur, Ali Aslan, Kamil Maman, Ufuk Emin Köroğlu, Ertuğrul Erbaş, Erkan Akkuş, Kerim Gün, Levent Kenez, Muhammed Fatih Uğur, Metin Yıkar, Mürsel Genç, Hanım Büşra Erdal, Murat Aksoy, A. Alparslan Akkuş, Nurullah Öztürk, Rasih Yılmaz, Ömer Şahin, Bayram Kaya, Haşim Söylemez, Seyid Kılıç, Emre Soncan, Habip Güler, Ufuk Şanlı, Yakup Çetin, Mustafa Erkan Acar, Ali Akkuş, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Hüseyin Aydın ,Ahmet Dönmez, Turan Görüryılmaz, Ufuk Emin Köroğlu ve daha niceleri….
FETÖ'nün medya ayağındakiler için bugün birçoğumuz "Bu adamları gazeteci denmez. Çalıştığı yerlere gazete denmez" diyor.
Keskin Kalem varken size rahat uyku yok beyler bayanlar!
* * *
TRT’DEKİ KABUS GECESİNDEN GERİYE KALANLAR
Dönelim 15 Temmuz kabus gecesinde iki haber merkezinde yaşananlara…
Öncelikle şunu diyeyim, televizyonların haber merkezleri ve reji odaları MOBESE kameralarıyla 24 saat kayıt altında.
15 Temmuz gecesine dair televizyon kanallarının yayın merkezlerinde kaydedilmiş görüntülerin ilgili birimlerde analiz edildiğini duydum!
TRT’de hem görüntüler, hem de “kim ne dedi, ne yaptı” didik didik ediliyor. Elektronik posta mesajlarından, sosyal medya hesaplarına varıncaya dek herkes sıkı bir soruşturmadan geçiriliyor.
Özellikle Fetullah Gülen’in sevgili çocuklarından biri olan Ahmet Böken’in yöneticiliği döneminde TRT’ye doldurulmuş yüzlerce kişi soruşturuluyor.
Ağustos ayı ortalarında TRT'de FETÖ operasyonu çerçevesinde Ahmet Böken gözaltına alınmıştı diye hatırlıyorum.
11 Ağustos sabaha karşı 03.00’ten bu yana içerisinde TRT Haber Dairesi Eski Başkanı Ahmet Böken’in de olduğu 50'yi aşkın kişi gözaltına alınmıştı.
TRT yönetiminin de yürüttüğü titiz çalışmalar sonrasında belirlenen isimler gözaltına alınırken polis bu isimlerin TRT’de kullandığı odalarında, dolaplarında, çekmece ve bilgisayarlarında arama ve araştırma yapmıştı.
Bu arada TRT Genel Müdürü Şenol Göka ve yardımcısı İbrahim Eren, gecenin geç saatlerine kadar daha önce haklarında soruşturma açılmasına karşın idari mahkemeleri ve kanunlardaki yetersizliği kullanarak kurumda kalmayı başaranların tespiti için çalışmış, 700’ü aşkın kişi TRT’den atılmıştı. Bu rakamın binin üzerine çıktığı söyleniyor.
TRT neden açıklama yapmaz bu konuda anlamak mümkün değil. Aman ha ne kimseyi kollasınlar, ne de günahını alıp yaksınlar.
Medya mahallesinde herkes kimin ne olduğunu iyi bilir. Bir tek kriptoları çözmek kolay değildir!
* * *
Kanlı darbe girişimi sonrasında darbenin arkasında ki en önemli güç olan Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik yürütülen soruşturmalarda örgüt mensupları birer birer gözaltına alınırken sorguya çekilen Ahmet Böken’in ne anlattıklarını çok merak ediyorum!
Sevgili Dostlar;
FETÖ’nün medyadaki en önemli karargahı olan Samanyolu TV’de çalıştığı sırada Ahmet Böken’i TRT’nin en önemli yönetici koltuklarından birine kimin oturttuğunu öğrenmemiz gerekiyor.
O dönem medyadan sorumlu isim Bülent Arınç idi. Onun talimatı olmadan bugünün Samsun Valisi, o dönemin TRT Genel Müdürü olan İbrahim Şahin asla Böken’e görev veremezdi diye düşünüyorum.
TRT’nin en başındaki isim olan bugünün Samsun Valisi İbrahim Şahin’in Ahmet Böken’i kendisine kimlerin, hangi siyasilerin önerdiğini bilmek ‘hakkımız’ diye düşünüyorum.
Şunu da hatırlatmam gerekiyor; Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 15 Temmuz darbe girişiminden 6 gün sonra Twitter üzerinden değerlendirmelerde bulunmuş, 5 bölümlük bir video halinde yaptığı açıklamada, "Silahlı terör örgütünün Fethullahçı olduğunu o gece öğrendim, bana ahmak diyebilirsiniz" demişti!
* * *
TRT, Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sırasındaki en büyük hedeflerinden biriydi.
Darbeciler bildiri paçavralarını silah zoruyla TRT spikeri Tijen Karaş’a okutmuşlardı o kâbus gecesinde.
Tijen Karaş’ın bir süredir, yani o kabus gecesinden, silah dayatılarak darbecilerin bildirisinin okutulduğu geceden sonra ciddi bir tıbbi destek aldığını da biliyorum.
Karaş, 23 Ekim’de Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen “Kişisel Gelişim Zirvesi”ne katılarak, hem mesleki tecrübelerini, hem de darbe gecesi yaşadığı zor anları anlatacak.
Karaş zirvede, “topluluk önünde konuşma ve hitabet sanatı”, “iletişim becerileri, diksiyon” konularında dinleyicileri aydınlatacak.
***
“YANLIŞ ATA OYNUYORSUNUZ BEYLER!”
Bugün amacım 15 Temmuz gecesinin hainlerine ilişkin at izinin it izine karıştırılmamasına katkıda bulunmak.
Sevgili Dostlar tek amacım medya gerçeklerine dair tarihe düşülen notlara iftiradan uzak bilgilerle katkıda bulunmak.
Bu mahalle çok ilginçtir.
“Çoğumuzun hayatları Sonbaharın hazin küçük öyküleri gibidir. 3-5 ay içinde sararıp hazan yelinde savrulup giden yapraklar misali düşüp gideriz.”
Sevgili Dostlar şimdi de sizlere, memleketin ilk haber kanalı olmasıyla övünen NTV’de 15 Temmuz gecesi yaşandığı iddia edilen, ortalıkta giderek yüksek sesle dillendirilen ve aslı-astarı olup-olmadığına dair çok araştırdığım bir konuyu paylaşacağım.
Yazacaklarımı, adını NTV tarihinin efsaneleri arasına hakkıyla ve layıkıyla kazımış bir değer olan Selim Atalay’ın dedikleri ışığında okumalısınız!
NTV’de yayınlanan ‘Dünyanın Köpüğü’ adlı harika formattaki programın yaratıcısı ve sunucusu olan Selim Atalay, 20 ve 27 Ağustos’ta yayınlanan “ABD’deki FETÖ okulları” konulu programların NTV internet sitesinde kesilerek verilmesinin ardından NTV’den ayrılmıştı.
Atalay konuya ilişkin olarak, “Sonuçta; 15 Temmuz’da darbecilerin basmaya tenezzül bile etmediği bir kanaldan ayrıldım. Darbeci alçaklarla vuruşacak Hakkın, hukukun ve sizlerin yanında olacak bir yerde çok sağlam duracağım” ifadelerini kullanmıştı.
Kafamı karıştıran Atalay’ın bu sözlerini araştırmaktan bitap düştüm ve şu bilgi kırıntılarına ulaştım.
NTV’den yüce insan, değerli büyüğümüz Erman Yerdelen yalanlarsa onu da sizlerle paylaşacağım. SÖZ!
Büyük sözü dinlerim, 80 yaşına merdiven yaslamış Erman Abimi kıracağıma, Keskin Kalemimi kırarım!
Ancak bir şartla!
Yalanlama metninde O kâbus gecesinin reji ve haber merkezi MOBESE kayıtlarına ilişkin döküm ile o gecenin tanıklarının anlatacakları da eklenmeli!
15 Temmuz gecesi TRT'de FETÖ’cü subaylar, TRT Ankara stüdyolarını basarak darbe bildirisi okutturdular. Türk Silahlı Kuvvetleri internet sitesinde, TSK Yurtta Sulh Konseyi imzalı bildiri yayınlandı. Bildiride yönetime el koydukları belirtildi. Saatler 23:45’i gösteriyordu. Milli Savunma Bakanı Fikri Işik bildirinin korsan olduğunu açıkladı.
NTV, TSK tarafından e-postayla bildirildiğini duyurdu ve "TSK yönetime el koydu" diye yayın yaptı.
00.25 sularında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk’te başarılı meslektaş Hande Fırat ve Abdülkadir Selvi sayesinde cep telefonundan görüntülü yayınla milli iradeye seslendi; “Silahlı Kuvvetler içindeki azınlığın kalkışma hareketi. Paralel yapılanmanın teşvik ettiği harekettir” diyen Erdoğan halkı kent meydanlarına ve havaalanlarına çağırdı.
NTV haber merkezi bu yayını görünce buz kesti.
Zira ‘yurt eri’ diye bilinen karı-koca yöneticiler, CNN Türk, Habertürk, A Haber ve diğerlerinin aksine FETÖ’nün uşaklarınca silah zoruyla TRT ekranlarında okutulan bildiriyi izleyenlerle paylaşırken, ekrana SON DAKİKA uyarısıyla “TSK’dan açıklama” başlıklı alt yazı girmişlerdi.
O sırada haber merkezinde ve rejide “bu iş bitti” diye çığlık atanlar olduğu söylentisi de var.
Öyle heyecanlanmışlar ki, ya da paniklemişler ki; alt yazıyı imla hatasıyla ekrana yansıtmışlar: TSK’dan Açıklama
TSK: Ülke yönetime bütünüyle el koyuldu
Büyük panik veya heyecan; bilemiyorum. ‘Ülke yönetimine’ diyeceklerine ‘Ülke yönetime’ demişlerdi!
Peki bu yazı ne zaman ekrandan kaldırıldı?
NTV’yi yöneten eski bir Ankara muhabiri olan Nermin Yurteri, eski Genelkurmay Muhabiri olan eşi Kemal Yurteri’nin de bulunduğu haber merkezinde ne yaptı da birden herkes çark etti?
TRT okulunun en önemli mezunlarından birisi, ekranların hak hukuk dendiğinde “hak sevdası” olmasından dolayı bu mesleğin 45 yıllık duayeni olarak anılan Oğuz Haksever, “Beyler yanlış ata oynuyorsunuz” diye söylenir. Hatta bağırır!
CNN Türk’teki Hande Fırat’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı yayını gösterir.
Üstadımız Haksever, 15 Temmuz gecesi FETÖ denen vatan haini güruhun alçak darbe girişimi sırasında haber merkezinin ortasında bas bas bağırır; “Yanlış ata oynuyorsunuz beyler!” deyince, NTV’nin başında oturan Nermin Yurteri çark eder!
* * *
Bugün 24 ekranlarında izlemeye devam ettiğimiz, NTV’deki kadar olmasa da büyük bir performansla tecrübesini konuşturmayı sürdüren Selim Atalay, kendisini kapıya koyanlara tepkisini Twitter’dan yaptığı ince ince mesajlarla göstermişti:
Atalay şöyle demişti:
“Arkadaşlar adını bildiğim bilmediğim sevgili izleyicilerim, okurlarım… Canlarım! Şaşırdım, duygulandım, gururlandım. Sağolun, aziz olun. Yalnız değilim. Yalnız değilsiniz. Yalnız değiliz. Bu ne dehşetli destektir, nasıl tepkidir. Böyle bir şey daha önce de görülmedi, sağolun. 15 Temmuz’da rüştünü ve olgunluğunu ispat etmiş, kimliğini ve karakterini bulmuş, canını vermiş, kanını dökmüş bir milletin medyacısıyım. Siz varsanız varız. Siz yoksanız hiçiz. Bu kuralı siz yazdınız. Bu kural bana zaten malumdu. Bunu hala anlamayan ya da sizleri hala palavra ile kandıracağını sananlar var. Kimse sizleri kandıramaz. Bunu hala anlamadılar. 15 Temmuz’da yeni Türkiye’yi koruyup kurtardınız. Buna saygı duymayıp hala size 14 Temmuz hikayesi anlatanları reddedin, yok edin. Size yalan söyleyen, sizi kandıran zekânızla alay eden medyayı yok edin. Ben yaparsam beni de yok edin! Hürmetkar Türk milleti! Kahir çoğunlukla yeni bir Türkiye’nin yolunu açtı. Bunu görmeyen medya, siyaset ve iş dünyası artık yoktur. Bunu bilelim. Size hala yalan söylüyorlar ve buna “medya” diyorlar. Bunun artık farkındasınız. Sonuçta; 15 Temmuz’da darbecilerin basmaya tenezzül bile etmediği bir kanaldan ayrıldım. Darbeci alçaklarla vuruşacak Hakkın, hukukun ve sizlerin yanında olacak bir yerde çok sağlam duracağım. Tekrar: Size yalan söyleyen, sizi kandıran zekanızla alay eden medyayı yok edin. Ben yaparsam, beni de yok edin! Hepinizi sevgiyle kucaklarım. Aziz Türk halkından güçlü Türk demokrasisinden, vicdanımızdan, tarihten ve Allah’tan başka gücümüz yoktur.”
* * *
KİMLİĞİMİ MERAK EDENLERE MÜJDE!
Sevgili dostlar, ben rejide, haber merkezinde, yemekhanede, patron katında, danışmada çalışıyorum, kamera, montaj ve seslendirme servisinde dolaşıyorum.
Yani Keskin Kalem sizler sayesinde var.
Yazmaya devam edin, KESİN BİLGİ olmayan şeyleri yazmamaya itina ediyorum.
Allah’a emanet olun Sevgili Dostlarım.
Haftaya Yenibosna’daki medya plazalarından ve Bağcılar Doğan Medya Yerleşkesi’nden bir dizi haberle karşınızda olmak istiyorum.
Sağlıcakla kalın, hafta sonunu ıskalamayın n’olur!
KESKİN KALEM
E-Mail: medyaradar@gmail.com