"13 EYLÜL'DE NE YAZACAK DÜDÜK MAKARNALARI?"
Engin Ardıç'ın 22 Temmuz seçimlerinden sonra attığı 'Şiştiniz mi düdük makarnaları? yine atılacak mı?
Benim son yıllarda unutamadığım iki köşe yazısı başlığı vardır...
Biri Engin Ardıç'ın 22 Temmuz seçimlerinden sonra attığı o unutulmaz başlık; 'Şiştiniz mi düdük makarnaları?..'
Diğeri ise İbrahim Kiras'ın geçen sene TSK içerisindeki cuntacılara çakan o güzel yazının başlığı; 'Lütfen darbe yapmayalım, yapanları uyaralım!..' ( 'Bay Yanlış ve Doğru Ahmet' tadındaki bu başlık aklıma geldikçe güldürür beni..)
E artık bir şey kalmadı.. Seçim havasında geçen referandum sürecinde yarın netice belli olacak...
Merak ettiğim, 13 Eylül'ün gazete manşetleri, köşe yazarların neler yazacakları ve atacakları başlıklar..
Ben müzmin bir 'Evet'çi olarak oldukça iyimserim.. Aha da tahminimi söylüyorum; 'Yüzde 61,6 Evet çıkacak!.. ( Küsurat da verdim ha.. Eğer bir tutturursam var ya, yaşadım!.. Patron artık bende bir 'Hikmet' olduğunu anlar herhalde!..)
Peki, 'Evet' çıkarsa, kim ne yazacak?...
Bittabi ki bizim 'yandaşlar' çok keyiflenecek..
Alayı 'Evet'çi ya... 'Evet'çi olduğu için yandaş ya!..
Artık başlıklardan başlık beğen... 'Bu kaçıncı?.. Demek ki neymiş?!... Bu bir milat!.. Kutsal ittifak kaybetti... Demokrasiye 'Evet'... Gandhi de yetmedi!..'
Ya yandaş olmayanlar(!) ne yazacak?..
Hani aslında çok demokrat olup, sivil dikta korkusuyla askeri dikta anayasasına sıkı sıkıya sarılan ama asla darbeci olmayan(!) yazarlardan söz ediyorum...
Kolay değil gibi görünüyor...
Tehlikenin farkına varıp onca yırtınmadan sonra iki genel iki yerel seçim kaybettiler... Üzerine 1 de referandum koyarsanız?!.. E hiç de kolay değil...
Peki, 'Ee, n'apalım.. İstediğimiz korkuyu yine yansıtamadık.. Halkın takdiri bu... Artık önümüzdeki seçimlere bakacaz!..' deyip durumu kabullenirler mi?...
Asla...
Zira pişkindirler... AK Parti yüzde 47 oy aldığında da kabûllenmemişlerdi... Onlara göre AK Parti'ye oy verenler (yani neredeyse halkın yarısı) göbeğini kaşıyan bidonkafalıydı... Halbuki önemli olan halkın öteki yarısıydı!.. ( 'Değil yüzde 47, yüzde 97 oy alsa bile yetmez' diyen dangalakları dahi savunmuştu bu 'yandaş olmayan' statükocu faşistler..)
'Halk iradesi'nin fevkindeki 'kurucu irade(!)'.. Mahalle baskısı... Sandık Demokrasisi..vs, gibi dünya siyaset bilminin keşfedemediği, ve dahi demokrasilerde yeri olmayan ucube bir jargon geliştirip 'Kemalist terminoloji'ye hediye edenler de bunlardır...
Dolayısıyla benim tahmin ettiğim gibi yüzde 60'lar civarında 'Evet' çıksa bile tatmin olmayacaklar...
Halkın yarısının oy verdiği AK Parti'nin, halkın diğer yarısı oy vermediği için meşruiyetini sorgulayan kaşalotlardan daha ne bekliyorsunuz?...
Ben sadece merak etmekteyim..
Durumu nasıl kıvıracaklarını...
O kadar parlattıkları Gandhi'yi nasıl kurtaracaklarını...
Ama şundan eminim; o kadar 'pişkin'lerdir ki..,
Daha fazla şişmez bu düdük makarnaları!...
Ahmet KEKEÇ / STAR GAZETESİ
Biri Engin Ardıç'ın 22 Temmuz seçimlerinden sonra attığı o unutulmaz başlık; 'Şiştiniz mi düdük makarnaları?..'
Diğeri ise İbrahim Kiras'ın geçen sene TSK içerisindeki cuntacılara çakan o güzel yazının başlığı; 'Lütfen darbe yapmayalım, yapanları uyaralım!..' ( 'Bay Yanlış ve Doğru Ahmet' tadındaki bu başlık aklıma geldikçe güldürür beni..)
E artık bir şey kalmadı.. Seçim havasında geçen referandum sürecinde yarın netice belli olacak...
Merak ettiğim, 13 Eylül'ün gazete manşetleri, köşe yazarların neler yazacakları ve atacakları başlıklar..
Ben müzmin bir 'Evet'çi olarak oldukça iyimserim.. Aha da tahminimi söylüyorum; 'Yüzde 61,6 Evet çıkacak!.. ( Küsurat da verdim ha.. Eğer bir tutturursam var ya, yaşadım!.. Patron artık bende bir 'Hikmet' olduğunu anlar herhalde!..)
Peki, 'Evet' çıkarsa, kim ne yazacak?...
Bittabi ki bizim 'yandaşlar' çok keyiflenecek..
Alayı 'Evet'çi ya... 'Evet'çi olduğu için yandaş ya!..
Artık başlıklardan başlık beğen... 'Bu kaçıncı?.. Demek ki neymiş?!... Bu bir milat!.. Kutsal ittifak kaybetti... Demokrasiye 'Evet'... Gandhi de yetmedi!..'
Ya yandaş olmayanlar(!) ne yazacak?..
Hani aslında çok demokrat olup, sivil dikta korkusuyla askeri dikta anayasasına sıkı sıkıya sarılan ama asla darbeci olmayan(!) yazarlardan söz ediyorum...
Kolay değil gibi görünüyor...
Tehlikenin farkına varıp onca yırtınmadan sonra iki genel iki yerel seçim kaybettiler... Üzerine 1 de referandum koyarsanız?!.. E hiç de kolay değil...
Peki, 'Ee, n'apalım.. İstediğimiz korkuyu yine yansıtamadık.. Halkın takdiri bu... Artık önümüzdeki seçimlere bakacaz!..' deyip durumu kabullenirler mi?...
Asla...
Zira pişkindirler... AK Parti yüzde 47 oy aldığında da kabûllenmemişlerdi... Onlara göre AK Parti'ye oy verenler (yani neredeyse halkın yarısı) göbeğini kaşıyan bidonkafalıydı... Halbuki önemli olan halkın öteki yarısıydı!.. ( 'Değil yüzde 47, yüzde 97 oy alsa bile yetmez' diyen dangalakları dahi savunmuştu bu 'yandaş olmayan' statükocu faşistler..)
'Halk iradesi'nin fevkindeki 'kurucu irade(!)'.. Mahalle baskısı... Sandık Demokrasisi..vs, gibi dünya siyaset bilminin keşfedemediği, ve dahi demokrasilerde yeri olmayan ucube bir jargon geliştirip 'Kemalist terminoloji'ye hediye edenler de bunlardır...
Dolayısıyla benim tahmin ettiğim gibi yüzde 60'lar civarında 'Evet' çıksa bile tatmin olmayacaklar...
Halkın yarısının oy verdiği AK Parti'nin, halkın diğer yarısı oy vermediği için meşruiyetini sorgulayan kaşalotlardan daha ne bekliyorsunuz?...
Ben sadece merak etmekteyim..
Durumu nasıl kıvıracaklarını...
O kadar parlattıkları Gandhi'yi nasıl kurtaracaklarını...
Ama şundan eminim; o kadar 'pişkin'lerdir ki..,
Daha fazla şişmez bu düdük makarnaları!...
Ahmet KEKEÇ / STAR GAZETESİ