Ben o zaman 15 yaşinda falanim. Cansuyu hastaneye götürdüm tek başıma taşıyarak. Akçay'da götürdüğüm 2 hastane de ilgilenmedi psikolojik deyip gönderdiler. Sonunda annem hemen yanıma gelin Cansu'yu ben götüreceğim dedi. Aldım Cansu'yu bindik otobüse İstanbul'a geldik.
Annem Cansu'yu gördüğü halde kardeşin nerde dedi bana. Cansu o kadar zayıflamıştı ki, tanıyamadı. Apar topar Ataşehir'de bir hastaneye gittik her hastane farklı bir teşhis koydu. En son su an adını veremeyeceğim (hala hukuki sureci devam ediyor düşünün 12 sene olacak neredeyse)
'ACİL BİR TEDAVİ YAPMAYA ÇALIŞTI'
Yarı özel bir hastaneye gittik o aksam . Olay tam olarak kadir gecesi gerçeklesiyor Doktor o gece tatile çıkacağı için kardeşime acil bir tedavi yapmaya çalıştı. Çünkü birkaç saat sonra sevgili eşi ve çocuklarıyla tatile çıkacaktı acelesi vardı(!)
Apandisit patladı dedi ve ameliyata aldı. (Halbuki sadece apandisti kalınlaşmış çekilen röntgen ve raporlarında sadece kalınlaşma oldugu yazıyor) neyse apandisit patladı dedi ve ameliyata aldı. Cansu ameliyattan çıktı, hepimiz bekliyoruz. Doktor şeker tüketmesi gerektiğini söyledi biz de meyve yedirdik. Cansu iki güne yakın uyanamadı fenalaştı. Sonra sonunda şekerine bakmak akıllarına geldi ve meğersem kardeşim günlerdir 500 şekerle komadaymış.
'BEYNİN %70'DEN FAZLASI HASARLIYDI'
Cansu apar topar yoğun bakıma alındı. Sözde doktorda tatilden geri döndü. Kardeşimin kalbi 70dk boyunca durmuştu her şey için çok geçti yani artık. Beynin %70 den fazlası hasarlıydı. Yaşasa bile bi kaç ay ömür biçtiler kardeşime. Zaten o sürecte de yatağa bağımlı, göremez, konuşamaz ve hareket edemeyecekti. Anneme fişini cekmek için soru sordular ya inanabiliyor musunuz? Yani zaten ölecek dediler. Annemle başbaşa kaldık gözgöze geldik. Babam çoktan yok olmuştu ortalıktan...