Alman şirketten Külliye’ye ‘paramızı verin’ ihtarı! ‘TMSF ve kayyum bizi dolandırdı…’
Barış Pehlivan, bugün kaleme aldığı yazısında çarpıcı iddialarda bulundu. Pehlivan, Alman şirket Eurabau'un 2 Temmuz 2021'de Külliye’ye gönderilen ihtarnameyi yazdı.
Dumankaya ve Fi Yapı'nın FETÖ finansörü olduğu gerekçesiyle mallarına el konulması binlerce aileyi mağdur etmiş, aileler ne yatırdıkları parayı ne de vaat edilen evleri alabilmişti. İki firma TMSF'nin el koymasının ardından kayyuma devredilmiş, 8 bin aile ise merak ve belirsizlik içinde kalmıştı.
2018 yılında ise Alman inşaat şirketi Eurabau ile bir anlaşma imzalandı. Buna göre Almanlar, Türkiye’deki inşaatları iki yıl içinde bitirecek, binalardaki sahipsiz daireleri de yabancılara satacak.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, bugün kaleme aldığı yazısında 2 Temmuz 2021’de Euraban firmasından Türkiye’nin başkentindeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gönderilen ihtarnameyi yazdı.
Pehlivan'ın aktardığına göre; Alman şirket Eurabau, TMSF ve kayyum atanan şirketler tarafından dolandırıldığını ileri sürüyordu. Adım adım verilen sözlerin tutulmadığını Cumhurbaşkanlığı’na şikâyet eden Almanlar, şöyle diyordu: “Aile bireylerimize kadar can ve mal güvenliklerimizin tehdit edildiği hususları da bilginiz dahilindedir. Belirttiğimiz tüm bu hususlar, hukuka aykırı işlemler olması nedeniyle sözleşmenin geçerliliği hususunu gündeme getirdiği gibi dolandırıcılık, tehdit, vs. gibi pek çok suçu oluşturmaktadır.”
DOKUZ SAYFALIK İHTARNAME, KALEM KALEM ZARAR
Pehlivan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ve dokuz sayfalık ihtarnamenin sonunda iddia edilen alacaklar kalem kalem yazıyordu. Buna göre Alman şirket, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’ndan 2 milyon 786 bin euro ve 86 milyon 601 bin lira para istiyordu.
Peki, ihtarnamedeki “tehdit edildik” iddiası neye dayanıyordu?
Yanıt olabilecek bir şikâyet 29 Ocak 2020’de İstanbul’da polise yapılmıştı. Alman şirketin Türk temsilcisi Zeynel Gündoğ, Dumankaya’nın eski sahiplerinden Barış Dumankaya tarafından tehdit edildiğini öne sürüyordu. Gündoğ, “Başımın kesilip, PKK bayrağına sarılıp, Bremen’de bulunan ailemin de dahil olduğu bahçeye atılacağını, söylediler” iddiasındaydı. Dumankaya’nın yalanladığı bu tehdit önce polis tutanağına, sonra Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen ihtarnameye geçmişti.