Altın Portakal jürisi açıklandı! Hangi isim başkanlık edecek?
Bu yıl 16-23 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Uluslararası Antalya Film Festivali’nin ulusal jürisi belirlendi.
53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin Ulusal Yarışma Jürisi’ne başkanlık edecek olan isim; uluslararası pek çok saygın ödülle birlikte Berlin Film Festivali’nde aldığı Altın Ayı ödülüyle Türkiye sinemasını dünyaya taşıyan en önemli isimlerden Semih Kaplanoğlu.
Bu yıl 16-23 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel başkanlığında yapılan Uluslararası Antalya Film Festivali’nin ulusal jürisi belirlendi. Festival Direktörü Elif Dağdeviren; “Her sene jürilerimizi çeşitli disiplinlerin farklı bakış açılarını bir araya getirmek hedefi ile ve kadın-erkek dengesini de korumaya çalışarak oluşturuyoruz” dedi.
Dünya çapındaki sayısız ödülünü, Berlin Film Festivali Altın Ayı ödülüyle taçlandıran yönetmen, senarist ve yapımcı Semih Kaplanoğlu’nun başkanlık edeceği jüride; usta oyuncu ve Antalya Büyükşehir Belediye Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür, Altın Portakallı genç ve başarılı oyuncu Beste Bereket, “Duvara Karşı”, “Üç Maymun” ve “Mustang” gibi filmlerdeki çalışmalarıyla dünya standartlarında işlere imza atan casting direktörü Harika Uygur, aralarında “Faize Hücum”, “Bir Avuç Cennet” ve “Ağır Roman”ın da bulunduğu filmlerin yapımcısı ve Türkiye’ye unutulmaz arthouse filmleri getiren ithalatçısı Sabahattin Çetin, hem yönetmen yardımcılığı hem de müzisyen kimliğiyle sinemamıza katkıda bulunmuş Orhan Topçuoğlu ve dünya sinemasını Norveç’te buluşturan prestijli Uluslararası Tromsö Film Festivali’nin direktörü Martha Otte yer alıyor.
SEMİH KAPLANOĞLU – Yönetmen, Senarist, Yapımcı
Şiir ve maneviyatla hakikate yönelen sinemasıyla dünya çapında başarı elde eden Semih Kaplanoğlu, yazarlık ve reji asistanlığıyla başladığı meslek hayatı yolculuğunda Türkiye ve dünya sinemasının ustaları arasına girdi. Sevilen dizi “Şehnaz Tango”nun 52 bölümünde yönetmen koltuğuna oturan Kaplanoğlu, 2011 yılında ilk uzun metrajlı filmi “Herkes Kendi Evinde” ile sinemaya güçlü bir adım attı. Rotterdam ve Singapur uluslararası film festivallerinde gösterilen bu filmin ardından başarı grafiği hızla yükseldi.
Semih Kaplanoğlu 2004 yapımı “Meleğin Düşüşü” filminin dünya prömiyerini, ileride usta olacak yönetmenleri keşfetme potansiyeliyle tanınan Berlin Film Festivali Forum bölümünde yaptı. Antalya Film Festivali’nde ikinci film seçilen “Meleğin Düşüşü”, beş dalda daha Altın Portakal kazandı. Sanatçının hali hazırda ‘opus magnum’u olan “Yusuf Üçlemesi”nin ilk filmi “Yumurta” (2007), yurt içi ve yurt dışında ses getirdi. Cannes Film Festivali Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde dünya prömiyerini yapan “Yumurta” hem Antalya’da hem SİYAD seçmelerinde çok sayıda ödül aldı. Üçlemenin ikinci filmi “Süt” (2008) daha proje aşamasındayken Cannes Film Festivali Cinefondation Atelier’ye seçildi ve akabinde 65. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarıştı.
Üçlemenin son filmi “Bal” ise Kaplanoğlu’na, sinema sanatının en büyük ödüllerinden biri olan Altın Ayı’yı kazandırdı. 2010 yılı Berlin Film Festivali’nde izleyenleri büyüleyen “Bal”, Altın Ayı’nın yanı sıra Ekümenik Jüri’nin de ödülünü aldı. “Yusuf Üçlemesi”nin tamamı uluslararası alanda coşkuyla kabul gördü ve Kaplanoğlu’nu, çağdaş sinemanın önde gelen isimleri arasına kattı.
Venedik Film Festivali’nin 70. yılı dolayısıyla gerçekleştirilen, yönetmenlerin takriben yetmiş saniyelik filmlerle sinemanın anlamını yorumladıkları, Abbas Kiarostami’den Kim Ki Duk’a onlarca önemli sinemacının davet edildiği projeye “Devran” ile katıldı. Semih Kaplanoğlu’nun bir gelecek distopyasını ele aldığı, merakla beklenen yeni filmi “Buğday” ise 2017 yılında seyircisi ile buluşacak.
53. Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması Jüri başkanlığının büyük bir onur olduğunu belirten Semih Kaplanoğlu, festival hakkında şunları söyledi: “Antalya Film Festivali Türk sinemasının en önemli organizasyonudur. Altın Portakal 2000’li yıllar boyunca benim de dahil olduğum kuşağın, tüm dünyada sözü edilen eserlerinin ortaya çıktığı platformdur. Yenilikçi sinema Altın Portakal’da bir gelenektir. Halit Refiğ'den Yılmaz Güney’e, Atıf Yılmaz’dan Yavuz Turgul’a, Derviş Zaim’den Nuri Bilge Ceylan’a ve geleceğin sinemacılarına uzanan bu verimli ağaç hep yaşasın!”
MEHMET ÖZGÜR – Oyuncu
Antalyalı oyuncu Mehmet Özgür, İstanbul Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nü bitirdi. Sahneye, 1989’da Antalya Halkevi'ndeki tiyatro çalışmalarıyla çıkan oyuncu, 1993’te Antalya Devlet Tiyatrosu'nda görev aldı. İsmail Güneş’in yönettiği “Sözün Bittiği Yer” (2007) ile sinemaya başlayan Özgür, peş peşe bol ödüllü filmlerde yer aldı. Genç yönetmen Emin Alper’in uluslararası alanda başarılı ilk filmi “Tepenin Ardı”, Mehmet Özgür için de yepyeni bir sayfa açtı. Özgür, buradaki rolüyle Ankara Uluslararası Film Festivali’nden ve Sinema Yazarları Derneği’nden (SİYAD) En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülleri aldı. Geçen yıl Emin Alper’in, Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü'ne değer görülen ikinci filmi “Abluka”da başrolü üstlendi. Takoz İrfan adlı karakteri canlandırdığı “Suskunlar” dizisiyle geniş kitlelere ulaşan Özgür, “Muhteşem Yüzyıl”, “Çalıkuşu” ve “Filinta” gibi çok izlenen dizilerde rol aldı. Mehmet Özgür aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediye Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmenliği görevini sürdürüyor.
BESTE BEREKET – Oyuncu
Oyunculuk eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nde alan Beste Bereket, 2005’te rol aldığı ilk filmi “Türev”le dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. En İyi Kadın Oyuncu Altın Portakal’ının yanı sıra Sadri Alışık Ödülleri’nde de En İyi Kadın Oyuncu seçilmesini sağlayan bu filmi, bir yıl sonra Murat Şeker’in yönettiği “2 Süper Film Birden” izledi. “2009’da ise seyircinin karşısına, bir başka Altın Portakallı sinemacı, Onur Ünlü imzalı “Beş Şehir”le çıktı. Bu filmdeki performansıyla 17. Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülüne layık görüldü. Sinemanın yanı sıra televizyon ve tiyatro çalışmalarını da sürdüren genç oyuncu; bir fenomene dönüşen “Leyla ile Mecnun” ve “Doksanlar” adlı televizyon dizilerindeki rolleriyle geniş kitlelerce sevildi. TRT ve MTV Türkiye’de sinema programları da hazırlayan Bereket son olarak Züli Aladağ’ın yönettiği “300 Hundert Worte Deutsch” filminde rol aldı.
SABAHATTİN ÇETİN - Yapımcı, Film İthalatçısı
Ankara Tiyatro Derneği’nin kurucusu olan Sabahattin Çetin, derneğin oyunlarını yazıp yönetti. Ulus Gazetesi ile Tiyatro 70 dergisinde tiyatro eleştirileri kaleme aldı. 1980’de yönetmen kardeşi Sinan Çetin ile Belge Film’i kurarak onun yönettiği “Bir Günün Hikayesi” filminin ortak yapımcılığını üstlendi. Uluslararası Hyères Film Festivali'nde En İyi Film ödülünü kazanan film, 1982 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Nur Sürer'e de En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandırdı. Çetin’in bu tarihten itibaren yapımcılığını üstlendiği filmler arasında Türk sinema tarihine geçmiş yapımlar yer alıyor. “Faize Hücum” (Zeki Ökten, 1983), “Bir Avuç Cennet” (Muammer Özer, 1985), “Uzlaşma” (Oğuzhan Tercan, 1990), “Yolcu” (Başar Sabuncu, 1994), “Ağır Roman” (Mustafa Altıoklar, 1997) bunlardan bazıları. Çetin ayrıca Belge Film bünyesinde Cannes, Berlin ve Venedik gibi dünyanın saygın festivallerinden ödül alan 100 civarında filmi ithal ederek Türkiye seyircisiyle buluşmasını sağladı. Çeşitli sinema, kültür ve sanat vakıflarının kurucusu olan Çetin’in, “Kültür Politikaları” adlı bir de kitabı bulunuyor.
HARİKA UYGUR – Cast Direktörü
Harika Uygur sinemaya Osman F. Seden'in yönetmen yardımcısı olarak başladı. 1994-1997 arası IFR’de Ezel Akay'ın yönetmen yardımcılığından sonra 1997’de casting direktörlüğüne başladı. Seattle Broadway Hall'de How to Agency Your Agency adlı workshop ile Northwest Photography Center Black and White fotoğraf kursuna katıldı. 2000’de İstanbul'a dönüp kendi cast direktörlük şirketini kurdu. 2009’da European Film Promotion'a (EFP) bağlı Uluslararası Cast Direktörleri Birliği'ne (ICDN) katıldı. Yine aynı yıl merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan dünyanın en büyük cast direktörleri birliği olan CSA’dan davet alarak, kuruluşun ilk uluslararası üyelerinden biri oldu. Yekta Kopan ile Okumak ve Yazmak adlı workshop sonucunda ortaya çıkan, kolektif “İpekli Mendil” öykü sözlüğünde yer aldı. Yine Kopan’ın “Fil Mezarlığı” hikayesinden aynı adla uyarlayarak yönetmenliğini yaptığı kısa filmi, Cannes Film Festivali Kısa Film Köşesi’nde gösterildi. 2011’den bu yana "Bu Rol Senin" başlığıyla gerçekleştirdiği workshop ile aynı ismi taşıyan bir de kitap yayınladı. Halen bir çok reklam, sinema filmi ve tv dizisinin cast çalışmalarını yürütmekte.
ORHAN TOPÇUOĞLU - Müzisyen
Müzik eğitimi almasına rağmen sinema tutkusuyla kamera arkasında çok emek vermiş bir isim Orhan Topçuoğlu. Müzik kariyeninin yanı sıra seslendirme sanatçılığı, yönetmen yardımcılığı, klip ve reklam yönetmenliği gibi pek çok dalda çalıştı. 1974 yılında Zeki Alasya ve Ertem Eğilmez’in asistanı olarak sinemaya başladı. Yaptığı işleri Türkiye’deki her seyirci bilir: Ertem Eğilmez imzalı “Salak Milyoner” (1974), “Köyden İndim Şehire” (1974), “Mavi Boncuk” (1974), “Hababam Sınıfı” (1975), “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı” (1976), “Hababam Sınıfı Uyanıyor” (1976) ve “Namuslu” (1984), Ergin Orbey’in yönettiği “Bizim Aile” (1975) ile Orhan Aksoy’un yönettiği “Aile Şerefi” (1976) filmlerinin yönetmen yardımcısı. Ve esas yaratım alanı olan, müzisyen kimliğiyle, “Karanlıkta Biri Var” (Orhan Oğuz, 1998), “Mazi Yarası” (Ersin Pertan, 2009) ve “Hayda Bre” (Orhan Oğuz, 2010) filmlerinin bestecisi. “Ritmİstanbul” adlı vurmalı sazlar grubunu kurarak Brezilya Perc-Pan ve İstanbul Müzik festivallerine katıldı. 1997-2007 yılları arasında program yönetmenliğini de yaptığı İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın Vurmalı Sazlar Grubu’nda halen görevli olan Topçuoğlu, film müziği çalışmalarını da sürdürüyor.
MARTHA OTTE - Tromsö Film Festivali Direktörü
Norveç Trömsö Uluslararası Film Festivali yönetmeni Martha Otte, Kaliforniya’da doğdu. Anavatanı Norveç’e döndükten sonra burada felsefe, karşılaştırmalı edebiyat, Norveç dili ve edebiyatı eğitimi alan Otte, sinemayla ilgili organizasyonlara film kulüpleriyle başladı. 1994’ten 2000’e kadarsa Norveç Film Toplulukları Federasyonu’nun başkanlığını yürüttü. Tromsö Uluslararası Film Festivali’nde 1998’de çalışmaya başlayan Otte, 2004’te de festival yönetmenliğine getirildi. Festivali ülkesinin en önemli sinema etkinliği ve dünya sinemasının buluşma noktalarından biri haline getiren Otte, geçtiğimiz yıl Tromsö Konseyi’nin Kültür Ödülü’ne layık görüldü.
Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması Jürisi; En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Müzik, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Sanat Yönetmeni, En İyi İlk Film ve En İyi Kurgu dalları ile Behlül Dal, Dr. Avni Tolunay adına verilen ödüllerin sahiplerini belirleyecek. En İyi Film ödülünü kazanan yapım aynı zamanda 100 bin TL paraödülüyle de desteklenecek.