Akşam yazarından bomba Ekrem Dumanlı iddiası:Defalarca arayıp yalvardı!

Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler, Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın kendisine 'sert yazmaması' konusunda yalvardığını iddia etti.

Güler, Dumanlı'nın yazılarına müdahale ettirmek için uğraştığını belirtti:

Ey Ekrem; sen değil miydin beni arayıp “bu kadar sert yazmamam” konusunda yalvaran?
Ey Ekrem; sen değil miydin NT mağazalarının bana yönelik ambargosunu yanlış bulup, “düzelttireceğim” diyen?
Ey Ekrem; sen değil miydin sağı solu arayıp, yazılarıma müdahale edilmesini isteyen?

Turgay Güler'in 'Hadi Ekrem mülaane yapalım!' başlıklı bugünkü yazısı şöyle:

“Vatansever” bir cemaat mensubu gelip anlattı.

“Ekrem Dumanlı sağda solda sana sallıyor abi” dedi.
“Arkadan konuşmak, atıp tutmak günah değil mi?” dedim, güldü.
“Gıybet haram değil mi?” dedim yine güldü.
Anladım!
“Kalemi var, sözüm ona milyon satan gazetesi var. Çıksın mertçe yazsın” dedim;
“Abi muhatap almama taktiği uyguluyor” dedi.
Bu kez ben güldüm.
Ardından da ekledim.
“Sor bakalım dersaneler sürecinde, 17 Aralık öncesinde beni kaç kez aramış?”
“Nasıl sorayım abi?” dedi.
Haklı!
Açık etmek istemiyor.
O vakit ben buradan sorayım.
Ey Ekrem; sen değil miydin beni arayıp “bu kadar sert yazmamam” konusunda yalvaran?
Ey Ekrem; sen değil miydin NT mağazalarının bana yönelik ambargosunu yanlış bulup, “düzelttireceğim” diyen?
Ey Ekrem; sen değil miydin sağı solu arayıp, yazılarıma müdahale edilmesini isteyen?
Hadi çık yemin et, “kimseyi aramadım” de.
Ey Ekrem, hadi mülaanede bulunalım.
Çok seversiniz ya mülaaneyi!
Hadi!
Ey özgürlük savunucuları size sesleniyorum!
Bu Ekrem var ya bu Ekrem, 17 Aralık öncesinde yazılarıma müdahale etmeye kalkıştı!
Tamam, başaramadı ama denedi.
Olmayacak mı bir kınamanız?
Ve son bir not.
Ekrem mülaaneden kaçacak!
Sorun değil.
Lakin basın kuruluşları, özgürlük savunucuları, gazeteciler, yazarlar ne yapacak merak ediyorum?
Bekleyip göreceğiz.

Objektif veri aramak!

Hayati Yazıcı yeni kabinede yer alamadığı için çok üzülmüş.
“Objektif olarak izah edilebilecek veriler olmaksızın görevden alındığını” söylemiş.
Anladığım kadarıyla kendisine yapılan izahat pek tatmin edici olmamış.
Sanırım Hayati Yazıcı o verilerin subjektif olmasından rahatsız!
Ne demekse?
Peki, Sayın Yazıcı o makama atanırken kendisine ‘o bakanlığı en çok onun hak ettiğine’ ilişkin objektif veriler sunuldu mu?
Eminim sunulmamıştır.
Neyse.
Sanırım şöyle oldu; Nurettin Canikli’nin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nı daha iyi yapabileceğine dair objektif veriler ağır bastı.
Objektif olmak gerekirse ben de öyle düşünüyorum.