30 Eyl 2010 09:55
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:40
''ALLAH'TAN BAŞBAKAN GÜLDÜ GEÇTİ DE GDÜK TEKLİFİ GÜDÜK KALDI!''
Sabah yazarı Hıncal Uluç, Yiğit Bulut'un gazetelere üst kurul teklifine çok sert bir yazıyla tepki gösterdi.Uluç'un Ciner'e de bir sorusu var!
GDÜK kafası..
GDÜK mü ne?.. Gazete ve Dergi Üst Kurulu.. Radyo Televizyon Üst Kurulu, RTÜK gibi.. Görevi gazete ve dergileri denetlemek. Haddini aşanlara gereken cezaları vermek..
Mesela..
Bir yazı yazdım, beğenmediler.. Ağır para cezası.. Yetmedi.. Mesela 3 gün köşeyi kapama cezası..
Genel Yayın Müdürümüz de, bu üç gün köşeme "Belgesel" koymak zorunda olacak, mesela..
Menderes’in ünlü Tahkikat Komisyonu’nu andıran bu teşkilatın kurulmasını bir gazeteci, bir köşe yazarı Başbakan’a önerdi üstelik, düşünebiliyor musunuz?.
Bağımsız mahkemeler, meslek dernekleri, basın konseyleri falan yetmiyor, bir de Sansür Üst Kurulu..
Allahtan Başbakan güldü geçti de, GDÜK teklifi GÜDÜK kaldı..
Bir kaç ay önce "Okulumuzun adını kulüpten geri alalım" çağrısı yapmıştı, Galatasaray Liselilere.. Şaka ile karışık "Bu ne faşist kafa" demiştim.
Bu defa ne diyeceğimi bilemiyorum. "Çevir kazı yanmasın" diye lafını geri almaya çalışıyor ama olmuyor tabii. Ok yaydan, macun tüpten çıkınca, geri dönmek zor..
Ben ülkenin en ünlü gazetecilerinden birini "İlkelerime uymuyor" diye kovan patronun ne düşündüğünü merak ediyorum. "Basına sansür" ilkelerine uyuyor mu acaba?.
Bu arada, muhtereme ilk ve en güzel yanıtı, sayfa komşusu ve kendi Genel Yayın Müdürü’nün verdiğinin altını çizelim.. Kovulan yazara da en mertçe sahip çıkan genç arkadaşımı yürekten kutluyorum.
GDÜK mü ne?.. Gazete ve Dergi Üst Kurulu.. Radyo Televizyon Üst Kurulu, RTÜK gibi.. Görevi gazete ve dergileri denetlemek. Haddini aşanlara gereken cezaları vermek..
Mesela..
Bir yazı yazdım, beğenmediler.. Ağır para cezası.. Yetmedi.. Mesela 3 gün köşeyi kapama cezası..
Genel Yayın Müdürümüz de, bu üç gün köşeme "Belgesel" koymak zorunda olacak, mesela..
Menderes’in ünlü Tahkikat Komisyonu’nu andıran bu teşkilatın kurulmasını bir gazeteci, bir köşe yazarı Başbakan’a önerdi üstelik, düşünebiliyor musunuz?.
Bağımsız mahkemeler, meslek dernekleri, basın konseyleri falan yetmiyor, bir de Sansür Üst Kurulu..
Allahtan Başbakan güldü geçti de, GDÜK teklifi GÜDÜK kaldı..
Bir kaç ay önce "Okulumuzun adını kulüpten geri alalım" çağrısı yapmıştı, Galatasaray Liselilere.. Şaka ile karışık "Bu ne faşist kafa" demiştim.
Bu defa ne diyeceğimi bilemiyorum. "Çevir kazı yanmasın" diye lafını geri almaya çalışıyor ama olmuyor tabii. Ok yaydan, macun tüpten çıkınca, geri dönmek zor..
Ben ülkenin en ünlü gazetecilerinden birini "İlkelerime uymuyor" diye kovan patronun ne düşündüğünü merak ediyorum. "Basına sansür" ilkelerine uyuyor mu acaba?.
Bu arada, muhtereme ilk ve en güzel yanıtı, sayfa komşusu ve kendi Genel Yayın Müdürü’nün verdiğinin altını çizelim.. Kovulan yazara da en mertçe sahip çıkan genç arkadaşımı yürekten kutluyorum.