"ALDANDIK EY HALKIM,YANILTTIN BİZİ"!..ZÜLFÜ LİVANELİ NEYE İSYAN ETTİ?..
Livaneli, 'Vurulduk ey halkım unutma bizi diye saflık derecesinde romantik parçalar yazmıştım', 'Ne bileydim gerçeğin farklı olduğunu" diyerek kendini yanıltan inancı yazdı.
Azınlık ve çoğunluk
Hani Dadaloğlu diyor ya: "Ben dünyayı Osmanlı´nın sanırdım" diye, ben de gençliğimde halkı saf, lekesiz, dürüst, mazlumdan yana, baskı altında bir kitle sanırdım.
Bu inançla da "Vurulduk ey halkım unutma bizi" falan diye saflık derecesine varan romantik parçalar yazmıştım.
Ne bileyim ben halkın hırsızı, uğursuzu, suçluyu sevdiğini; politikacının çalanını, müzisyenin çalmayanını tercih ettiğini.
Ne bileyim ben halkın güçlüden yana olduğunu, düşene bir tekme vurmayı âdet haline getirdiğini.
Ne bileyim; kendisi de küçük hırsızlıklar peşinde olduğu için büyük hırsızlara secde ettiğini.
Oysa Yaşar Kemal "O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler gittiler!" demişti.
O zaman bile ayılmamıştım.
Şimdi düşünüyorum da bazı atasözleri ve türküler halkın ahlaki ilkelerini ne güzel açıklıyormuş.
Eğer bunlara kulak verseydim o saf, yiğit, temiz, ezilen insanları mumla arasına bulamayacağımı, çoğunluğun hazine arazisi çevirerek, hemşehrilik, tarikat vs. adları altında çeteleşerek gayri meşru yoldan zenginleşmeye çalıştığını, dürüst insana düşman olduğunu görebilirdim.
Bakın, neydi bu ahlaki ilkeler:
Bizde âdet böyledir
Güzeli ağlatırlar, çirkini söyletirler.
Gelen ağam, giden paşam.
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.
Et koydum tencereye
Yar geldi pencereye.
(Aşk türküsü)
Bahçeye biber ektim / Ne zaman kabaracak / O senin zalim kocan / Ne zaman geberecek.
Ne alçak ol basıl, ne yavuz ol asıl.
Düşün düşün, boktur işin.
Yemek gördün ye / Dayak gördün kaç.
Bir böyle sözler ve türküler var bir de şöyleleri.
"Gübreliğe inip konan kargalar
Has bahçede gül kadrini ne bilir"
Ya da:
"Pir Sultandır zatlarımız / Gerçektir şöhretlerimiz / Haram yemez itlerimiz / Bu sözümde yalan var mı?"
Şimdi elinizi vicdanınıza koyup söyleyin: Bu iki anlayıştan hangisi çoğunlukta?
Gübreyle zenginleşen siyasiler ortamında; köpekleri bile haram lokma yemeyecek insanlar hâlâ var mı?
Zülfü Livaneli/VATAN>