17 Şub 2011 08:00
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:03
ALÇI'DAN EĞİN'E ZEHİR ZEMBEREK YANIT; ''ÇETECİ TETİKÇİ ASIL SEN YOK OLACAKSIN!''
"Soner Yalçın'ın savcılık tarafından soruşturulması üzerine ortalık 'sahte ve yalancı demokratlık'tan geçilmez oldu."
Soner Yalçın suçsuz mu?
Oda TV’nin ve Soner Yalçın’ın savcılık tarafından soruşturulması üzerine ortalık ’sahte ve yalancı demokratlık’tan geçilmez oldu. Uzaktan bakan zanneder ki demokrasi savaşçıları gözaltında! Herkes diline Voltaire’in liberalizmin özünü ifade ettiği ’Düşüncelerinize katılmıyorum ama bu düşünceleri savunma hakkınızı sonuna kadar savunuyorum’ sözünü dolamış. Bu söz istismar edilip duruluyor. Acaba evrensel insan hakları kriterleri, evrensel hukuk ilkeleri ve ’nefret suçlarıyla mücadele yasaları’nı hiç bilmeden papağan gibi aynı şeyleri söyleyenler böylece demokrat olduklarını mı zannediyorlar?
***
Bir kez daha söylüyorum: Soner Yalçın, Ergenekon terör örgütü üyesi mi bilmiyorum. Benim derdim ne o soruşturmaya destek çıkmak ne de savcılığına soyunmak! Ben o soruşturmadan bağımsız olarak Yalçın’ın evrensel hukuk ilkelerini çiğnediğini söylüyorum. Defalarca nefret suçu işlemiş bir yazar Yalçın. İnsanları hedef göstermiş, birilerini başkalarına karşı suça azmettirmiş, okurlarını bir kısım yurttaşımıza karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmiş bir gazeteci. Bugün plastik bir demokrasi anlayışı ile Yalçın’ın avukatlığına savunanlar bana masal anlatmasınlar! Batılı değil ’Batıcı’ kalemler bunlar. Batı standartlarını bilmeden ’Efendim, böyle bir şey Batı’da var mı, bu AKP hükümetinin uydurması’ diyorlar. Halbuki böyle bir şey tabii ki Batı’da var. ’Kin ve düşmanlığa tahrik’ adı verilen suç, diğer deyimle ’nefret suçu’ tamamen evrensel hukukun ürettiği, evrensel standartları olan, cezası da hapis olabilen bir suç...
Gelin Batı’dan bir örnek vererek somutlaştıralım. David Irving’e gidelim... Irving Yalçın’ın yazarlık stilinin çok benzediği İngiliz tarihçi ve yazar. Irving de tıpkı Yalçın gibi aşırı-sağ/ırkçı eğilimlere sahip bir isim. Belgeleri tahrif etme, uydurma bağlantılar bulma ve bunu Yahudilere karşı nefret amaçlı, hedef gösterecek şekilde yazma konusunda iki isim adeta ruh ikizi. Çağdaş uygarlık düzeyindeki ülkelerde ’Efendim, Irving’in ifade özgürlüğü var, istediğini söyleyebilir’ mi deniyor? Hayır! Evrensel insanlık birikimi ’ırkçılık ve nefret söylemi’ söz konusu olduğunda işi yargıya havale ediyor. Bugün pek demokrat geçinenler Batı’daki örnekleri bir zahmet okusunlar! Irving ırkçılık ve nefret suçları yasası kapsamında yargılandı ve 18 Kasım 2005’te tutuklandı. Aynı şekilde Ernst Zündel isimli yayıncı-yazar da halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan yargılandı ve hapis cezası aldı. Irkçılığın ve nefret suçunun yanında tarihte var olan katliamları savunmak ya da küçümsemek ve yok saymak da aynı şekilde evrensel hukuka göre suç.
***
Bu suçun kapsamına giren birçok yazı ve esere imza attı Soner Yalçın... Hürriyet’teki bir yazısında ’Feodalizmin tasfiye edilmesi gerekiyordu, Seyit Rıza da devlet içinde devletti’ diyerek Dersim Katliamı’nı açıkça savundu mesela. Ya da yapımcısı olduğu ’Sağır Oda’ dizisinde, Kürtleri Irak’ın kuzeyinde Türkmenleri dağlara sürüp, öldürenler olarak gösterdi. Bu yolla ulusalcı kitleleri Kürtlere karşı kışkırttı. Daha böyle çok örnek var maalesef... Bu örnekleri ’katılmadığım ama saygı duyduğum bir düşünce’ diye geçiştirmek doğru mu?
Elbette bugün, Yalçın’ın dikte ettirdiği yalanları ve nefret söylemlerini köşesinde yazan, Yalçın’ın emri doğrultusunda tetikçilik yapan zihniyet kendi çete liderini savunacak, savunuyor da zaten. Kısa zaman sonra yok olacağını bildiği için son zavallılıklarını yapıyor. Bunlar gülünüp geçilecek şeyler. Benim canımı sıkan bu ’sahte şişirmeler’le saçmalama rekorlarını kıran ’kalemcikler’in yazdıkları değil. Asıl beni üzen ’evrensel hukuk değerleri’ne bağlı olduğunu iddia eden, benim de değer verdiğim köşe yazarlarının bu süreçte falsoya düşmeleri...
Nagehan Alçı / www.aksam.com.tr
Oda TV’nin ve Soner Yalçın’ın savcılık tarafından soruşturulması üzerine ortalık ’sahte ve yalancı demokratlık’tan geçilmez oldu. Uzaktan bakan zanneder ki demokrasi savaşçıları gözaltında! Herkes diline Voltaire’in liberalizmin özünü ifade ettiği ’Düşüncelerinize katılmıyorum ama bu düşünceleri savunma hakkınızı sonuna kadar savunuyorum’ sözünü dolamış. Bu söz istismar edilip duruluyor. Acaba evrensel insan hakları kriterleri, evrensel hukuk ilkeleri ve ’nefret suçlarıyla mücadele yasaları’nı hiç bilmeden papağan gibi aynı şeyleri söyleyenler böylece demokrat olduklarını mı zannediyorlar?
***
Bir kez daha söylüyorum: Soner Yalçın, Ergenekon terör örgütü üyesi mi bilmiyorum. Benim derdim ne o soruşturmaya destek çıkmak ne de savcılığına soyunmak! Ben o soruşturmadan bağımsız olarak Yalçın’ın evrensel hukuk ilkelerini çiğnediğini söylüyorum. Defalarca nefret suçu işlemiş bir yazar Yalçın. İnsanları hedef göstermiş, birilerini başkalarına karşı suça azmettirmiş, okurlarını bir kısım yurttaşımıza karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmiş bir gazeteci. Bugün plastik bir demokrasi anlayışı ile Yalçın’ın avukatlığına savunanlar bana masal anlatmasınlar! Batılı değil ’Batıcı’ kalemler bunlar. Batı standartlarını bilmeden ’Efendim, böyle bir şey Batı’da var mı, bu AKP hükümetinin uydurması’ diyorlar. Halbuki böyle bir şey tabii ki Batı’da var. ’Kin ve düşmanlığa tahrik’ adı verilen suç, diğer deyimle ’nefret suçu’ tamamen evrensel hukukun ürettiği, evrensel standartları olan, cezası da hapis olabilen bir suç...
Gelin Batı’dan bir örnek vererek somutlaştıralım. David Irving’e gidelim... Irving Yalçın’ın yazarlık stilinin çok benzediği İngiliz tarihçi ve yazar. Irving de tıpkı Yalçın gibi aşırı-sağ/ırkçı eğilimlere sahip bir isim. Belgeleri tahrif etme, uydurma bağlantılar bulma ve bunu Yahudilere karşı nefret amaçlı, hedef gösterecek şekilde yazma konusunda iki isim adeta ruh ikizi. Çağdaş uygarlık düzeyindeki ülkelerde ’Efendim, Irving’in ifade özgürlüğü var, istediğini söyleyebilir’ mi deniyor? Hayır! Evrensel insanlık birikimi ’ırkçılık ve nefret söylemi’ söz konusu olduğunda işi yargıya havale ediyor. Bugün pek demokrat geçinenler Batı’daki örnekleri bir zahmet okusunlar! Irving ırkçılık ve nefret suçları yasası kapsamında yargılandı ve 18 Kasım 2005’te tutuklandı. Aynı şekilde Ernst Zündel isimli yayıncı-yazar da halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan yargılandı ve hapis cezası aldı. Irkçılığın ve nefret suçunun yanında tarihte var olan katliamları savunmak ya da küçümsemek ve yok saymak da aynı şekilde evrensel hukuka göre suç.
***
Bu suçun kapsamına giren birçok yazı ve esere imza attı Soner Yalçın... Hürriyet’teki bir yazısında ’Feodalizmin tasfiye edilmesi gerekiyordu, Seyit Rıza da devlet içinde devletti’ diyerek Dersim Katliamı’nı açıkça savundu mesela. Ya da yapımcısı olduğu ’Sağır Oda’ dizisinde, Kürtleri Irak’ın kuzeyinde Türkmenleri dağlara sürüp, öldürenler olarak gösterdi. Bu yolla ulusalcı kitleleri Kürtlere karşı kışkırttı. Daha böyle çok örnek var maalesef... Bu örnekleri ’katılmadığım ama saygı duyduğum bir düşünce’ diye geçiştirmek doğru mu?
Elbette bugün, Yalçın’ın dikte ettirdiği yalanları ve nefret söylemlerini köşesinde yazan, Yalçın’ın emri doğrultusunda tetikçilik yapan zihniyet kendi çete liderini savunacak, savunuyor da zaten. Kısa zaman sonra yok olacağını bildiği için son zavallılıklarını yapıyor. Bunlar gülünüp geçilecek şeyler. Benim canımı sıkan bu ’sahte şişirmeler’le saçmalama rekorlarını kıran ’kalemcikler’in yazdıkları değil. Asıl beni üzen ’evrensel hukuk değerleri’ne bağlı olduğunu iddia eden, benim de değer verdiğim köşe yazarlarının bu süreçte falsoya düşmeleri...
Nagehan Alçı / www.aksam.com.tr