17 Tem 2013 12:56 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:17

ALİ İSMAİL KORKMAZ'IN SON İFADESİ ORTAYA ÇIKTI; BANA SOPALARLA SALDIRDILAR!

Gezi Direnişi eylemlerinde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'ın, komaya girmeden önce karakolda verdiği ifade ortaya çıktı.

Eskişehir’de sopalarla dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın emniyette alınmış son ifadesine Radikal’den İsmail Saymaz ulaştı. Ali İsmail, 3 Haziran’da saat 01.00 sıralarında saldırıya uğradı. Daha sonra hastaneye gitti. Sabah evine döndü. Uyudu. Aynı gün 17.00 sıralarında uyandı. Odunpazarı Polis Merkezi’ne gidip ifade verdi. İfade sırasında hatırlamakta ve konuşmada güçlük yaşıyordu. Sorulara başını eğerek yanıt verebiliyordu. Ali İsmail Korkmaz’ın 3 Haziran’da saat 19.41’de tutanaklara geçen anlatımları, dünyadaki son tanıklığı oldu. O gün şunları anlattı:
“Eski gar arkasından evime gittiğim sırada 5 - 6 kişilik bir grup önüme geçerek, ellerindeki sopalarla saldırdı. Kafama, sırtıma, omzuma ve bacaklarıma vurdular. Yere düştüm. Saldıran grup yere düşünce bırakıp kaçtı, tam hatırlayamıyorum. Can havliyle kaçıp evime gitmeye çalışırken Özbesin isimli marketin önünde ev arkadaşım Fırat Köse ile karşılaştım. Kuzenim Okan’a haber verdi. Hastaneye gittik. Gerekli tedavi yapıldı. Beyin tomografisi çekilemediği için Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne yönlendirdiler. Kolumu bandaja aldılar. Tomografi çektiler. Dün konuşma zorluğu yaşamıyordum. Ama bugün hatırlama zorluğu çekiyorum. Bir dişim sallanıyor. Başım ağrıyor. Bana kimlerin neden vurduğunu bilmiyorum, sivil kıyafetliydiler. Şikayetçiyim…” Ali İsmail bu ifadeden sonra Eskişehir Devlet Hastanesi’ne gitti. Kontrolde, beyin kanaması geçirdiği saptanınca acilen Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gönderildi. Ertesi gün ameliyata alındı. Fakat bir daha, 37 gün boyunca gözlerini açamadı. 10 Temmuz’da ölüm haberi geldi.

Tanık: Dövdükten sonra ‘İyi stres attık’ dediler

Korkmaz’ın Sanayi Caddesi’nde dövülerek öldürülmesine ilişkini soruşturmada ifadesi alınan ve daha sonra yaptığı gizli tanıklık başvurusu savcılıkça reddedilen tanık, üniversiteli gencin polisler ve siviller tarafından dövüldüğü anlatarak, o geceyi şöyle anlattı: “Yunus Emre Caddesi’nde çevuk kuvvet saldırıya geçince iki şahsın bizim olduğumuz tarafa koşarak geldiğini fark ettim. İsmail önde, diğer şahıs arkadaydı. Elinde budaklı odun olan şahıs İsmail’e hamle yaptı, yakalayamadı. Elinde beysbol sopası olanla bunun yanındaki 3-4 tane polis copu olan şahıs İsmail’i yakaladı. Sopa ve coplarla darp etmeye başladılar. Elinde bir şey olmayan sivil şahıs tekmeyle vuruyordu. İsmail yere düştü ve kaldırımda oturur vaziyette durdu. Bu esnada cop, sopa ve ayakları ile darp etmeye devam ettiler. İsmail iki elini başına doğru tutuyordu. Elinde beysbol sopası olan şahıs yüzüne tekmeyle vurunca İsmail düşerek başını kaldırıma çarptı ve kendinden geçti. Bir dakika baygın vaziyette kaldı. Elinde sopa olamayıp İsmail’i döven şahıs ‘İyi stres attık’ dedi. İsmail birkaç dakika sonra kendine geldi. Elinde beysbol sopası olan şahıs kefredip ‘Sen hala burada mısın, git buradan’ dedi. İsmail de sessiz bir şekilde karşılık verdi. Şahıs ‘Sen bana ne dedin’ diyerek, kafasına vurdu. Birkaç kez de tekmeyle beline durdu. İsmail Asarcıklı Caddesi’ne doğru koşarak gitti.”

RADİKAL’DE YER ALAN HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN