24 Tem 2015 11:46
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:45
Akşam yazarından şok yazı! Merkez medya kale kapılarını düşmana açtı!
Polisleri uykuda katleden PKK'ya sert tepki gösteren Kurtuluş Tayiz Doğan medyası ve cemaatin emniyetteki istihbaratına ağır suçlamalarda bulundu.
Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz, "Uykuda polis öldüren cici çocuklar!" başlıklı yazısında PKK'nın son dönemde artan eylemlerini değerlendirdi.
Hükümete yakın kalemlerden Tayiz, PKK'yı şirin göstermekle itham ettiği Doğan medyasını ihanetle suçladı. Yazarın tepkisi bununla sınırlı değildi elbette. Hedefine HDP ve cemaatin emniyetteki istihbaratını koyan yazar, Suruç patlamasına ilişkin kuşku uyandıran ayrıntıları yazdı.
Tayiz'e göre Erdoğan sadece AK Partililerin değil, CHP ve MHP'liler de dahil tüm milletin umudu.
İşte o yazı:
"KAPILARINI DÜŞMANA AÇAN HAİN"
"Oysa PKK'lılar cici çocuklardı; doğaya zarar vermemek için sigara izmaritlerini bile yere atmıyorlardı! PKK kuşları, böcekleri seven, koruyan bir örgüttü! Doğan Medyası ve Cumhuriyet, aylarca bu propagandayı yaptı millete. Medya örgütün kanlı yüzüne giydirdiği güleryüzlü maskeyle milleti aldattı. Doğan Medyası, uykuda insan katleden canileri "cici çocuk" diye maskeleyerek kaleden içeri aldı, milletin savunmasız anında vurulmasına yol açtı. Maalesef merkez medya kale kapılarını düşmana açan hain rolünü oynadı.
CEMAATİN İSTİHBARATI PKK'YA KATILDI
Sadece medya değil, Cemaat de kalenin düşmesi için PKK'yla işbirliği yaptı. Cemaat'in tasfiye edilen Emniyet istihbaratı PKK'nın istihbarat örgütüne dönüştü. Buna daha önce de dikkat çeken bir yazı kaleme almıştım; HDP Eşbaşkanı Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder uzun bir süredir hep "Bize gelen bilgilere göre" diye konuşmaya başlıyorlardı.
IŞİD bombacılarına dikkati ilk çeken isim de Demirtaş'tı. Bir konuşmasında "Türkiye'nin dört bir yanında 100'lerce terör hücresinin bulunduğunu" açıkladı. Bunu HDP'nin hükümete yönelik dolaylı tehdit olarak algıladım. Beklentilerine karşılık vermeyen hükümeti, bu bombacılarla tehdit ediyordu Demirtaş.
O zaman da sormuştum "HDP'nin istihbarat örgütü mü var?" Suruç'taki katliamın ardından canlı bombanın kimliğinin PKK'ya bağlı haber ajansında deşifre edilmesi, bu kuşkumu doğruladı. PKK medyasına istihbaratı veren Cemaat'in istihbarat örgütüdür. Devlet içinden tasfiye edilenler ile hâlâ deşifre olmayan Emniyetçi istihbaratçılar, anlaşılan PKK'ya çalışmaya başlamış. HDP ve PKK'nın istihbarat alt yapısını Cemaat sağlıyor. PKK medyasını da onlar yönlendiriyor. Örgütün algı operasyonlarını da bu istihbaratçı akıl yürütüyor. Benden demesi.
CHP'Lİ VE MHP'LİLERİ DE ERDOĞAN'A GÜVENİYOR
Ülke ne zaman zor duruma düşse, milletin başı ne zaman sıkışsa gözler onu arıyor. AK Parti'lisinden CHP'lisine ve MHP'ye kadar milletin güvendiği, işleri yoluna sokacak isim olarak gördüğü tek kişi Cumhurbaşkanı Erdoğan. Türkiye'nin en büyük artısı bence bu; bir milletin lideri varsa o millet ayakta durabilir. Bu yüzden hedef alınıyor Erdoğan. Lideri vurduğunda grup dağılır. Erdoğan düşmanlığının gerçek sebebi budur, hedef aslında bir kişi değil; millettir, bu ülkedir.
Hükümete yakın kalemlerden Tayiz, PKK'yı şirin göstermekle itham ettiği Doğan medyasını ihanetle suçladı. Yazarın tepkisi bununla sınırlı değildi elbette. Hedefine HDP ve cemaatin emniyetteki istihbaratını koyan yazar, Suruç patlamasına ilişkin kuşku uyandıran ayrıntıları yazdı.
Tayiz'e göre Erdoğan sadece AK Partililerin değil, CHP ve MHP'liler de dahil tüm milletin umudu.
İşte o yazı:
"KAPILARINI DÜŞMANA AÇAN HAİN"
"Oysa PKK'lılar cici çocuklardı; doğaya zarar vermemek için sigara izmaritlerini bile yere atmıyorlardı! PKK kuşları, böcekleri seven, koruyan bir örgüttü! Doğan Medyası ve Cumhuriyet, aylarca bu propagandayı yaptı millete. Medya örgütün kanlı yüzüne giydirdiği güleryüzlü maskeyle milleti aldattı. Doğan Medyası, uykuda insan katleden canileri "cici çocuk" diye maskeleyerek kaleden içeri aldı, milletin savunmasız anında vurulmasına yol açtı. Maalesef merkez medya kale kapılarını düşmana açan hain rolünü oynadı.
CEMAATİN İSTİHBARATI PKK'YA KATILDI
Sadece medya değil, Cemaat de kalenin düşmesi için PKK'yla işbirliği yaptı. Cemaat'in tasfiye edilen Emniyet istihbaratı PKK'nın istihbarat örgütüne dönüştü. Buna daha önce de dikkat çeken bir yazı kaleme almıştım; HDP Eşbaşkanı Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder uzun bir süredir hep "Bize gelen bilgilere göre" diye konuşmaya başlıyorlardı.
IŞİD bombacılarına dikkati ilk çeken isim de Demirtaş'tı. Bir konuşmasında "Türkiye'nin dört bir yanında 100'lerce terör hücresinin bulunduğunu" açıkladı. Bunu HDP'nin hükümete yönelik dolaylı tehdit olarak algıladım. Beklentilerine karşılık vermeyen hükümeti, bu bombacılarla tehdit ediyordu Demirtaş.
O zaman da sormuştum "HDP'nin istihbarat örgütü mü var?" Suruç'taki katliamın ardından canlı bombanın kimliğinin PKK'ya bağlı haber ajansında deşifre edilmesi, bu kuşkumu doğruladı. PKK medyasına istihbaratı veren Cemaat'in istihbarat örgütüdür. Devlet içinden tasfiye edilenler ile hâlâ deşifre olmayan Emniyetçi istihbaratçılar, anlaşılan PKK'ya çalışmaya başlamış. HDP ve PKK'nın istihbarat alt yapısını Cemaat sağlıyor. PKK medyasını da onlar yönlendiriyor. Örgütün algı operasyonlarını da bu istihbaratçı akıl yürütüyor. Benden demesi.
CHP'Lİ VE MHP'LİLERİ DE ERDOĞAN'A GÜVENİYOR
Ülke ne zaman zor duruma düşse, milletin başı ne zaman sıkışsa gözler onu arıyor. AK Parti'lisinden CHP'lisine ve MHP'ye kadar milletin güvendiği, işleri yoluna sokacak isim olarak gördüğü tek kişi Cumhurbaşkanı Erdoğan. Türkiye'nin en büyük artısı bence bu; bir milletin lideri varsa o millet ayakta durabilir. Bu yüzden hedef alınıyor Erdoğan. Lideri vurduğunda grup dağılır. Erdoğan düşmanlığının gerçek sebebi budur, hedef aslında bir kişi değil; millettir, bu ülkedir.