Akşam yazarı bombaladı: Babıali dallamasına başka ne denir ki?

Akşam yazarı Hikmet Genç, bugünkü köşe yazısında bazı yazarların sırf Erdoğan karşıtlığı yapmak için vatan haini pozisyonuna düştüklerini belirtti.

Hikmet Genç "Kafayı mı yediniz ulan?” demiyorum artık!.." başlıklı köşe yazısında çok sert ifadeler kulandı.

İşte Hikmet Genç'in bugünkü yazısından bir bölüm:

Maalesef durumları günbegün kötüye gidiyor…

Yenilmişlik, eziklik ve dahi tükenmişlik sendromuna dûçar oldular…

“Patolojik vakadır.., Nevrotik depresyondur.., Paranoid şizofrenidir..,” falan dedik…

Ama bunların da ötesine geçtiler…

‘Orantısız muhalif’ olmayı da aştılar…

Ve sonunda bildiğin “düz hain” oldular!..

‘Ekonomiyi durduralım, batalım ki.., Erdoğan’dan kurtulalım’ diyen Babıali dallamasına başka ne denir ki?!..

Türkiye’ye ‘Cehennem’ deyip Alman’ın kucağında mutlu olan gazeteci bozuntusu için; ‘Patolojik vakadır’ diyerek geçiştirebilir miyiz?!

‘Ama biz çok kötüyüz, canınızı seviyorsanız bize gelmeyin, bizde demokrasi yok, çok iğrenciz..,’ diyerek kendi ülkesini başka ülkelere şikayet eden muhalefeti nereye koyacaksınız?..

“Terör daha fazla can alırsa iktidar köşeye sıkışır.., O zaman kan!..” diyen birinin durumunu ‘Nevrotik depresyon’la izah edebilir misiniz?..

‘Bizim beceremediğimizi FETÖ becerdi, o halde destekleyelim’, diyen Babıali eziğine ‘Fetö’nün şeyiyle gerdeğe girme…’ demek yanlış mı olur?!..

Dediğimiz gibi, orantısız muhalif olmanın ötesine geçtiler…

Türkiye balistik füze falan yapsa, “Erdoğan dünya barışını tehdit ediyor” diyen bir Babıali kaşalotu bulunur…

Ülkeyi uzaylılar işgal etse, ‘Erdoğan’ın kullandığı dil yanlış.., Marslıları ötekileştiriyor!..” diyeni de çıkar!..

Neden olmasın?...

Artık bunlar için duruma göre; FETÖ’cü, PKK’lı, İngiliz, Alman, uzaylı..vs, olmak “vak’ayı adiye”den sayılıyor…

Genelev kapandı diye kerhaneci olan var yahu!..

ABD ile yaşadığımız vize krizinde artık her şey olabileceklerini ispatladılar…

Daha önce söylemiştik… 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin ayakta kalacağını düşünmemişti ABD… Hele daha güçlü ve bağımsız bir Türkiye ile karşı karşıya kalacaklarını hiç hesaplamamışlardı…

17/25 Aralık ve 15 Temmuz’un parmak izlerinden de Coni çıkınca, çıldırdılar…

“Vize vermiyoruz” dediler…

Türkiye; “Ben de sana vize vermiyorum” dedi…

Bu onurlu duruş ve anında verilen cevap en çok da içimizdeki Coni’lere de koydu!.. Özellikle Babıali Coni’lerine…

“Biz anti emperyalistiz.., solcuyuz…” diye martaval okuyan “müstemleke çocukları” ABD’ye ses çıkarmayıp Türkiye’yi suçladılar…

E tabii ki Türkiye’ye saldıracaklar…

Zira, tasmaları ellerinde olan sahiplerine minnet ve şükran borçlarını ödüyorlar…

Bir de “Amerikan oğlanları” deyince kızarlar…

Tamam lan değilsiniz.., ‘Düz hainsiniz’, o kadar!..