AKŞAM YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ OLAY YERİNDE!..BAŞBAKAN'IN YALAN DEDİĞİ HABER DOĞRU MU ÇIKTI?..
Manşete taşıdığı 'Bedava Zehir' haberi Başbakan'ın 'Doğalgaz alamayan bir bölgede tabii ki kömür yakılacak' çıkışına muhatap olan Akşam yazıişleri müdürü Cengiz Kahraman'ı,hemen olay yerine(!) gönderdi.İşte çıkan sonuç....
Oraya gittik doğalgaz var
AKŞAM'ın dünkü manşeti 'Doğalgazı kıstık, seçim kömürüne yüklendik: Bedava Zehir'di. Dumanaltı kent fotoğrafı, haberi süslüyordu. Başbakan Erdoğan habere çok kızdı. Bursa'da yaptığı konuşmada 'O gazetenin patronu iddialıysa, gelsin o resmin çekildiği yere beraber gidelim. Her türlü iddiaya varım' diye meydan okudu. Gazetemizin Yazı işleri Müdürü Cengiz Kahraman hemen o bölgeye gitti. Doğalgaz Nurtepe'ye 2003 yılında gelmiş
AKŞAM gazetesinin dün manşete taşıdığı 'Bedava Zehir' haberi Başbakan'ı kızdırdı. Erdoğan, "Yazıklar olsun. Doğalgaz olmayan bölgede tabii ki kömür yakılacak. O gazetenin patronu bu kadar iddialıysa, gelsin beraber gidelim, her tür iddiaya varım" dedi.
Başbakan, hafta içinde onaylamadığını söylediği aydınların Ermeni soykırımı imza kampanyasına da göndermede bulunarak, "Ermeniyle Rum benim için birdir. Son zamanlarda bizi bölmek isteyenler var" dedi. Bursa'da çeşitli açılışlara ve TOKİ konutları anahtar teslim törenine katılan Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
ERMENİ İLE RUM BENİM İÇİN BİR: Bu topraklar üzerinde biz hiçbir zaman ayrım yapmadık. Kimsenin etnik köküne, diline, dinine ayrı gözlerle bakmadık. Türkü, Kürdü, Çerkezi, Arapı, Ermenisi, Rumu ile bu ülkeyi vatan gören, T.C.'yi üst kimlik olarak kabul eden hiç kimseyle meselemiz olmadı. Son zamanlarda bizi bölmek isteyenler var. Böyle bir şeye asla müsaade etmeyeceğiz. Ermenisi de Rumu da benim için birdir. Çünkü beni yaradan Allah onları da yarattı.
PERGELİ KOY, MUHABBETİ ARTTIR: Bu emanete asla helal getirmeyeceğiz. Bu emaneti asla yere düşürmeyeceğiz. Bizim yolumuzu açan budur. Bizim Mevlana'dan gördüğümüz de budur. Pergelin bir ucunu bu topraklara, bu tarihe koyacaksın. Pergelin diğer ucuyla 72 milleti dolaşacak, dostluğu muhabbeti arttıracaksın.
SADAKA KÜLTÜRÜ: Bursa için çok şey yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Sosyal yardımlar konusuna hiç değinmeyeceğim. Çünkü bazıları bundan çok rahatsız oluyor. İşte bu rahatsız olanlar; 'Sadaka kültürüne alıştırıyor' diyorlar. 'Bedava kömür dağıtıyor' diyorlar. Sosyal devlet olmanın özelliği fakirini garibini gidip bulabilmektir. Biz bu devleti bu yönde inşa ediyoruz. Kimse bu yapılanlara sadaka kültürüne alıştırmadır diyemez.
SOBASINI DA ALIN: Valilere, belediye başkanlarına buradan bir kez daha söylüyorum: Gidip kapı kapı dolaşacaksınız. Kömürü olmayana kömürünü vereceksiniz. Hatta sobası olmayan kim varsa ona da sobasını alacaksınız.
YAZIKLAR OLSUN: Bugün yine medyada, bir gazete haber yapmış. Doğalgaz pahalı olduğu için kömür havayı zehirlemiş. "Zehir soluyoruz" diyor. Yazıklar olsun. Doğalgaz alamayan bir bölgede tabii ki kömür yakılacak. Eğer iddialıysan gel seninle o eve ben gideyim, ama ya gazeteni kapatacaksın ya da yalan yazmayacaksın. Evinde doğalgaz olmayan tabii ki kömür yakacak. Gerekirse bedava kömürü biz devlet olarak ulaştıracağız. O gazetenin patronu inanıyorsa, iddialıysa gelsin o resmin çekildiği yere beraber gedelim. Her türlü iddiaya varım. Habercilik yapacaksanız namuslu yapın. Doğruyu yazın.
Mehmet Akif Caddesi'nde tek katlı bir gecekondu...
YAZI İşleri'nin 1. sayfa toplantısının tam ortasında Başbakan Erdoğan'ın Bursa'da "Doğalgazı kıstık, seçim kömürüne yüklendik: BEDAVA ZEHİR" başlıklı haberimize gösterdiği sert tepki ve 'O bölgede doğalgaz yok" sözleri bizi de çok şaşırttı. Toplantıda birbirimize sorduk; 'Gerçekten o bölgede doğalgaz yok muydu.'
Fotoğrafları arkadaşlarımızdan tekrar isteyip titizlikle inceledik. Her karesine baktık. Genel bir fotoğraf çekimi yapmıştı foto muhabiri arkadaşımız Cem Türkel. İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi ve ona bağlı İGDAŞ'ın hemen hemen her yere doğalgaz ulaştırdığını aynı kaynakların açıklamalarından biliyorduk.
Başbakan 'iddialaşınca' emin olmak için bölgeye muhabir arkadaşlarımızı gönderdik. Herhangi bir hataya ya da yanıltılmaya izin vermemek için AKŞAM'ın Yazı İşleri Müdürü olarak fotoğrafın çekildiği o bölgeye arkadaşlarımla birlikte gitmeye karar verdim. Bülent Şanlıkan'la beraber Başbakan'ı kızdıran o evi aradık. "O bölge" ve "o ev" Kağıthane ve Alibeyköy belediyelerinin ortasında kalan Nurtepe'deydi. Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde, tek katlı, içinde iki ailenin yaşadığı bir gecekondu... Öyle özellikle seçilmiş bir ev değildi.
Evin kapısını çaldım. Evin reisi Nuri Meriç ve annesiyle konuştum. Holde soba yanıyordu. Salonda elektrikli ısıtıcı odanın dekorunu tamamlıyordu. Nuri Meriç, kapısına kadar gelen doğalgazı parasızlık yüzünden eve çektirememiş. Evde soba kurulu. Meriç'in yaktığı kömürler yardım kömürleri değil. Yardım için yazılmışlar ancak alamamışlar. Anne söze girip "Kömürü muhtar dağıtıyor. Bize vermediler..." dedi.
Hemen karşısındaki üç katlı evde ise doğalgaz çekilmiş. Aynı cadde üzerinde toplanmış kalabalığa yanaşıp konuştuk. Nurtepe'ye doğalgaz çok önceden gelmiş... Evine doğalgaz bağlamayan aileler olduğu gibi doğalgazı olup yakamayanlar da var.
BÜYÜKŞEHİR İYİ ÇALIŞMIŞ
Mehmet Akif Caddesi'nin devamında, o gecekonduya sadece 20 metre uzaklıktaki bir bakkala girdik. Bakkal aynı zamanda apartmanın da sahibi, doğalgazı var ama soba yakıyor. 40 yıllık Nurtepeli. Söylediğine göre doğalgaz hattı mahalleye 2003 yılında gelmiş. Komşu apartmanda bir ailenin evine de girdik. Aylık kirası 500 YTL. Doğalgazlı, petekler var ama sadece salonu süslüyor. Bugüne kadar hiç yakamamışlar; "Nasıl yakalım, doğalgaz ateş pahası. Buralarda pek kimse yakmaz" diyor, evin genç oğlu. "O bölge"de ve "o ev"de gördüğümüz manzara bu. Büyükşehir ve İGDAŞ işlerini iyi yapmış, doğalgaz hatlarını en ücra yere varoşların en tepesine kadar götürebilmeyi başarmış... Öte yandan diğer bir bölgeye giden arkadaşımız Ercan Öztürk'ün İkitelli ve Bağcılar'daki gözlemleri aynı: Doğalgaz var.