Ali Babacan'dan hükümete kritik uyarı: Bu işin şakası yok
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bir aydır tedbir için haykırıyorum. Bugün CDS 900’e ulaştı! Bu işin şakası yok. Hükûmete bir kere daha sesleniyorum: Derhal tedbir alın” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan bu akşam sosyal medya hesabından Türkiye'nin Kredi Risk Primi’nin 900’e ulaşması ile ilgili olarak iktidarı bir kez daha uyardı.
Babacan, “Bir aydır tedbir için haykırıyorum. Bu konuşmayı yapmamın üzerinden bir ay geçti. Bugün CDS 900’e ulaştı! Bu işin şakası yok. Hükûmete bir kere daha sesleniyorum: Derhal tedbir alın” notu ile 15 Haziran 2022’de yaptığı konuşmanın videosunu paylaştı.
Bir aydır tedbir için haykırıyorum.
— Ali Babacan (@alibabacan) July 14, 2022
Bu konuşmayı yapmamın üzerinden bir ay geçti. Bugün CDS 900’e ulaştı!
Bu işin şakası yok. Hükûmete bir kere daha sesleniyorum: Derhal tedbir alın. pic.twitter.com/DKZs5xwR2R
Babacan, bir ay önce şunları söylemişti:
Tarih şahit olsun ki, ben bugün buradan uyarımı yapıyorum. Ülke olarak uçurumun eşiğine geldiğimizi söylemek ve hükümeti derhal göreve çağırmak üzere karşınızdayım. Ekonomik ve finansal bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum. Kaygılıyım, çünkü ülkemizin temerrüt riski yani iflas riski, bugüne dek görmediğimiz bir seviyeye ulaşmış durumda. Türkiye’nin temerrüt riskini, yani iflas riskini gösteren 5 yıllık CDS yani Kredi Temerrüt Takas Oranı, tam 836 baz puana çıkmış durumda bugün. 836 baz puan. Şuna bakar mısınız grafiğe? 24 Haziran’dan 2018 sonraki iniş çıkışlara adeta can çekişen bir hastanın sağlık grafiğine benziyor. Bu gösterge arkadaşlar, bu 836 rakamı yaklaşan felaketin şimdiden haber veriyor.
“İFLAS DEMEK, KAOS DEMEKTİR”
Şu anda ülke tam bir çakılmaya doğru gidiyor arkadaşlar. İnanın an meselesi, an. O uçurumdan aşağıya düşmek, o temerrüt ve iflas çukuruna düşmemiz an meselesi. Bir gecede olur ya… Bu işin şakası yok. Ben gördüm çünkü bunu. Dünyada pek çok ülkede gördüm. O iflasın o temerrüttün ne olduğunu biliyorum. Perişan olur herkes. İnanın yaşanacak bir ülke olmaz Türkiye ondan sonra. İflas demek, benzin gibi, mazot gibi temel ihtiyaç maddelerinin parayla bile bulunamaması demektir. Paranız var, yarım depodan fazla alamıyorsunuz. Ya da yok 3 saat kuyrukta bekliyorsunuz. İflas işte odur. Her gün 6 saat 10 saat elektriğin kesik olduğunu düşünün memlekette. İşte tehlike bu arkadaşlar. İflas demek, topyekûn ekonomik ve finansal çöküş demektir. İflas demek, kaos demektir. Hükümete sesleniyorum, Erdoğan’a sesleniyorum: Çok pişman olursunuz, çok. Ancak iş de işten geçmiş olur.
“HALKIMIZ SİZİN YAPTIĞINIZ SAÇMALIKLARIN BEDELİNİ ÖDEMEK ZORUNDA DEĞİL”
Tam 11 yıl bu ülkenin ekonomisini yönetmiş, dünyadaki ve Türkiye’deki krizleri çok iyi bilen bir arkadaşınız olarak uyarıyorum. Uyarıyorum; bu gidişin sonu çok kötü olur. Türkiye’yi siz bir kere o temerrüt çukuruna, bir kez iflas çukuruna düşürürseniz, bu millet yıllarca çok ağır bedeller ödemek zorunda kalır. Halkımız sizin yaptığınız saçmalıkların bedelini ödemek zorunda değil. Derhal aklınızı başınıza toplayın. Allah’ın verdiği aklı kullanın ya. Merkez Bankasına ve TÜİK’e acilen liyakatli kadroları atayın ve bağımsız kurumlardan elinizi çekin. Akıl dışı, bilim dışı tezleri terk edin. Ve derhal işi uzmanlara bırakın. Ve derhal elinizdeki iktidarı sakince bir kenara artık bırakın. Bırakın ki henüz iflas etmeden ülkemizi buradan alıp düzlüğe çıkaralım. Bırakın ki gençler, kadınlar, memurlar, emekliler, çiftçiler, kuryeler, esnaflar, sanatçılar huzura ersin. Bırakın ki Türkiye iflas etmesin. Zaten seçimi biz kazanacağız ama işimizi daha fazla zorlaştırmayın.