ALPER GÖRMÜŞ HÜRRİYET'E ÇAKTI, YANIT MİLLİYET'TEN GELDİ!
Alper Görmüş'ün Hürriyet okurlarını "darbeci" ilan ettiği yazısına Milliyet'ten Mehveş Evin yanıt verdi.
Türkiye gazetesi yazarı Alper Görmüş'ün Hürriyet okurlarını "darbeci" ilan ettiği yazısına Milliyet'ten Mehveş Evin yanıt verdi.
Hürriyet'te yer alan okur yorumları üzerinden gazetenin okur
profilini çözümleyen Alper Görmüş, gazetenin okur kitlesinin darbe
ve asker yanlısı bir tutum aldığını yazmıştı.
Görmüş'ün yazısına itiraz eden Mehveş Evin ise "gazetelerin yayın
politikasını eleştirmeyi anlıyorum da... Okuru, okuduğu gazetenin
üzerinden etiketlemenin anlamı yok." derken Türkiye yazarına
eleştirilerini de sıraladı. "Görmüş’ün eleştirilerinin hedefi
Yılmaz Özdil ve gazetesiyse, buyursun yapsın. Ama okura yönelik
toptancı, aşağılayıcı tavır, gazeteciye yakışıyor mu?" diye soran
Mehveş Evin, "Görmüş, bunu kendi gazetesi Türkiye’de yapabilir mi?
Yapsa, okurunu “özgürlük aşığı” olarak sınıflandırabilir miyiz?"
diye devam etti.
İşte Evin'in yazısındaki ilgili bölüm:
Hepsi darbe sevdalısı!
Eğer bugün insanları okuduğu gazetelere göre
sınıflandıracaksak, emniyetçi kafasından farkımız kalmaz:
Milliyetçi muhafazakarlar D’yi okur.
Darbeciler K’yi.
Şeriatçılar A’yı.
Kürtler X’i, Aleviler W’yu, AKP’liler Q’yu.
Şimdi böyle bir ayrım yapmak hem yanlış, hem de haksızlık değil
mi?
Alper Görmüş, Yılmaz Özdil’in hapisteki subaylar ile okuru arasında
bir mektuplaşma kampanyası başlatmasını yazmış.
Özdil’in “Hürriyet’in haksızlık karşısında isyan eden özgürlük
aşığı bir okur kitlesi” olduğunu ima ettiğini düşünen Görmüş,
“Hürriyet okurunu iyi bilirim!” diyor. Peki nasıl bilirmiş?
1997’de Nokta dergisi polis baskınıyla kapatıldığı zaman
Hürriyet’in sitesine yapılan 37 adet “oh olsun” içerikli
yorumlarından. Yani Hürriyet okuru, hem polise alkış tutmuş, hem
“TSK aşığı”ymış.
İyi de buradan kalkıp yüz binlerce gazete okurunu “darbesever”likle
suçlamak neyin nesi?
Derdiniz özgürlükse...
Görmüş’ün eleştirilerinin hedefi Yılmaz Özdil ve gazetesiyse,
buyursun yapsın. Ama okura yönelik toptancı, aşağılayıcı tavır,
gazeteciye yakışıyor mu?
Eleştirilecek bir şey varsa o da Özdil’in, subayların haricindeki
siyasi tutsaklar için çaba harcamaması olabilir...
Derdiniz “özgürlük”se, F tipinde sürünen, aralarında gazetecilerin
olduğu, yıllarca mahkeme önüne bile çıkarılmayan mahkumlar
için kampanya yaparsınız.
Acaba Görmüş, bunu kendi gazetesi Türkiye’de yapabilir mi?
Yapsa, okurunu “özgürlük aşığı” olarak sınıflandırabilir miyiz?
BIRAK DA BİZ HATIRLATALIM
* Nokta’nın kapatılması, medya tarihinin en utanç verici
olaylarından biriydi. Her daim karşısında durdum, dururum.
* Ama Görmüş’ün her medya yazısını Nokta’ya bağlamasından, buradan
çıkıp kim “darbesever” kim “demokrasi havarisi” çıkarımı
yapmasından sıkıldım.
* Bırak da biz hatırlayalım, hatırlatalım. Hangi gazetecilerin,
gerçekten demokrasi, haklar ve özgürlükten yana durduğunu... Hangi
gazetecilerin, kendi meslektaşlarını dahi ucuz iktidar kavgalarına
yem ettiğini, iyi biliyoruz.