10 Haz 2017 04:47 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:45

Ali Eyüboğlu'ndan Deniz Seki'ye açık mektup! "Geç kalmış sayılmazsın, bir düşün derim..."

Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, cezaevinden tahliye olan ünlü sanatçı Deniz Seki'ye 'açık mektup'la seslendi.

Uyuşturucu davasından hüküm giyen pop şarkıcısı Deniz Seki, 2014'te girdiği Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden 5 Haziran'da tahliye oldu.

TUĞRUL TÜRKEŞ: HALK KAHRAMANI GİBİ...

Seki'nin tahliyesinin ardından Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş "Uyuşturucu satış ve kullanımında suçu sabit olan bir şahsın medyada marifet yapmışçasına halk kahramanı gibi takdimini doğru bulmuyorum" çıkışını yaparken Fox TV ekranlarında yayınlanan Çalar Saat programının sunucusu İsmail Küçükkaya ise Deniz Seki'nin tahliye edilmesinin ülkenin en önemli olayı gibi sunmanın habercilik olmadığını belirterek "O, iş bilmemektir" dedi.

"ÜLKENİN EN ÖNEMLİ OLAYI GİBİ SUNMAK..."

İsmail Küçükkaya, "Bir sanatçının uyuşturucudan dolayı cezaevinde yatması haberdir. Onun cezaevinden çıkması da haberdir. Ancak onun cezaevinden çıkmasını ülkenin en önemli olayı gibi sunmak haber değil, habercilik değildir. O, iş bilmemektir." şeklinde konuştu.

ALİ EYÜBOĞLU'NDAN AÇIK MEKTUP

Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu tahliye sonrası kamuoyunda tartışma yaratan Deniz Seki'ye köşesinden 'açık mektup' yazdı.

Eyüboğlu önce mektubu yazma sebebini açıkladı, ardından da Deniz Seki'ye tavsiyelerde bulundu.

İşte Ali Eyüboğlu'nun "Deniz Seki'ye açık mektup" başlıklı bugünkü yazısı:

Sevgili Deniz, özgürlüğün tadını çıkarırken keyfini kaçırmak gibi bir niyetim yok... Bu satırları yazmamın sebebi şu:

“Orta”yı sevmeyen, ifratla tefrit arasında gidip gelen bir toplumuz. İnsanları ya tepeye çıkarır ya da yerin dibine batırırız.

Hapisten çıktığın günden bu yana medyanın ve sevenlerinin büyük ilgisi, ifratı yaşatmış olabilir sana, ama kanma buna...

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş bile medyanın sana “halk kahramanı” muamelesi yapmasını eleştiriyorsa, durup düşünmek gerekir bu noktada.

Hapiste ziyaretine geldiğim gün senin için ne düşünüyorsam, bugün de aynı noktadayım.

Mahkemenin verdiği 6 yıl 3 aylık hapis cezası hukuka uygun olabilir. Ancak aynı suçu işleyen başka ünlüler tutuksuz yargılanırken senin 3 yıl 2 ay hapis yatman adil değil...

Elbette ki ortada bir suç varsa, işleyen cezasını çekmeli ve adaletin terazisi herkesi aynı şekilde tartmalı.

Hapisteyken hakkındaki haberlere toplumun belli bir kesiminin yaptığı yorumları okumamış olabilirsin.

Bizim gibi seni sevenlerin yanı sıra sana karşı acayip önyargılı olan bir kesimin de olduğunu bil. O yüzden bundan böyle, bu cepheyi genişletecek hamleler yerine, bu önyargıyı yıkacak işlere de imza at.

Keşke basın toplantısında önümüzdeki süreçte bu anlamda atacağın adımları açıklasaydın. Yine de geç kalmış sayılmazsın.

Nasıl ki Sezen Aksu’nun, “Çok sert bir sabır sınavından geçiyorsun, hayat seni tam bir savaşçı olarak yetiştiriyor. Dik dur! Hapishaneyi verimhaneye çevir” tavsiyesine uyup, şarkılar, kitaplar yazdın.

Şimdi sıra üstleneceğin sosyal sorumluluk projeleriyle insanlara rol model olmakta.

“Ben yandım, siz de yanmayın” diyerek gençleri uyuşturucudan korumak için mi savaşırsın, yoksa hapiste yatan kadınların kreş veya başka sorunlarıyla mı ilgilenirsin, bilemem.

Özgürlüğün tadını çıkarırken, bir yandan da sana karşı oluşan haksız önyargıları yıkmak için neler yapman gerektiğini de bir düşün derim...