10 Eki 2012 09:05 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:14

ALTIN PORTAKAL JÜRİSİ OLAYSIZ DAĞILDI!

Hülya Avşar'ın “Kovdururum” dediği “Derin Düşün-ce” filmi izleyicileri ve eleştirmenleri de ikiye böldü.

Hülya Avşar’ın “Kovdururum” dediği “Derin Düşün-ce” filmi izleyicileri ve eleştirmenleri de ikiye böldü. Avşar ise gazetecilerin sorularını kurallara aykırı olduğu için yanıtlayamayacağını söyledi

Kavurucu sıcak ile sağanak yağmur arasında manik dalgalanmalar yaşayan Antalya’da mizah, kültür ve demokrasi temalı Ulusal Uzun Metraj Yarışma’da muhalif işleri görmeye başladık nihayet. Kuşkusuz, Jüri Başkanı Hülya Avşar’ı heybesindekileri dökmeye iten Derin Düşün-ce hâlâ en olaylı film olmayı sürdürüyor. Ama Güzelliğin On Par’ Etmez ve Hile Yolu da çıtayı yükseltmiş görünüyor...

Önce, iki gündür olanları özetleyelim isterseniz.

M. Çağatay Tosun’un ikinci uzun metrajı Derin Düşün-ce, pazar günü izleyiciyle buluştu. Salon gergindi; gösterim sırasında sürekli “çıkçıklayan” seyirciler, filmin bir galeyana gebe olduğunun sinyalini veriyordu. Derken jenerik görüntülerinin akmasıyla birlikte Hülya Avşar, Ayşegül Aldinç’in kulağına eğilerek “Bu film resmen çocuk pornosu, ben bu filmi kovdururum” dedi. Mine Kırıkkanat ise “Kovduramazsınız efendim, bu ülkede böyle sorunlar var” minvalinde karşılık verince, Aldinç araya girerek ikiliyi sukûnete davet etti.

Seyirciler de ikiye bölündü

Gösterim sonrasında izleyicilerin sorularını yanıtlayan film ekibi, en az 10 Avşar ve 10 Kırıkkanat gördü karşısında. Seyirciler ikiye bölünmüştü; kimileri ensesti işleyen filmi ayıplarken, kimileri de yönetmeni cesur olduğu için övgüye değer buldu. Avşar ve Kırıkkanat arasındaki konuşmaların basına yansıması ise film ekibini bir hayli üzmüş gibi. Festivalin gala yemeğine katılmayan ekibe, biz de ulaşamıyoruz. Sinema kulislerinde, Avşar’ın tavrının etik olmadığı konuşuluyor. Ne ki, görüşlerine kimse bir şey demiyor. Zira film eleştirmenleri de ikiye bölünmüş durumda; filmin meramını “muğlâk” bulanlar “Avşar’a katılacağımı hiç düşünmezdim ama çok haklı; filmdeki kız çocuk sömürülüyor” görüşünde. Öte yandan, filmin anlatımındaki sorunlara karşın cesur ve etkileyici bir drama olduğunu savunanlar da az değil.

Ataman’dan sürpriz

Hülya Avşar’a yönetimden veya jürideki arkadaşlarından bir uyarı gelmiş olabilir. Avşar konuyla ilgili basının ısrarlı sorularına “Daha sonra konuşalım mı? Seve seve cevap veririm, ama kurallara aykırı. Bir iki gün daha müsaade edin” demekle yetindi.

Bu arada festivali desteklemek için Antalya’ya sürpriz bir ziyaret yaparak Hülya Avşar’la görüşen Kutluğ Ataman, Avşar’la yeni bir film çekeceğini belirtti. Erzincan’da çektiği filmden sonra yeni filmine başlayacağını söyleyen Ataman, bu filmde Hülya Avşar ile çalışacağını açıkladı.

“Hile Yolu” Hrant Dink cinayetine eğiliyor

Ulusal yarışmanın dördüncü gösteriminde Hüseyin Tabak’ın ilk yönetmenlik denemesi Güzelliğin On Par’ Etmez seyirciyle buluştu. Yarışma filmleri arasında en temiz görüntülere yer veren yapım, Avusturya’daki mülteci bir ailenin dil, uyum sorunları özelinde etkileyici bir dile sahip. “Sen de Türkçe konuşuyorsun ama Kürtsün” cümlesi salonun sinirlerini ayağa kaldırdı.

Beşinci gösterim ise, Ersin Kana’nın ilk yönetmenlik denemesi Hile Yolu. Film, Hrant Dink cinayetinde “geri dönülemez biçimde silinen” Akbank güvenlik kamerası kayıtlarının izine düşüyor. Görgü tanıklarına göre Samast’ın yanında olan iki kişinin akıbetini, cinayet sonrasında yaşadıklarını anlatıyor Kana. Bu noktada, filmin anti– kahramanlarını toplumun ve düzenin kurbanı olarak yorumlamak adına, fazla sempatik bir yaklaşım sergilediğini söylemekte fayda var. Grup Yorum’un eski üyelerinden Hakan Alak’ın sesi filmde duyuluyor: Daha filmin başında Dink cinayetinde kilit noktayı oynayan kahramanların Deniz Gezmiş’e güzelleme yaptıklarını görüyoruz. Bu ne perhiz... Özellikle jenerikte dalgalanan bayrak görüntüsü, tartışmalara yol açabilir.

Murat Şevki ÇOBAN / TARAF