Akşam yazarı Özgecan kararını beğenmedi: Yargıda popülizm!
Akşam gazetesi yazarı Gülay Göktürk, Özgecan Aslan davasında sanıklara verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasına tepki gösterdi.
Akşam gazetesi yazarı Gülay Göktürk, Mersin'in Tarsus İlçesi'nde
bindiği minibüste tecavüz girişiminde bulunulup direnince öldürülüp
cesedi yakılan, üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan
davasında sanıklara verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasına tepki
gösterdi.
“Yargıda popülizm de herhalde bu oluyor” diyerek mahkemenin
kararını hedef alan Gülay Göktürk, Özgecan’ın ölümüne ilişkin ise
“Yanlışsam düzeltilsin ama benim bildiğim kadarıyla” diyerek
vahşice cinayeti çarpıtarak anlattı.
“ÖZGECAN KARARINI HERKES BEĞENDİ AMA BANA GÖRE ÇOK
ACAYİP”
Özgecan Yasası olarak bilinen yasada, sadece cinsel suçlardaki
ihmal nedeniyle ceza indirimini eleştiren Gülay Göktürk, yazsının
sonunda ise Özgecan Aslan davasındaki kararı skandal sözlerle
eleştirdi.
“Özgecan Cinayeti kararıyla ilgili dikkatimi çeken bir noktayı da
yazmazsam içimde kalır” diyen Göktürk, “Mahkemenin her üç sanık
için de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermesi herkes
tarafından pek yerinde bulundu. Karar mahkemenin kadına şiddet
konusundaki kararlılığının göstergesi olarak değerlendirildi ve
herkes tarafından övgüyle karşılandı. Bana ise çok acayip görüldü”
dedi.
GÖKTÜRK: AMA GARİP BİR ŞEKİLDE, MAHKEME
BİLEREK…
Göktürk cinayeti çarpıtarak şöyle anlattı:
“Yanlışsam düzeltilsin ama benim bildiğim kadarıyla minibüsün
şöförü Özgecan’ı tek başına öldürüyor. Öldürdükten sonra panikleyip
şehir merkezine dönüyor; yardım için babasını ve bir arkadaşını da
yanına alıyor, gidip birlikte cesedi yok ediyorlar. Diğer iki
sanığın cinayetten ne haberleri, ne de ilgileri var… Sadece cesedi
yok etmekte katile yardım ediyorlar. Ama garip bir şekilde, mahkeme
bilerek-isteyerek cinayet işleyen katille ona yardım eden iki
kişiye aynı cezayı veriyor. Yargıda popülizm de herhalde bu
oluyor.”
GÖKTÜRK’ÜN ÇARPITTIĞI VAHŞİ GERÇEK!
Mersin'in Tarsus İlçesi'nde bindiği minibüste tecavüz girişiminde
bulunulup direnince öldürülüp cesedi yakılan, üniversite öğrencisi
20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın katil zanlıları minibüs şoförü Ahmet
Suphi Altındöken ağırlaştırılmış müebbet ve 27 yıl, babası
Necmettin Altındöken ağırlaştırılmış müebbet, arkadaşı Fatih Gökçe
ise ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıl hapis cezasına
çarptırılmıştı.
Bu cezayı eleştiren Göktürk cinayeti çarpıtarak anlattı, ancak
vahşi gerçek ise şöyle gelişti:
ÖZGECAN HAYATTAYKEN 2 ELİNİ KESTİ!
Sorgusunda suçunu itiraf eden Suphi Altındöken, cinayeti en ince
detayına kadar soğukkanlılıkla anlatarak, "Otobüste bulunan bıçağı
sol kapı gözünden alıp boğazına, boynunun şah damarına doğru
soktum. O panikle bir iki defa daha boğazına soktum çıkardım.
Araçtan inip Fatih'e boğazını kestiğimi söyledim. Bu sırada
bayandan harıltılı bir şekilde nefes alıp verme sesi ve öksürük
sesi geliyordu. Fatih bu sesi duyunca 'Oğlum madem yaptın yüzünü
cırmalamış, kızın tırnaklarına kimliğini bırakmış gibisin' dedi.
'Ne yapayım?' diye sordum o da bana 'Ellerini kes' dedi. Bu sırada
Fatih aracının ön tamponuna koyduğum bıçağı alıp bana verdi ben de
o panikle araca girdim. Bu sırada bayandan hala harıltılı bir ses
geliyordu ve yaşıyordu. Bayanın iki elini de bileklerinden kestim"
diye ifade verdi.
DAVUTOĞLU: YÜREĞİM SOĞUMADI
Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Özgecan Aslan davasındaki karar
ilişkin şunları söylemişti:
"Özgecan kızımızı katledenler ağırlaştırılmış ömür boyu hapis
cezası aldılar. Mübarek anne, babası gibi ben de diyorum ki benim
de yüreğim hala soğumadı. 3 kız babası olarak ve bütün Türkiye'deki
kızların manevi babası olarak yüreğim soğumadı. Kadına karşı kalkan
her el karşısında AK Parti'yi bulacak. Yargının verdiği vicdanlı
karar acımızı dindirmese de yüreklerimize su serpti."