Ali Kırca'nın tipini beğenmemişler!
Usta televizyon habercisi Ali Kırca, yeni kitabı Öteki Bahçe'yi ve televizyon haberciliğini Hürriyet'ten Ayşe Arman'a anlattı.
Yeni kitabı Öteki Bahçe ile edebiyat dünyasına el atan ünlü
televizyoncu Ali Kırca, Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuştu.
Televizyon haberciliğine başlama hikayesini anlatan Ali Kırca,
meğer TRT'den başka iş başvurusunu kabul eden olmadığı için
televizyoncu olmuş.
İşten ayrılmasının nedenlerini de anlatan Kırca, artık çok fazla
televizyon izleyemediğini söylüyor. İşte Ayşe Arman'ın Ali Kırca
ile yaptığı o söyleşiden çarpıcı başlıklar:
Siz Ali Kırca'sınız. Bu ülkenin televizyon tarihine ismini
altın harflerleyazdırmış insanlardan birisiniz. Televizyon
star'ımızsınız.Anchorman'siniz. 'Siyaset Meydanı', Türk televizyon
tarihine dövme gibi kazındı, bir döneme damgasını vurdu. Ama siz,
"Elveda televizyon"dediniz ve şimdi roman yazıyorsunuz. Bu nasıl
olur?
-Öncelikle saydığın sıfatlarla kendimi çok fazla bağdaştırmak
istemediğimi söyleyeyim!
Neden?
-O sıfatlar insana ağır ve çok gelir de ondan.
İyi de siz sadece Ali değildiniz ki hiçbir
zaman...
-Olabilir ama bu benim tercihim değildi. Ekmek parası için
televizyoncu oldum.Başka şansım yoktu!
Nasıl yani?
- 40 yıl boyunca sadece televizyon haberciliği yaptım. Kendimi
hiçbir zaman gazeteci olarak tanımlamadım. Ama istediğim bu muydu,
tartışılır. Benim para kazanmam lazımdı, çeşitli işlere başvurdum,
sadece TRT'de iş bulabildim.
Başka nerelere başvurmuştunuz?
- 12 Mart darbesinden sonra Bahriye'den ayrılınca parasız kaldım.
Ailemin ekonomik durumu bozulmuştu. Cep harçlığım bile yoktu. Bir
taraftan Tıp Fakültesi'ne devam ederken, bir taraftan da ilaç
reprezantı olmak için bir ilaç şirketine başvurdum. Prezentabl
bulmadıklarını söylediler, olmadı, tipimi beğenmemişler! Sonra
büyük reklam ajanslarından birine, hadi söyleyeyim adını,Manajans'a
gittim...
Onlar da mı almadı?
-Hayır! Metin yazarı olabilecek kabiliyette görmediler. O da
olmadı.
Televizyoncu nasıl olabildiniz?
-Tamamen şans eseri! O zamanlar televizyon haftada üç gün, üç saat
yayın yapabiliyordu. O yayınlardan birinde, tesadüfen eleman
arandığını duydum. Ertesi gün Harbiye'deki Radyoevi'nin kapısını
çaldım. O duyuru hayatımın akışını değiştirdi. Sonra da tam 40 yıl
bu işi yaptım.
DELİ OLMAK ŞARTTIR!
Peki bunca yıldan sonra birbirinizden nasıl koptunuz?-Ben
bırakmadım televizyonu. O beni bıraktı! Ama herhangi bir
olumsuzlukaramıyorum arkasında. Kanal sahip değiştirdi, yeni
sahipler de benimle çalışmakistemedi.İstediğiniz şartlarda bir
teklif gelirse devam eder misiniz?
-Ha bak, onu düşünürüm! Ben 20 yıl anchorman'lik yaptım. Bu ne
demek biliyormusun? 20 yıl boyunca, her gün aynı saatte, tam
19.00'da ekranın önünde vekameranın karşısında olmak zorundasın
demek. Bunu yaptım.
Bir tür 'tutsak' hayatı yani...
-Evet, zor bir şey. Temel fıkrasındaki gibi "Deli olmak şart
mıdır?" Evet, 20 yılanchorman'lik yapmak için, biraz deli olmak
şarttır! Şimdi geriye dönüpbaktığımda, nasıl yapabilmişim ben de
şaşırıyorum. Bu ülkede bunu, hiç aksatmadan 20 yıl boyunca yapan
başka kimse yok.
Televizyondan ayrılmak zorunda kalmanızı siyasi sebeplere
mi bağlıyorsunuz?
- Siyasi açıdan da bakılabilir ama başka bir sürü faktör de söz
konusu. Medyada köklü bir değişim yaşanıyor. Bizim başladığımız
dönemde bir önceki dönemi sürdürebilmek nasıl mümkün değilse, şimdi
de bizim dönemin habercilik modelini sürdürebilmek mümkün değil.
Birand, Uğur ve benim dönemimden sözediyorum. O anchorman'lik
modeli artık istenmiyor. Seyirci istiyor ama siyasi iktidar karşı.
Fakat bu, yalnız bize özgü bir şey de değil.
Nasıl yani?
Tüm dünyada da böyle bir değişim mi söz konusu?-Amerika'da da
anchorman'ler dönemi vardı, ağır abiler, özellikle de üç ağır
abi:Peter Jennings, Tom Brokaw ve Dan Rather...
Şu anda televizyon izliyor musunuz?
-Çok fazla bakmıyorum. Doğrusu içimden gelmiyor. Ama yanlış
anlaşılmasın,televizyon haberciliğinde başarılı arkadaşlar var.
Bizden daha değişik ve farklıbiçimde yapmaya başladılar işi.
Özellikle de kadın haberci arkadaşlarımızın başarılı olduğunu
söyleyebilirim.
Röportajın tamamını okumak için
tıklayıız