26 Tem 2018 13:18
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:46
Alpay Özalan'ın gafı Hürriyet yazarını kızdırdı: 'Hisli Sözler Daire Başkanlığı' kurulsun!
Ahmet Şık kürsüdeyken üzerine yürüyen AKP'li Alpay Özalan, karıştığı kavgayı 'olmayan' Necip Fazıl şiiriyle paylaşmıştı.
Hürriyet yazarı Kanat Atkaya, AKP İzmir Milletvekili Alpay
Özalan'ın şair Necip Fazıl Kısakürek'e atfederek paylaştığı yazıya
değindi. Söz konusu yazının iddia edildiği gibi Kısakürek'e ait
olmadığını belirten Atkaya, Hal böyleyken, “Hisli Sözler ve Şiirler
Denetleme Onaylama Daire Başkanlığı' kurmak fena olmayabilir'' diye
yazdı.
Kısakürek'e atfedilen yazıyı ''kamyon arkası yazısından hallice'' olarak niteleyen Atkaya; Nâzım Hikmet, Can Yücel ve Cemal Süreya gibi birçok yazara da benzer atıflar yapıldığını kaydetti.
Kanat Atkaya'nın 'Hisli Sözler Daire Başkanlığı' başlıklı yazısı şöyle:
“Uğruna ölmekse seni yaşatmak bin kere ölürümde adına leke sürdürmem, gururdur namustur bayrak ve sancak, aksa da kanım zalimi güldürmem!”
Peh, peh, peh!
AKP İzmir Milletvekili, eski futbolcu Alpay Özalan bu “tüvit”i altına Necip Fazıl Kısakürek imzasını çakarak salmış sosyal deryalara...
“Ölürümde”deki “de” ayrı yazılacak elbette ancak bu “isyankâr romantik hallenme” dizeleri daha büyük bir hata barındırıyor: Necip Fazıl böyle bir şiir veya herhangi başka bir metin yazmış değil...
Alpay Özalan, bu mesajı HDP Milletvekili Ahmet Şık’ın kürsüde üstüne yürümeye çalıştığı ve diğer vekillerce tutulduğu fotoğrafıyla birlikte paylaşmıştı.
Necip Fazıl’ın fikirlerine, hayatındaki dalgalanmalara vesaire katılmayabilirsiniz, ama yazdıklarını biraz okuduysanız böyle “kamyon arkası yazısından hallice” bir ifade şekli olmayacağını bilirsiniz.
Odatv, dün Necip Fazıl’ın kurucusu olduğu Büyük Doğu’nun yayın sorumlusu Suat Ak’a sormuş durumu:
“Nereden bulduğunu sormak lazım... İfade ve üslup üstada ait değil. Üstat adına açılmış sayfalardan yayılıyor bunlar. İyi niyetle düşülen hatalar olabilir fakat kaynak gösterilmesi gerekir. Bizim bilmediğimiz kaynaklarda geçiyorsa bizimle paylaşabilirler, biz de yayımlarız.”
Necip Fazıl’dan “asılsız” alıntı yapmak kazasını yaşayan ilk kişi değil Özalan ve sanırım sonuncu da olmayacak. Daha önce Sayın Binali Yıldırım da benzer bir pozisyonda kalmıştı...
Yazmadığı, asla yazmayacağı, yaşarken yazdığı iddia edilseydi büyük ihtimal öfkeleneceği ifadeler uydurup şairlerin ağzına yapıştırmak yaygın bir hastalık...
Nâzım Hikmet, Can Yücel ve Cemal Süreya başta olmak üzere pek çok şair, pek çok yazar için uyduruluyor böyle zevzeklikler...
Mevlânâ yahu, Mevlânâ bile ne çekti bu işlerden bir bilseniz!..
Hal böyleyken, yeni bir yönetim şeması da kurulurken bir “Hisli Sözler ve Şiirler Denetleme Onaylama Daire Başkanlığı” kurmak fena olmayabilir.
Oluşturulacak bir heyet öfke krizlerinde, hamasi heyheylenmelerde, samimiyet krizlerinde, sevgi yoğunlaşması ve gönül titreşmesi durumlarında kullanılacak “sahih” alıntıları derleyebilir, kitap yapabilir, web sayfası açabilir...
Dileyen siyasetçi, öğrenci, trol birey vb bu kaynak aracılığıyla doğrusu neyse onu kullanır.
Böylece edebiyat dünyamız da ölüsüyle, yaşayanıyla biraz olsun rahat nefes alır.
Kıymayın şairlere, ayıp oluyor...
Kısakürek'e atfedilen yazıyı ''kamyon arkası yazısından hallice'' olarak niteleyen Atkaya; Nâzım Hikmet, Can Yücel ve Cemal Süreya gibi birçok yazara da benzer atıflar yapıldığını kaydetti.
Kanat Atkaya'nın 'Hisli Sözler Daire Başkanlığı' başlıklı yazısı şöyle:
“Uğruna ölmekse seni yaşatmak bin kere ölürümde adına leke sürdürmem, gururdur namustur bayrak ve sancak, aksa da kanım zalimi güldürmem!”
Peh, peh, peh!
AKP İzmir Milletvekili, eski futbolcu Alpay Özalan bu “tüvit”i altına Necip Fazıl Kısakürek imzasını çakarak salmış sosyal deryalara...
“Ölürümde”deki “de” ayrı yazılacak elbette ancak bu “isyankâr romantik hallenme” dizeleri daha büyük bir hata barındırıyor: Necip Fazıl böyle bir şiir veya herhangi başka bir metin yazmış değil...
Alpay Özalan, bu mesajı HDP Milletvekili Ahmet Şık’ın kürsüde üstüne yürümeye çalıştığı ve diğer vekillerce tutulduğu fotoğrafıyla birlikte paylaşmıştı.
Necip Fazıl’ın fikirlerine, hayatındaki dalgalanmalara vesaire katılmayabilirsiniz, ama yazdıklarını biraz okuduysanız böyle “kamyon arkası yazısından hallice” bir ifade şekli olmayacağını bilirsiniz.
Odatv, dün Necip Fazıl’ın kurucusu olduğu Büyük Doğu’nun yayın sorumlusu Suat Ak’a sormuş durumu:
“Nereden bulduğunu sormak lazım... İfade ve üslup üstada ait değil. Üstat adına açılmış sayfalardan yayılıyor bunlar. İyi niyetle düşülen hatalar olabilir fakat kaynak gösterilmesi gerekir. Bizim bilmediğimiz kaynaklarda geçiyorsa bizimle paylaşabilirler, biz de yayımlarız.”
Necip Fazıl’dan “asılsız” alıntı yapmak kazasını yaşayan ilk kişi değil Özalan ve sanırım sonuncu da olmayacak. Daha önce Sayın Binali Yıldırım da benzer bir pozisyonda kalmıştı...
Yazmadığı, asla yazmayacağı, yaşarken yazdığı iddia edilseydi büyük ihtimal öfkeleneceği ifadeler uydurup şairlerin ağzına yapıştırmak yaygın bir hastalık...
Nâzım Hikmet, Can Yücel ve Cemal Süreya başta olmak üzere pek çok şair, pek çok yazar için uyduruluyor böyle zevzeklikler...
Mevlânâ yahu, Mevlânâ bile ne çekti bu işlerden bir bilseniz!..
Hal böyleyken, yeni bir yönetim şeması da kurulurken bir “Hisli Sözler ve Şiirler Denetleme Onaylama Daire Başkanlığı” kurmak fena olmayabilir.
Oluşturulacak bir heyet öfke krizlerinde, hamasi heyheylenmelerde, samimiyet krizlerinde, sevgi yoğunlaşması ve gönül titreşmesi durumlarında kullanılacak “sahih” alıntıları derleyebilir, kitap yapabilir, web sayfası açabilir...
Dileyen siyasetçi, öğrenci, trol birey vb bu kaynak aracılığıyla doğrusu neyse onu kullanır.
Böylece edebiyat dünyamız da ölüsüyle, yaşayanıyla biraz olsun rahat nefes alır.
Kıymayın şairlere, ayıp oluyor...