Ali Eyüboğlu'ndan Deniz Seki'ye açık mektup! "Geç kalmış sayılmazsın, bir düşün derim..."
Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, cezaevinden tahliye olan ünlü sanatçı Deniz Seki'ye 'açık mektup'la seslendi.
Uyuşturucu davasından hüküm giyen pop şarkıcısı Deniz Seki, 2014'te
girdiği Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden 5 Haziran'da tahliye
oldu.
TUĞRUL TÜRKEŞ: HALK KAHRAMANI GİBİ...
Seki'nin tahliyesinin ardından Başbakan Yardımcısı Tuğrul
Türkeş "Uyuşturucu satış ve kullanımında suçu sabit olan bir
şahsın medyada marifet yapmışçasına halk kahramanı gibi takdimini
doğru bulmuyorum" çıkışını yaparken Fox TV ekranlarında yayınlanan
Çalar Saat programının sunucusu İsmail Küçükkaya ise Deniz
Seki'nin tahliye edilmesinin ülkenin en önemli olayı gibi sunmanın
habercilik olmadığını belirterek "O, iş bilmemektir" dedi.
"ÜLKENİN EN ÖNEMLİ OLAYI GİBİ SUNMAK..."
İsmail Küçükkaya, "Bir sanatçının uyuşturucudan dolayı cezaevinde
yatması haberdir. Onun cezaevinden çıkması da haberdir. Ancak onun
cezaevinden çıkmasını ülkenin en önemli olayı gibi sunmak haber
değil, habercilik değildir. O, iş bilmemektir." şeklinde
konuştu.
ALİ EYÜBOĞLU'NDAN AÇIK MEKTUP
Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu tahliye sonrası kamuoyunda tartışma
yaratan Deniz Seki'ye köşesinden 'açık mektup' yazdı.
Eyüboğlu önce mektubu yazma sebebini açıkladı, ardından da Deniz
Seki'ye tavsiyelerde bulundu.
İşte Ali Eyüboğlu'nun "Deniz Seki'ye açık mektup"
başlıklı bugünkü yazısı:
Sevgili Deniz, özgürlüğün tadını çıkarırken keyfini kaçırmak gibi
bir niyetim yok... Bu satırları yazmamın sebebi şu:
“Orta”yı sevmeyen, ifratla tefrit arasında gidip gelen bir
toplumuz. İnsanları ya tepeye çıkarır ya da yerin dibine
batırırız.
Hapisten çıktığın günden bu yana medyanın ve sevenlerinin büyük
ilgisi, ifratı yaşatmış olabilir sana, ama kanma buna...
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş bile medyanın sana “halk
kahramanı” muamelesi yapmasını eleştiriyorsa, durup düşünmek
gerekir bu noktada.
Hapiste ziyaretine geldiğim gün senin için ne düşünüyorsam, bugün
de aynı noktadayım.
Mahkemenin verdiği 6 yıl 3 aylık hapis cezası hukuka uygun
olabilir. Ancak aynı suçu işleyen başka ünlüler tutuksuz
yargılanırken senin 3 yıl 2 ay hapis yatman adil değil...
Elbette ki ortada bir suç varsa, işleyen cezasını çekmeli ve
adaletin terazisi herkesi aynı şekilde tartmalı.
Hapisteyken hakkındaki haberlere toplumun belli bir kesiminin
yaptığı yorumları okumamış olabilirsin.
Bizim gibi seni sevenlerin yanı sıra sana karşı acayip önyargılı
olan bir kesimin de olduğunu bil. O yüzden bundan böyle, bu cepheyi
genişletecek hamleler yerine, bu önyargıyı yıkacak işlere de imza
at.
Keşke basın toplantısında önümüzdeki süreçte bu anlamda atacağın
adımları açıklasaydın. Yine de geç kalmış sayılmazsın.
Nasıl ki Sezen Aksu’nun, “Çok sert bir sabır sınavından geçiyorsun,
hayat seni tam bir savaşçı olarak yetiştiriyor. Dik dur!
Hapishaneyi verimhaneye çevir” tavsiyesine uyup, şarkılar, kitaplar
yazdın.
Şimdi sıra üstleneceğin sosyal sorumluluk projeleriyle insanlara
rol model olmakta.
“Ben yandım, siz de yanmayın” diyerek gençleri uyuşturucudan
korumak için mi savaşırsın, yoksa hapiste yatan kadınların kreş
veya başka sorunlarıyla mı ilgilenirsin, bilemem.
Özgürlüğün tadını çıkarırken, bir yandan da sana karşı oluşan
haksız önyargıları yıkmak için neler yapman gerektiğini de bir
düşün derim...