1 MAYIS 1977 İDDİASI CAN DÜNDAR'A HANGİ GAZETENİN MANŞETİNİ HATIRLATTI?
CNN TÜRK'te Medya Mahallesi'ne katılan Can Dündar, Taraf'ın 1 Mayıs 1977 haberleri için sert konuştu.
Can Dündar’ın Ayşenur Arslan’ın sorularına verdiği yanıtlardan bir bölüm:
Can Dündar: O dönem Denizler ile aynı üniversitede olup Denizler’in bunları üniversiteye sokmayın dediği ekip de ülkenin iktidarında. Baktığın zaman manzaraya asılsın diyenler, el kaldıranlar, onunla aynı üniversitede onu vurmaya, dövmeye çalışanlar, Türkiye’yi kırk yıl yönetti. Ve solu ezdiler, idam sehpalarında, çatışmalarda solu ezdiler. Bugün geldiğimiz noktada sakat bir demokrasi var ve bundan şikayet edip duruyoruz.
Ayşenur Arslan: Şimdi solu ezdiler diyorsun ama tam da ezilmiş gibi görünmüyor. 1 Mayıs 77’de Kanlı 1 Mayıs’ta şimdi hem hükümete yakın gazetelerde hem de Taraf gazetesinde görüyoruz. Özellikle Taraf yazarı Halil Berktay’ın söyledikleriyle konuşuluyor. ’Sol kendi içinde birbirini vurdu öldürdü’ye getirdi. Ümit Kıvanç ayrıldı gazeteden önce; Bugün de Nabi Yağcı, ki Türkiye Birleşik Komünist Partisi Genel Başkanı’ydı. Gelişi güzel bir isim değil. O da Taraf’ın tutumunu eleştirip gazeteden ayrıldığını söyledi. 1 Mayıs karanlık güçlerin işi değil, sadece solcular birbirini vurdu gibi taktim ediliyor.
Can Dündar: Benim bu konuda çok kötü bir hatıram var. Ben lisedeydim 1 Mayıs 77’de. Ertesi sabah, 2 Mayıs’ta okula gittiğimde gözümün önünden hiç gitmeyen bir görüntü var. Okul sağcıların elindeydi.Okulun giriş duvarına HerGün gazetesi asılmıştı. MHP’nin yayın organıydı HerGün. Başlık "Kızıllar Kudurdu" idi ve ölülerin fotoğrafları vardı. Ne zaman böyle tezler ortaya atılsa benim gözüme o manşet gelir. Bugün bu kadar yıl sonra aşağı yukarı aynı anlama gelen bir başlık beni irite ediyor. Herkesi spekülasyon yapma hakkı var elbet ama Gazetenin bu tavrı sahipleniş biçimi hem Ümit’i hem de Nabi Yağcı’yı rahatsız etti anlaşılan. Ortada bir sürü tanık ifadesi, savcılık iddianamesi, mahkeme kararı var. Bütün bunları görmeyip bu tavrı sürdürmek bana biraz insafsızlık gibi geliyor.
Ayşenur Arslan: Evet, herkesin spekülasyon yapma hakkı var elbette ama o zaman o gazetenin ve yazarın durduğu yeri de görmek, anlamak, yerine koymak gerekiyor.
Can Dündar: Yazarların bu tavrı da önemli. Ayrılan yazarlar için yüz akı olacak çıkışlar bunlar.
Can Dündar: O dönem Denizler ile aynı üniversitede olup Denizler’in bunları üniversiteye sokmayın dediği ekip de ülkenin iktidarında. Baktığın zaman manzaraya asılsın diyenler, el kaldıranlar, onunla aynı üniversitede onu vurmaya, dövmeye çalışanlar, Türkiye’yi kırk yıl yönetti. Ve solu ezdiler, idam sehpalarında, çatışmalarda solu ezdiler. Bugün geldiğimiz noktada sakat bir demokrasi var ve bundan şikayet edip duruyoruz.
Ayşenur Arslan: Şimdi solu ezdiler diyorsun ama tam da ezilmiş gibi görünmüyor. 1 Mayıs 77’de Kanlı 1 Mayıs’ta şimdi hem hükümete yakın gazetelerde hem de Taraf gazetesinde görüyoruz. Özellikle Taraf yazarı Halil Berktay’ın söyledikleriyle konuşuluyor. ’Sol kendi içinde birbirini vurdu öldürdü’ye getirdi. Ümit Kıvanç ayrıldı gazeteden önce; Bugün de Nabi Yağcı, ki Türkiye Birleşik Komünist Partisi Genel Başkanı’ydı. Gelişi güzel bir isim değil. O da Taraf’ın tutumunu eleştirip gazeteden ayrıldığını söyledi. 1 Mayıs karanlık güçlerin işi değil, sadece solcular birbirini vurdu gibi taktim ediliyor.
Can Dündar: Benim bu konuda çok kötü bir hatıram var. Ben lisedeydim 1 Mayıs 77’de. Ertesi sabah, 2 Mayıs’ta okula gittiğimde gözümün önünden hiç gitmeyen bir görüntü var. Okul sağcıların elindeydi.Okulun giriş duvarına HerGün gazetesi asılmıştı. MHP’nin yayın organıydı HerGün. Başlık "Kızıllar Kudurdu" idi ve ölülerin fotoğrafları vardı. Ne zaman böyle tezler ortaya atılsa benim gözüme o manşet gelir. Bugün bu kadar yıl sonra aşağı yukarı aynı anlama gelen bir başlık beni irite ediyor. Herkesi spekülasyon yapma hakkı var elbet ama Gazetenin bu tavrı sahipleniş biçimi hem Ümit’i hem de Nabi Yağcı’yı rahatsız etti anlaşılan. Ortada bir sürü tanık ifadesi, savcılık iddianamesi, mahkeme kararı var. Bütün bunları görmeyip bu tavrı sürdürmek bana biraz insafsızlık gibi geliyor.
Ayşenur Arslan: Evet, herkesin spekülasyon yapma hakkı var elbette ama o zaman o gazetenin ve yazarın durduğu yeri de görmek, anlamak, yerine koymak gerekiyor.
Can Dündar: Yazarların bu tavrı da önemli. Ayrılan yazarlar için yüz akı olacak çıkışlar bunlar.