14 Tem 2014 16:02
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:27
Ali İsmail davasında flaş gelişme!
Eskişehir'deki Gezi eylemleri sırasında polisler tarafından dövülen ve 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren üniversiteli Ali İsmail Korkmaz davasının üçüncü duruşma yapıldı.
Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın üçüncü duruşması, Yeni Adliye binasının zemin katında duruşma salonuna çevrilen konferans salonunda yapıldı.
Duruşmada, tutuksuz yargılanan polisler Hüseyin Engin, Şaban Gökpınar, Yalçın Akbulut ile tutuklu sanıklardan polis Mevlüt Saldoğan ile Muhammed Vatansever, Ramazan ve İsmail Koyuncu ile Ebubekir Harlar hazır bulundu.
Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel, babası Şahap ve ağabeyi Gürkan Korkmaz CHP Kayseri İl Başkanı Mustafa Ayan ile duruşma salonuna girdi.
Tamamen dolu olan salondaki duruşmaya çevre illerden de çok sayıda avukat katıldı.
GEZİ EYLEMLERİNDE HAYATINI KAYBEDENLERİN AİLELERİ DE GELDİ
Öte yandan Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan ve Abdullah Cömert'in de aileleri duruşmaya katılmak için Kayseri'ye geldi.
Uluslararası Af Örgütü gözlemcisi Andrea De Rujiter, dilekçe vererek duruşmaya gözlemci olarak katıldı.
OTOPSİ RAPORU: BEYİN TRAVMASI OLMASAYDI ÖLMEZDİ
Mahkeme heyeti, olay günü çekilen kamera görüntüleriyle ilgili olarak TÜBİTAK’tan istenilen yazının gelmediğini bildirdi.
Daha sonra otopsi tutanağının okunmasına geçildi.
Tutanakta, şöyle denildi:
"03.06.2013 günü Yunus Emre caddesinde ikametine gitmekte olan Ali İsmail Korkmaz’ın 2-3 kişilik grup tarafından sopalarla darp edildiği ve Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne sevk edilip, taburcu edildiği, evine döndükten sonra fenalaşıp, Eskişehir Devlet Hastanesi’ne gittiği ve Eskişehir Osmangazi Hastanesi’ne sevk edildiği ve burada hayatını kaybettiği, kimlik tanığı olarak aile yakınlarından Dönmez Korkmaz’ın otopsiye katıldığı."
KALP HASTALIĞI VARDI
10 Temmuz 2013 tarihinde ölen Ali İsmail Korkmaz’ın Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan otopsisinde, ölümünün, kafatası travmasına bağlı olarak beyin kanamasının meydana geldiği, ardından çeşitli komplikasyonların oluştuğu, kronik kalp damar ve kapak hastalığı bulunduğu ve bu nedenle ilaç kullandığı nedeniyle de aldığı kafa travmasının ölümünü hızlandırdığı, kafa travması meydana gelmeseydi ölümünün meydana gelmeyeceğine dair karara varıldığı okundu.
Anne Emel Korkmaz, otopsi tutanağı okunduğu sırada gözyaşlarını tutamadı. Fenalık geçiren, anne ve baba Korkmaz, salondan bir yakınlarının koluna girerek ayrıldı. İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda ise Ali İsmail Korkmaz’ın sağ omuz ve arka tarafında bulunan kırıkların hayati tehlikesini orta derecede etkilediği, kafa ve yüz bölgesinde belirlenen travmaların ise hayati tehlike oluşturabilecek boyutta olduğu, kalp damar ve kapak hastalığı nedeniyle kullandığı ilaçların beyin kanamasını hızlandırdığı ve kanamayı kolaylaştırdığı okundu. Otopsi raporundan sonra, Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde alınan tanık ifadelerinin okunmasına geçildi.
Ali İsmail Korkmaz'ı tekmeleyen polis, aynı gece ayağından muayene olmuş
ANNESİ DAYANAMADI, FENALAŞTI
Anne Emel Korkmaz, otopsi raporları okunurken fenalaşınca yakınları tarafından salon dışına çıkartıldı. Anne Emel Korkmaz, oğlu Ali İsmail’in otopsi raporunun okunması ardından büyük oğlu Gürkan’ın kolunda salona girdi.
Anne Emel Korkmaz, oğlunun ismini koluna dövme yaptırdı
SANIKLAR KAMERALARDA BELİRLENEMEMİŞ
Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde alınan tanık ifadelerinin ardından, sanıkların telefon görüşmeleriyle ilgili TİB’den 30 Haziran’da düzenlenen bilirkişi raporlarının okunmasına geçildi.
8 dosya olarak hazırlanan raporda, sanıkların baz istasyonları verilerine göre, o saatlerde olay yerinde veya yakınında bulunabileceğinin değerlendirildiği, sonra birbirleriyle arasında telefonla görüşüp- görüşmedikleri ve kısa mesaj gönderip- göndermediğinin de incelendiğine yer verildi.
İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderilen güvenlik kamera görüntüleriyle ilgili olarak da teknik uzmanlarca incelenen görüntülerle ilgili düzenlenen görüntü iyileştirme ve eşkal inceleme raporu okundu. Raporda çözünürlüklerin düşük olduğu, kamera ve kişileri belli edebilecek görüntü ve verilere ulaşamadıkları, olay yerinden geçen şüpheli otomobilin ise belirlenemediğine yer verildi.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen olay gününe ve saatlerine ait güvenlik kameralarına ilişkin bilirkişi raporlarında ise, eylemci ve eli sopalı grupların kavga görüntülerine ulaşıldığı okundu. Düzenlenen raporda, 29 güvenlik kamera görüntülerinde kavga görüntülerinin bulunmadığına, 11 güvenlik kamera görüntüsünde ise Ali İsmail Korkmaz’ın yanında kapuşonlu bir kişinin olduğunun gözlendiği bildirildi. Beşik Otel’e ait güvenlik kamera görüntülerinde ise elleri sopalı bir grubun sokak içinde eylemcilere vurduğunun belirlendiği, bir başka sabit diskin ise arızalandığı okundu. Olay anına ait görüntü büyütme, filtreme, onarma ve bazı işlemler uygulanmasına karşın, ışık yetersizliği, mesafe ve bazı nedenlerden dolayı olayın olduğunu ancak görüntülerden fotoğraf alma işleminin gerçekleştirildiği bildirildi. Raporda ayrıca, Ali İsmail Korkmaz’a vuran kişilerin yüzlerin belli olmadığı okundu.
AVUKAT VE SANIKLAR YUHLANDI
Okunan raporların ardından duruşmaya 1.5 saat ara verildi. Ara verilmesiyle birlikte Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybedenlerin yakınları, sanık ve sanık avukatlarına 'Çocuklarımızın katillerini savunuyorsunuz' diye bağırarak tepki gösterdi.
Salon daha sonra boşaltıldı.
Duruşmaya verilen aranın ardından Anne Korkmaz, Adliye bahçesinde kendilerini destekleyen gruba yaptığı konuşmada, oğlunun öldürülmesine karışanların kimsenin yüzüne bakamayacak hale geleceğini ifade ederek, "Bu ülkede adalet ne kadar var o tartışılır. İnşallah bu halkın sayesinde adalet yerini bulacak ve katiller en ağır biçimde cezalandırılacaktır. Bundan hiç şüphemiz yok" diye konuştu.
'ŞABAN TİMİNE SAHİP OL''
Duruşmanın öğleden sonra devam edilen bölümünde raporlardaki telsiz konuşmalarında başpolis Şaban Gökpınar'ın "Şaban timine sahip ol" diye uyarıldığı ortaya çıktı. Ayrıca telsiz kaydında, "Çevik Kuvvet gözaltı yok sadece dağıtacağız" denildiği anlaşıldı.
''O GÜN TELSİZİM YOKTU''
Sanık başpolis Gökpınar ise konu hakkında, "Benim o gün telsizim yoktu, kastedilen başka bir Şaban olabilir" şeklinde savunma yaptı.
ANNE EMEL KORKMAZ: DAYANAMIYORUM HAKİM BEY
Anne Emel Korkmaz oğlunun dövülme şekli anlatılırken sanıklara dönerek, "Allah belanızı versin, kızınıza mı tecavüz etti, dayanamıyorum hakim bey" deyince salon karıştı ve karşılıklı laf atmalar yaşandı.
Raporların okunmasının ardından savcı, sanıkların tutukluluk halinin devamını ve davanın birleştirilmesi talebinin reddini istedi.
DURUŞMADA ARA KARAR
Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken, tutuksuz yargılanan sanıkların tutuklanma talepleri reddedildi. Duruşma 9 Ekim'e ertelendi.
DEMİRTAŞ, DAVAYI İZLEMEK ÜZERE KAYSERİ'YE GELDİ
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Ali İsmail Korkmaz'ın Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davasını izlemek üzere Kayseri'ye geldi.
Demirtaş’ın yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa, milletvekilleri İlhan Cihaner, Gökhan Günaydın, Aykut Erdoğdu, Muharrem Işık, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de takip etti.
Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi Gürkan Korkmaz, salonda orta sıralara oturarak duruşmayı takip eden Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder'in yanına giderek katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Demirtaş, davanın takipçisi olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bugün Kayseri Adliyesi'nde görülmekte olan Ali İsmail kardeşimizin katledilmesine dair duruşmayı izlemek için buradayız. Biliyorsunuz Gezi direnişi sırasında Eskişehir'de hunharca, insanlık dışı bir muameleyle dövülerek katledilen genç bir kardeşimiz. Elbette ki ölüm her canlının tadacağı bir sondur. Allah'ın emridir fakat genç bir insanın 19 yaşında bir insanın bu şekilde öldürülebiliyor olması Türkiye'de gelinen noktayı sorgulama, insanlık vicdanın geldiği vicdanı sorgulamak adına kendine soru sormasını gerektiriyor. Bir daha da Türkiye'de insanların birbirlerini linç kültürüyle, birbirini dövecek kadar öfkeyle, kinle yaklaşmayacağı bir ortamı yaratmayı ve yakalamamız gerekir."
Mahkemeden vicdanları rahatlatacak bir kararın çıkması beklediklerini dile getiren Demirtaş, "Ölenleri, kaybettiklerimizi geri getiremeyebiliriz ama bundan sonra toplumda barış içerisinde birbirimize sarılarak el ele, yürek yüreğe yaşayabilmenin tek yolu bu tür acı vakalarla, acı ölümlerle yüzleşebilmektir" diye konuştu.
DEMİRTAŞ VE ÖNDER, TELEFON KAYITLARI OKUNURKEN SALONDAN AYRILDILAR
Demirtaş ve Önder, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığından (TİB) gelen telefon görüşmelerine yönelik raporların okunması sırasında salondan ayrıldı.
Demirtaş ve Önder ile çok sayıda müdahil avukat da salondan çıktı.
Duruşmada, tutuksuz yargılanan polisler Hüseyin Engin, Şaban Gökpınar, Yalçın Akbulut ile tutuklu sanıklardan polis Mevlüt Saldoğan ile Muhammed Vatansever, Ramazan ve İsmail Koyuncu ile Ebubekir Harlar hazır bulundu.
Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel, babası Şahap ve ağabeyi Gürkan Korkmaz CHP Kayseri İl Başkanı Mustafa Ayan ile duruşma salonuna girdi.
Tamamen dolu olan salondaki duruşmaya çevre illerden de çok sayıda avukat katıldı.
GEZİ EYLEMLERİNDE HAYATINI KAYBEDENLERİN AİLELERİ DE GELDİ
Öte yandan Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan ve Abdullah Cömert'in de aileleri duruşmaya katılmak için Kayseri'ye geldi.
Uluslararası Af Örgütü gözlemcisi Andrea De Rujiter, dilekçe vererek duruşmaya gözlemci olarak katıldı.
OTOPSİ RAPORU: BEYİN TRAVMASI OLMASAYDI ÖLMEZDİ
Mahkeme heyeti, olay günü çekilen kamera görüntüleriyle ilgili olarak TÜBİTAK’tan istenilen yazının gelmediğini bildirdi.
Daha sonra otopsi tutanağının okunmasına geçildi.
Tutanakta, şöyle denildi:
"03.06.2013 günü Yunus Emre caddesinde ikametine gitmekte olan Ali İsmail Korkmaz’ın 2-3 kişilik grup tarafından sopalarla darp edildiği ve Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne sevk edilip, taburcu edildiği, evine döndükten sonra fenalaşıp, Eskişehir Devlet Hastanesi’ne gittiği ve Eskişehir Osmangazi Hastanesi’ne sevk edildiği ve burada hayatını kaybettiği, kimlik tanığı olarak aile yakınlarından Dönmez Korkmaz’ın otopsiye katıldığı."
KALP HASTALIĞI VARDI
10 Temmuz 2013 tarihinde ölen Ali İsmail Korkmaz’ın Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan otopsisinde, ölümünün, kafatası travmasına bağlı olarak beyin kanamasının meydana geldiği, ardından çeşitli komplikasyonların oluştuğu, kronik kalp damar ve kapak hastalığı bulunduğu ve bu nedenle ilaç kullandığı nedeniyle de aldığı kafa travmasının ölümünü hızlandırdığı, kafa travması meydana gelmeseydi ölümünün meydana gelmeyeceğine dair karara varıldığı okundu.
Anne Emel Korkmaz, otopsi tutanağı okunduğu sırada gözyaşlarını tutamadı. Fenalık geçiren, anne ve baba Korkmaz, salondan bir yakınlarının koluna girerek ayrıldı. İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda ise Ali İsmail Korkmaz’ın sağ omuz ve arka tarafında bulunan kırıkların hayati tehlikesini orta derecede etkilediği, kafa ve yüz bölgesinde belirlenen travmaların ise hayati tehlike oluşturabilecek boyutta olduğu, kalp damar ve kapak hastalığı nedeniyle kullandığı ilaçların beyin kanamasını hızlandırdığı ve kanamayı kolaylaştırdığı okundu. Otopsi raporundan sonra, Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde alınan tanık ifadelerinin okunmasına geçildi.
Ali İsmail Korkmaz'ı tekmeleyen polis, aynı gece ayağından muayene olmuş
ANNESİ DAYANAMADI, FENALAŞTI
Anne Emel Korkmaz, otopsi raporları okunurken fenalaşınca yakınları tarafından salon dışına çıkartıldı. Anne Emel Korkmaz, oğlu Ali İsmail’in otopsi raporunun okunması ardından büyük oğlu Gürkan’ın kolunda salona girdi.
Anne Emel Korkmaz, oğlunun ismini koluna dövme yaptırdı
SANIKLAR KAMERALARDA BELİRLENEMEMİŞ
Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde alınan tanık ifadelerinin ardından, sanıkların telefon görüşmeleriyle ilgili TİB’den 30 Haziran’da düzenlenen bilirkişi raporlarının okunmasına geçildi.
8 dosya olarak hazırlanan raporda, sanıkların baz istasyonları verilerine göre, o saatlerde olay yerinde veya yakınında bulunabileceğinin değerlendirildiği, sonra birbirleriyle arasında telefonla görüşüp- görüşmedikleri ve kısa mesaj gönderip- göndermediğinin de incelendiğine yer verildi.
İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderilen güvenlik kamera görüntüleriyle ilgili olarak da teknik uzmanlarca incelenen görüntülerle ilgili düzenlenen görüntü iyileştirme ve eşkal inceleme raporu okundu. Raporda çözünürlüklerin düşük olduğu, kamera ve kişileri belli edebilecek görüntü ve verilere ulaşamadıkları, olay yerinden geçen şüpheli otomobilin ise belirlenemediğine yer verildi.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen olay gününe ve saatlerine ait güvenlik kameralarına ilişkin bilirkişi raporlarında ise, eylemci ve eli sopalı grupların kavga görüntülerine ulaşıldığı okundu. Düzenlenen raporda, 29 güvenlik kamera görüntülerinde kavga görüntülerinin bulunmadığına, 11 güvenlik kamera görüntüsünde ise Ali İsmail Korkmaz’ın yanında kapuşonlu bir kişinin olduğunun gözlendiği bildirildi. Beşik Otel’e ait güvenlik kamera görüntülerinde ise elleri sopalı bir grubun sokak içinde eylemcilere vurduğunun belirlendiği, bir başka sabit diskin ise arızalandığı okundu. Olay anına ait görüntü büyütme, filtreme, onarma ve bazı işlemler uygulanmasına karşın, ışık yetersizliği, mesafe ve bazı nedenlerden dolayı olayın olduğunu ancak görüntülerden fotoğraf alma işleminin gerçekleştirildiği bildirildi. Raporda ayrıca, Ali İsmail Korkmaz’a vuran kişilerin yüzlerin belli olmadığı okundu.
AVUKAT VE SANIKLAR YUHLANDI
Okunan raporların ardından duruşmaya 1.5 saat ara verildi. Ara verilmesiyle birlikte Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybedenlerin yakınları, sanık ve sanık avukatlarına 'Çocuklarımızın katillerini savunuyorsunuz' diye bağırarak tepki gösterdi.
Salon daha sonra boşaltıldı.
Duruşmaya verilen aranın ardından Anne Korkmaz, Adliye bahçesinde kendilerini destekleyen gruba yaptığı konuşmada, oğlunun öldürülmesine karışanların kimsenin yüzüne bakamayacak hale geleceğini ifade ederek, "Bu ülkede adalet ne kadar var o tartışılır. İnşallah bu halkın sayesinde adalet yerini bulacak ve katiller en ağır biçimde cezalandırılacaktır. Bundan hiç şüphemiz yok" diye konuştu.
'ŞABAN TİMİNE SAHİP OL''
Duruşmanın öğleden sonra devam edilen bölümünde raporlardaki telsiz konuşmalarında başpolis Şaban Gökpınar'ın "Şaban timine sahip ol" diye uyarıldığı ortaya çıktı. Ayrıca telsiz kaydında, "Çevik Kuvvet gözaltı yok sadece dağıtacağız" denildiği anlaşıldı.
''O GÜN TELSİZİM YOKTU''
Sanık başpolis Gökpınar ise konu hakkında, "Benim o gün telsizim yoktu, kastedilen başka bir Şaban olabilir" şeklinde savunma yaptı.
ANNE EMEL KORKMAZ: DAYANAMIYORUM HAKİM BEY
Anne Emel Korkmaz oğlunun dövülme şekli anlatılırken sanıklara dönerek, "Allah belanızı versin, kızınıza mı tecavüz etti, dayanamıyorum hakim bey" deyince salon karıştı ve karşılıklı laf atmalar yaşandı.
Raporların okunmasının ardından savcı, sanıkların tutukluluk halinin devamını ve davanın birleştirilmesi talebinin reddini istedi.
DURUŞMADA ARA KARAR
Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken, tutuksuz yargılanan sanıkların tutuklanma talepleri reddedildi. Duruşma 9 Ekim'e ertelendi.
DEMİRTAŞ, DAVAYI İZLEMEK ÜZERE KAYSERİ'YE GELDİ
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Ali İsmail Korkmaz'ın Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davasını izlemek üzere Kayseri'ye geldi.
Demirtaş’ın yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa, milletvekilleri İlhan Cihaner, Gökhan Günaydın, Aykut Erdoğdu, Muharrem Işık, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de takip etti.
Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi Gürkan Korkmaz, salonda orta sıralara oturarak duruşmayı takip eden Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder'in yanına giderek katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Demirtaş, davanın takipçisi olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bugün Kayseri Adliyesi'nde görülmekte olan Ali İsmail kardeşimizin katledilmesine dair duruşmayı izlemek için buradayız. Biliyorsunuz Gezi direnişi sırasında Eskişehir'de hunharca, insanlık dışı bir muameleyle dövülerek katledilen genç bir kardeşimiz. Elbette ki ölüm her canlının tadacağı bir sondur. Allah'ın emridir fakat genç bir insanın 19 yaşında bir insanın bu şekilde öldürülebiliyor olması Türkiye'de gelinen noktayı sorgulama, insanlık vicdanın geldiği vicdanı sorgulamak adına kendine soru sormasını gerektiriyor. Bir daha da Türkiye'de insanların birbirlerini linç kültürüyle, birbirini dövecek kadar öfkeyle, kinle yaklaşmayacağı bir ortamı yaratmayı ve yakalamamız gerekir."
Mahkemeden vicdanları rahatlatacak bir kararın çıkması beklediklerini dile getiren Demirtaş, "Ölenleri, kaybettiklerimizi geri getiremeyebiliriz ama bundan sonra toplumda barış içerisinde birbirimize sarılarak el ele, yürek yüreğe yaşayabilmenin tek yolu bu tür acı vakalarla, acı ölümlerle yüzleşebilmektir" diye konuştu.
DEMİRTAŞ VE ÖNDER, TELEFON KAYITLARI OKUNURKEN SALONDAN AYRILDILAR
Demirtaş ve Önder, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığından (TİB) gelen telefon görüşmelerine yönelik raporların okunması sırasında salondan ayrıldı.
Demirtaş ve Önder ile çok sayıda müdahil avukat da salondan çıktı.