28 Eyl 2011 14:19 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:51

ALİ ATIF BİR'DEN ORAY EĞİN'E : ZİBİDİ!

Bugün yazarı Ali Atıf Bir, bugünkü yazısında Akşam gazetesi yazarı Oray Eğin'i konu olarak seçti. İşte Eğin'e yönelik sert ifadeler de içeren o yazı

Oray Eğin gibi zibidilere, hasta ruhlulara köşe yazarı muamelesi yapılmasının ne kadar iğrenç bir şey olduğunu daha önce yazdım.
Serdar Turgut pazartesi günü söz konusu zibidinin hasta ruhunu şu cümlelerle ortaya koymuş: "Keşke Oray kendinde bulunan muazzam zekayı ve yazı gücünü başkalarına yönelik sürekli kötülük düşünmek yerine ülkesi için olumlu, pozitif düşünmeye yönlendirseydi ve sadece karşı olmak, yıpratmak amacıyla yaratılan bilinçli ideolojik korkularının esiri olmasaydı da bugünlerde çok gecikerek yeni görmeye başladığı gerçekleri geçmişte de görebilseydi..."
Başkaları için sürekli "kötülük düşünme" sağlıklı bir ruh halinin işareti değildir. "Hasta" bir ruh halinin işaretidir. Serdar Turgut'a bu gerçeği ifade ettiği için teşekkür ederim.
Yalnız Serdar Turgut'un yanıldığı bir şey var (eğer Oray Eğin'le anlaşarak yazılmadıysa bu yazı) Oraycım'ın gerçekleri gördüğü falan yok.
Yani şu andaki Erdoğan hayranlığı, AK Parti hayranlığı Oray'ın gerçekleri görmesinden kaynaklanmıyor. Oraycım'ın adı Ergenekon davasında "davayı yıpratmak için" kullanılan "gazeteciler" arasında geçti.
Oraycım da içeri alınacağından korkup (ki hâlâ Ergenekon savcılarına da sormak isterim, eğer Oray Eğin'in o günkü yazıları, İmha Planı isimli kitabı sorgulanmak için yeterli değilse Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın içeride ne işi var? Niye bu çiftte standart) Amerika'ya uçtu. "Türkiye'ye dönersem beni de içeri alırlar" kaygısı yaşadı. Bu kaygıyla da son günlerde sürekli AK Parti'yi ve Başbakan'ı yağlıyor.
Karşımızda "başkaları için sürekli kötü düşünen, hasta ruhlu" kişilik duruyor yani. Hâlâ da içindeki kötülüğü akıtması için köşe veriliyor.
Sanırım Oraycım'ın o muhteşem zekâsının (!) pırıltısından akıllar kamaşıyor ve kendilerini ondan geri alamıyorlar.
Bir tür "seçilmiş" adam muamelesi yapılıyor yani! Başka hangi mantıklı açıklama bu zibidinin hâlâ köşe doldurmasını açıklayabilir?
Üstelik de Turgut'un söylediği gibi "seçilmiş" değil de kendisi tarafından bu kadar "içine ...çılmış" bir beyinken!