AKŞAM'DAN KOVULAN MUHABİR, KÖŞE YAZARI OLARAK GERİ DÖNDÜ!
Akşam'da işten atılan tek muhabir olan Ali Ekber Ertürk, medya dünyasına bu kez "köşe yazarı" olarak döndü.
TMSF’nin el koymasından sonra Akşam’da işten atılan tek muhabir
olan Ali Ekber Ertürk, medya dünyasına bu kez "köşe yazarı" olarak
döndü.
Gezi sürecine, sosyal medyadaki yazılarıyla destek veren ve bu
konuda "Güneşin Evlatları" diye kitap da yayınlayan Ertürk’ün
işine, geçen ay son verilmişti.
Ertürk, Yurt Gazetesi Ankara Bölge Eki’nde Pazar, Çarşamba ve Cuma
günleri "Ses" adını verdiği köşesinde okuyucularla buluşacak.
İşte Ertürk’ün, Yurt Ankara ekinde bugün yayınlanan ilk
yazısı:
"Yurt’tan merhaba!
8 yıl emek verdiğim Akşam
Gazetesi’ne TMSF’nin –dolayısıyla iktidarın- el koymasıyla birlikte
bu gazeteyle yollarımın ayrılmasının ardından bir süre kendime
zaman ayırdım. Hiç birşey yapmayacak, herhangi bir basın organıyla
temasa geçmeyecektim. Yeni yol haritamı da bu ay içerisinde yaşama
geçirmeye karar vermiştim.
Sizlerle yeniden, bu kez Yurt Gazetesi’nde buluşmama vesile olan
ise, gazetenin sahibi Durdu (Özbolat) beyin nazik daveti oldu.
Nitekim, iddialı bir çıkış yapmış; herhangi bir tarafa angaje
olmadan, toplumsal muhalefet göreviyle yola çıkmış ve kısa zamanda
da halk nezdinde kabul görmüş bir gazete –ve medya grubu-
yaratmıştı. Durdu bey, gazetenin atılımda olduğunu, radyo ve TV
yayıncılığıyla birlikte büyüyeceğini ifade etti. Grup, tümüyle
basın emekçileri tarafından yönetilecek, ülkemizin en ciddi kanayan
yarası olan "ihaleci medya patronluğu" oyunu oynanmayacaktı. Biz
medya mensupları da bu oyunun "kiralık oyuncakları"
olmayacaktık.
Ben de bu çerçevede, Yurt Gazetesi’nde çalışmayı, bu gazeteye
"kendi cürmüm" kadar da olsa katkı sağlamayı uygun gördüm. Nitekim
Yurt Gazetesi, demin de belirttiğim gibi, herhangi bir yere angaje
olmadan, toplumsal muhalefetin en güzelini yapar bir konumda
gelmişti.
Bunlara ek olarak, Ayşenur Arslan gibi benim "kahramanım" bir
yazarla ve Akşam birlikte çalışmanın onurunu yaşadığım Hüsnü
Mahalli’yle aynı adreste buluşmanın da dayanılmaz heyecanı
içerisindeyim.
...
O ASLINDA HEPİMİZDEN DAHA ÖZGÜR
Tabi Yurt
Gazetesi, henüz 2 yaşını doldurmadığı halde gerek yayın politikası,
gerek yazar kadrosu ve en önemlisi de haberleriyle bugünkü etkili
konumuna geldiyse, bunu gerçekleştiren asıl gizli kahramanı, Merdan
Yanardağ’ı anmadan geçmek olmaz.
Masum insanların düzmece belgelerle intiharlara sürüklendiği, ne
idüğü belirsiz "gizli tanıklarla" yuvaların yıkıldığı, insanların
suçsuz günahsız yere yıllarca dört duvar arasına mahkum edilip,
sonra hiç bir şey olmamış gibi "pardon, yanlışlık oldu" denilerek
yüzsüzlüğün en utanç verici olanını boy gösterdiği bir ülkede ve
tüm bunlara göz yuman bir adalet sisteminde Merdan Yanardağ’ın
"içeride olması" çok şey ifade etmeyebilir.
Bu konuda sadece şunu söylemek istiyorum;
Böylesi bir ortamda "içeride" olmak ille de "tutsak" olduğunuz
anlamına gelmez; "dışarıda" olmanın ille de "özgür olduğunuz"
anlamına gelmeyeceği gibi.
Evet, hak-hukuk-adalet-vicdan ve centilmenliğin yerlerde süründüğü
bir ortamda ben Merdan Yanardağ’ın içeride olmasını, bir "esaret"
olarak görmüyorum.
Ne de olsa aslolan ruhların özgür olmasıdır. "
Asıl mesele baskı görüp görmeme, zulm edip etmeme meselesi
değildir. Bana göre aslı mesele, o baskıya ve zulme boyun eğip
eğmeme meselesidir. Ancak özgür ruhlu insanlar boyun eğmezler.
Bundan dolayıdır ki Yanardağ, boynu bükük "sözde özgürlük" yerine,
gerçek bir özgürlüğü tercih etmiştir ve onun bedelini
ödemektedir.
Bizlere düşen de, var gücümüzle, O’nun ve O’nun gibilerin arkasında
olduğumuzu hissettirmektir.
...
Evet. Haftanın 3 günü sizlerle bu köşede buluşacağız. Bu köşede,
sizlerin "Ses"i olmaktan başka hedefimiz olmayacaktır. Bu köşe
aslında, sizlerin köşesidir. Biz sadece, sizlerin tuttuğu "kalem"
olacağız.
Sevgili halkımıza, ülkemizin içinde bulunduğu ve henüz tüm
çıplaklığıyla ortaya çıkmamış olan korkunç gidişatta düşen çok
önemli bir görev var: Kendilerinden olana, kendi gazetelerine sahip
çıkmak!
Bu yolda en büyük "yoldaşımız", halkımızın ve siz değerli
okuyucularımızın gönülden destekleri ve iyi niyetleri
olacaktır.
Bir dahaki yazımızda buluşmak dileğiyle!"