Akşener'den TSK sorusuna yanıt: Teşebbüs edemezler, bu netlikte söyleyeyim!

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Ergenekon, Balyoz’u tekrar canlandırmak istiyoruz’ diyen Millet İttifakı’nın bazı üyeleri var Meral Akşener ne diyor bu konuda" sorusuna, "Ergenekon, Balyoz vs. gibi Türk ordusunu gerçekten hırpalayan, içini boşaltan sistemleri yeniden canlandırmak kalkışmak için kimse herhangi bir teşebbüste, Meral Akşener’in bulunduğu yerde, bulunamaz. Bu netlikte söyleyeyim" yanıtını verdi.

Akşener, Sözcü TV'de, Saygı Öztürk, Aytunç Erkin ve Serap Belovacıklı'nın sorularını yanıtladı. Akşener, Erkin'in, "15 Temmuz darbe girişiminde sonra 35 bin personelin TSK’dan ilişiği kesildi. Daha sonra baktığımız zaman TSK’da mevcut subayların yüzde 56’sı, astsubayların yüzde 27’si ve uzman er-erbaşların yüzde 62’si askeri okullar kapalı olduğu için dış kaynaklardan SADAT vs., sınavlara giren, komisyonlara giren yapılardan veya başka tarikat, cemaatlerden sanki alınmış gibi oldu. Bu konuda TSK’da bir değişiklik düşünüyor musunuz, TSK’nın yapısıyla ilgili ne yapacaksınız? ‘Ergenekon, Balyoz’u tekrar canlandırmak istiyoruz’ diyen Millet İttifakı’nın bazı üyeleri var Meral Akşener ne diyor bu konuda" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Orduyla ilgili dan dun konuşmaları doğru bulmuyorum"
"O dönemleri öyle canlandırmak filan mümkün olamaz. Orduyla ilgili dan dun konuşmaları doğru bulmuyorum. Yapılacak her bir adımın dikkatle atılması gerek. Asker, MİT, emniyet aşırı derece dikkat edilmesi, hırpalanmaması gereken yerler. Bu konunun erbabı insanlar mesela Ali Demir Paşa Kayserilidir, kendisini orada ön seçim yapmıştım, ikinci sıraya koyabilirdim ama bu seçimi kazanacağımıza inandığım için Ali Demir Paşa yürütmede lazım. Aynı şekilde Orkun Özeller de, Ahmet Zeki Üçok da lazım. Ama bunların böyle çok ortalıkta konuşmasını doğru bulmuyorum.

"Ergenekon, Balyoz vs. gibi Türk ordusunu gerçekten hırpalayan, içini boşaltan sistemleri yeniden canlandırmaya kalkışmak için teşebbüste bulunamazlar"
Yalnız, Ergenekon, Balyoz vs. gibi Türk ordusunu gerçekten hırpalayan, içini boşaltan sistemleri yeniden canlandırmaya kalkışmak için kimse herhangi bir teşebbüste, Meral Akşener’in bulunduğu yerde, bulunamaz. Bu netlikte söyleyeyim. 28 Şubat’ta da duran bir Meral Akşener var, orada da duran bir Meral Akşener var… O zaman Hürriyet henüz Aydın Bey’deydi. Benim manşetten verilen bir söyleşim vardır. Rahmetli Ali Tatar’ın intiharından sonra sert bir şeydi o. 28 Şubat döneminde bile böyle bir şey olmadı diye. Çok çirkinlikler yaşandı. Artık bunların bitmesi lazım. İşin ucunun kaçmasının önüne geçilmesi lazım.

Cumhuriyet kurulduğunda tercihlerde bulunmuş, bu tercihlere itiraz edenler olmuş. İtiraz edenler dürüst bir şekilde biçimde çıkıp kavga edebilselerdi Fransız ihtilalinden sonra olduğu gibi, o buraya gelecekti, bu buraya gelecekti. Bütün bunların tamamı bütün ülkelerde 10 yılda bitmiş. Bizde uzun sürdü çünkü dürüst bir kavga verilemedi. Senelerdir söylerim, kimse bedel ödemeye razı olmadı.

Vır vır masanın altından konuşuldu. Evde Atatürk’e, arkadaşlarına, cumhuriyete her şey dendi. Gidildi aynı çocuk ulu önder Atatürk’ü öğrendi. Yani kişilik bölünmesi…

Ben şizofreniyi hakaret olarak kullanmıyorum, yanlış anlaşılmasın. Birkaç kişiyi bir arada yaşamak anlamına geliyor. Üç, dört nesil bu ülkede böyle oldu. Asıl mesele bu.

"2002'de Abdullah Gül'ü aradım, artık Allah rızası için barıştırın şu ülkeyi, bu milleti devletiyle barıştırın dedim"
Şimdi bütün bunların geldiği noktada sayın Abdullah Gül’ü 2002’de seçimi kazandıklarında aradım. Dedim ki bir tarafıyla hani biz kaybettik tamam da bir tarafıyla çok sevindim. Sayın bakanım, çok büyük bir vebal var üzerinizde. Bu ülke size döndü bu kadar büyük bir oy oranıyla. Artık Allah rızası için barıştırın şu ülkeyi, bu milleti devletiyle barıştırın."