'ALDATILMAYI SEVMEM AMA KARIMI ALDATMAYI SEVERİM!'
Spor yorumcusu ve yazarı Osman Tanburacı, Özge Uzun'un Habertürk'te hazırlayıp sunduğu "Uzun Geceler" programına katıldı. İşte programda geçen ilginç diyaloglar.
Uzun ve Tanburacı, gerek futboldan gerekse aşktan hayatla ilgili ne varsa konuştular. İşte o güzel sohbet:
Biz sizi çok daha yakından tanımak istiyoruz. Galatasaray Lisesi'nden mezun olmuşsunuz. Futbol aşkı nasıl başladı?
Benim yüreğimden aşk hiç eksik olmadı ki. Futbol da bunlardan bir tanesi. Futbol da oynadım. Yeşildirek ve İstanbul'da. İyi de bir futbolcuydum. O zamanlar o takımlar Birinci Lig'deydi. Yeşildirek yeni düşmüştü ligden. Çok da mahir bir futbolcuydum. Kafasını kullanan oyuncuydum.
Siz Beşiktaş'tan da teklif almışsınız
Evet. Ama futbol defterini kapatmıştım. Benim gönlümde her renge yer var..
Galatasaray'ın aldığı ssonuç da 1-1
Onu hiç sormayın. Bizi helak etti. Gene de yenilmedik.
Nasıl görüyorsunuz Galatasaray'ın gidişatını?
Fevkalade güzel ama Reykard nasısl görüyor bilmiyorum. Eskişehir maçı da iyi sonuçla bitmedi
Fenerbahçe de 1-0 yendi
Evet onları kutluyorum. Moldova'dan 1-0 galibiyetle geri geldiler.
Son zamanlarda spor yorumcuları reklamlarda dizilerde oynuyorlar. Siz de yıldızlaşmaya başladınız. Çıngıraklı Top filminde oynadınız. Nasıl bir duyguydu oyunculuk?
Birşeyler yaptık. Babam iyi bir tiyatrocuymuş. Annem de ya tiyatro ya ben demiş. Babam bırakmış. Babamdan iyi öğütler aldım. Ben becerebildiğimi düşünüyorum izleyenler takdir etsin.
Nasıl bir rolde oynadınız orada?
Bu sosyal içerikli bir filmdi. Görmezlerin filmi. Futbolu bırakmış bir antrenör kendini içkiye vurmuş bir kişiliği Osman Tanburacı gazeteye alıyor onu ve hayata döndürüyor.
"Herkes kendi işini yapsın" diyorlar ya buna katılıyor musunuz?
Herkes kendi işini yapmalı ama arada renk katmak için yapıyorsa diyeceğim birşey yok. Devamlılık kazanırsa olmaz. Bana bir rol verildi ve yaptım.
Bu bir renkti o zaman
Evet
Futbol yorumculuğu zor bir iş mi? Benim çevremde de var "Bilen varsa biraz konuşur" diyorlar.
Dünayda bu kadar çok seviliyorsa anlaşılması kolay bir oyun. Hanımlar da yapıyor. Genelkurmay Başkanı da yapıyor. Televizyonda büyük tuzaklar içinde fikir üretmek Türkçe'ye vakıf olmak işlek zekaya sahip olmak önemli.
Sizin için "Adam çıkıyor iki yorum yapıyor dünyanın parasını alıyor" diyorlar
Fred Çakmaktaş'tan beri insanlar birilerini kıskanıyor. Zannedildiği kadar bulutlara çıkmıyoruz. Allah'a şükür hayatımız için gerekli olanı kazanıyoruz.
İyi bir spor yorumcusu olmak için iyi polemiğe mi girmek gerekiyor?
Hayır. Birşeyleri iyi bilmek, iyi hocalardan birşeyler katabilmiş olmak lazım, düşündüğünüzü dile döken bir beceriniz olmalı.
Sizinle ilgili Polemiklere giren, sert çıkışları olan bir algı söz konusu. Futbol siziz gaza mı getiriyor yoksa bir anda mı çıkıyor?
Hepsi var. Küfürlü bir sözüm yok sivri dilim var. Küfürden ceza yemedim. Bana edenler de cezasını aldı. Futbol aksiyonel bir oyun. Sahada olan aksiyonun seyredene vurması kadar doğal birşey olamaz. Nezaketimi koruduğumu düşünüyorum.
Futbol seyircisine hitap eden programlar onlar. Stadlarda şiddet, küfür var. Programlarda olması taraftarları cesaretlendiriyor mu?
Biz kederden içeriz neşeden içeriz. Biz herşeye amadeyiz. Dilimize de küfürler girmiş. Ufak çocuklara bile "Gel amcana küfür et" diyoruz. Alışkanlık hale gelmiş tahrik edici durumlar varsa cezalandırmak lazım.
Sizin Fatih Terim'le bir durumunuz olmuştu. Mahkemelik mi hala?
Polemiğim olmadı. Bu işi yad etmek de istemiyorum.
Erman Toroğlu, Şansal Büyüka ile rekabetiniz var mı?
Hep birlikte arkadaşız. Rekabet olacağını sanmıyorum. Bendeki bıyıklar onlarda yok.
Fatih Terim, İspan'ya maçında size "Ya dinle ya terket" demiş. Siz de bir yanıt vermiştiniz. Bu kırgınlık nereye gidecek?
Kırgınlıklar özür dilenince biter.
Siz özür mü bekliyorsunuz Fatih Hoca'dan?
Evet. Ben onun ağabeyiyim. Kendi rızasıyla ağabeyiyim. Birşey oldu ve sonuçlandı. Fatih'i bugünkü konumuna getiren benim. Ona "İmparator" da diyen benim.
Özel hayatınızla konuşuyorsunuz. Magazinsel durum sizi sıkmıyor mu?
Sıkıyor tabi. Hayatın içinden size ait olanları alıp da sizi üzenleri bir yere bırakırsanız hayata karşı haksızlık ediyorsunuz demektir.
En son yaptığınız röprtajda "Tecihlerinizin en son sırasındayım ama merdivenleri sabırla çıkma gayretindeyim" demişsiniz. Osman Tanburacı merdivenleri mi iniyor?
İnsan olmak için sevilen biri olmak için iki unsuru yüreğinde taşımalı. Sevgi ve sabır. Bunlardan uzak olanlar aşkta da hayatta da başarılı olamazlar. Eşim bana bir armağandı. Çok da sevdim. O da beni sevdi. Ama sonra merdivenleri mi indik hatalar mı yaptık, her ailede olacağı gibi birşeyler cereyan oldu
Boşanmak tatsız bir sonuç mu?
Boşanmadık ki. "İllalah, yeter artık" denmiş durum yok. Tanımlamaya gayret ediyorsunuz beni. Ama anladım ki ikimiz de "Nuh" diyen "peygamber" demeyenlerdeniz. Bana sabretmek gerekiyor.
Eşinizi öyle güzel anlatıyorsunuz ki, bence içinizde sabır var sizi biraz ittirmek gerekiyor gibi
Karşı tarafın takdirine kalmış, benden olay çıkmış. Herkesin peşimde koştuğu gibi bir durum yok. Genç bir hanımla evlendim. İyi bir balerindir. Ben ayrılsam da aynı şeyleri söyleyeceğim. Bir zamanlar iyiydi kötü gidince "tukaka" olmaz bu. Ben eşimden memnunum. Fransa'da düğün yaptık. Seçkin bir insan, ama aile içinde de tartışma olur. İki insan ya çözer ya çözemez
Umarım ikiniz içinde hayırlı olur. Siz demişsiniz ya "3. evliliğimden öğrendiğim şey ne kadar çok hata yapmış olduğum"
İnsanlar hep lütfu karşıdan beklememeli. Benim rakibim kim beni ilgilendirmiyor. Özel hayatta da eşim, kalbimin sultanı. Onu töhmet altında bırakacağıma kendim hata yaparım. Ama beni tanıyanlar bilir çok duygusalımdır, bir kadın gibi hemen gözümde yaş birikir. Hassasımdır anlık parlamalarım olabilir. O anlarda da çok kırdığım söylenemez. Tabii ki suçu kendimde de arayacağım. Amaa onun hatasını anlamasını kendisinden beklerim.
Anladım ki siz aşkı yaşamayı çok seviyorsunuz, giydiğiniz kıyafetteni tavrınıza, bıyıklarınıza kadar.. Bıyıklarınızla ilgili dedemden miras diyormuşsunuz..
Evet dedemden miras, biraz karizma için, dikkat çekmek için böyle.
Aşkı yaşamayı bu kadar seveni eşini bu kadar seven, tatsız bir dönem geçirmişsiniz. Bu dönemlerin ardından Osman Tanburacı içinde neler oldu?
Zaman herşeyin en güzel ilacı. Ben hayatımın başında bir acıyla karşılaştım. Unutmaya mecburdum ama hiçbir zaman aşkı eksik etmedim. Hiçbir zaman tek yaşayacak bir insan değilim. Hayat tek çekilmez. Dünyada hep erkek ya da hep erkek yok.
Bıyıklarınızı kullanıyor musunuz bayanlar üzerinde?
İlk önce antipatik geliyor sonra etki bırakıyor hanım efendilerde.
İnternette bıyıklarınızla ilgili "Osman Tanburacı bıyığı", "Jöleyle mi ayakta tuttuğunuza dair bir takım söylemler var. Bu bıyık bir yandan post-modern bir maço izlenimi veriyor diğer taraftan biraz Cemil İpekçi gibi diyenler de var. Bıyıklarınız için özel bir bakımınız var mı?
Hiçbirşey yapmıyorum bıyıklarımı böyle tutmak için. Duştan sonra krem sürerim. Bakım yapıyorum. Çok temiz kullanırım. Kadınlara aşk duyduğum kadar kenddime de aşk duyarım. Kendimi severim sonra ilk karşıma çıkarsa onlara söylemekten de çekinmem.
Hayatta kadınlar hakkında ne öğrendiniz?
Kadınlar hakkında hiçbirşey öğrenmedim. Bu gönül güzelliklere kaydığı kadar bu güzellikleri iyi kullanması gerektiğine inanıyorum..
Hayatta anneniz hakkında ne öğrendiniz?
İki kadın arasında kalmamayı. Hayatta en kötü şey. Annem de bir kadın.
Hayatta Türkiye hakkında ne öğrendiniz?
Çok güzel şeyler öğrendim çok da kızdım.
Adalet hakkında ne öğrendiniz?
Herkese eşit davranmayı öğrendim.
Hayatta aşk hakkında ne öğrendiniz?
Öğrenemedim ki.
Daha gençsiniz ama. Daha çıkar aşk..
Çok teşekkürler. Ama aşkı bulmak kolay değil. Bir yere meftun olabilirsiniz ama aşkı yaşamak kolay bir iş değil. Kalbinizin çarpmasını, onu gördüğünüzde kalbinizin çarpması zor bulunur. Benim gönül defterim kabarıktır ama şıpsevdi değilimdir. Aldatılmayı sevmem ama karımı aldatmayı severim. Her ladeste onu aldatırım büyük de keyif alırım.
Aşık mısınız ona?
Aşığım tabii. Tartışma olur..
Niye bu kadar polemik oldu? Yaş farkları yazıldı. İyi bir malzeme mi?
Bilmiyorum basın için malzemedir. Ama kullanıştan kullanışa fark olmalı. Hakedenler uzun süre gönüllerdeki tahtlarını korurlar. O yeri sağlama almak lazım. Elin çarptığında kırılacak gibi olmaması lazım.
Kadınlarda kötü olaylardan sonra içte birşey kalıyor. Kırıldıysa, kırgınlık hep kalıyor
Ama erkekler unutuyor. Ben de size bir soru sorayım. Niye kadınlar hep erkeklerle eşitiz der de burada ayrılır?
Ben eşit olmadığını düşünen azınlıktanım. Eşitlik demek komplekse dönük bir güç gösterisi yönü de var.
Duygusal anlamda da eşit olmadığımızı düşünüyorum. Terim'e kırgın mısınız demiş yine bir izleyici?
Haketmediğim bir tecavüz karşısında kaldım. Kırgınım.
Eğlence hakkında ne öğrendi Osman Tanburacı?
Gülmeyi öğrendi. Eğlencenin de hayatın da hakkını vermek istiyor. Eğlencenin kavgadan daha aiyi olduğunu öğrendim.
Evlilik hakkında ne öğrendi?
Bulduğunu kaybetmemeyi
Özgürlük hakkında?
Herşeyimi özgürlük için verebilirim.
Erkek olmakla ilgili ne öğrendiniz?
Sevmeyi...