Akşam yazarı Gülen ve Cemaate saydırdı: "Yalancı, iftiracı, riyakâr, komplocu..."
Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz, 'Alimler ve Şarlatanlar' başlıklı köşesinde Gülen ve cemaati hakkında çok sert bir yazı kaleme aldı.
Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, bugünkü yazısında Fethullah
Gülen'e demediğini bırakmadı.
Cemaatin ve muhalefetin gündemden düşürmediği 17 Aralık
operasyonunu değerlendiren yazar, Gülen'i adeta top ateşine
tuttu.
"Maskenin altından dünyevi hırslara teslim olmuş bir din adamı
çıktı" diye yazan Tayiz, Gülen için "vicdansız, acımasız, yalancı,
iftiracı, riyakâr, komplocu" nitelemesinde bulundu.
"DERİN ÇETENİN LİDERİ"
Sert eleştiriler bununla sınırlı değildi elbettte. Yazıda "Gülen'in
dev bir istihbarat şebekesinin, "haşhaşiler" gibi gizli bir
örgütün, derin bir çetenin lideri olduğu ortaya çıkmıştır" iddiası
gile getiriliyor.
Fethullah Gülen'in tarihe, "Alim" maskesine bürünmüş bir "Hassan
Sabah" olarak geçeceğini savunan yazar, "Alimler ve şarlatanlar"
başlıklı köşesinde 17 Aralık operasyonuyla birlikte cemaatin neden
kaybettiğini böyle izah ediyor:
"NORMAL BİR CEMAAT YAPILANMASI DEĞİL"
"Bu yapı sıradan bir cemaat özelliği taşısaydı hiçbir hükümet,
hiçbir siyasi irade üzerine gidemezdi; eğer bugün Gülen grubu
soruşturma ve kovuşturmaya uğruyorsa, bunun sebebi, bu yapılanmanın
normal bir cemaat yapılanması olmamasıdır.
"SEKS KASETİ BİRİKTİREN"
10 yıl boyunca AK Parti iktidarının kanatları altında kendi
geçmişini temize çekip meşruiyet devşiren Cemaat, ayakları üzerinde
duracak noktaya geldiğinde ise darbeye kalkışarak milli iradeyi
gasp etmeye çalıştı. 17 Aralık'tan itibaren Cemaat hızlı
meşruiyetini kaybederken, Gülen de din adamı sıfatını yitirdi.
Cemaat'i kimse zorla bitirmedi, Gülen'in itibarına karşı da kimse
suikast yapmadı; seks kaseti biriktiren -ki kendisi bir demecinde
bunu açıkça dile getirdi- bunu politika, medya ve iş dünyasına
karşı silah olarak kullanan bir din adamının saygınlığının,
meşruiyetinin devam etmesi zaten mümkün değildi.
17 Aralık'ın birinci yılı geride kalırken tablo siyaset açısından
umut verici ama Cemaat açısından oldukça karanlık. Geçen bu kısa
sürede 40 yıllık Cemaat yapısı büyük oranda dağıldı. AK Parti, üç
seçim kazanarak iktidarını pekiştirdi. Aslında 40 yıllık bir
örgütün bu kadar kolay dağılacağına kimse inanmazdı; bunu
kolaylaştıran bizzat Gülen ve Cemaat'in kendisi oldu."