AKŞAM CEM GARİPOĞLU HABERİNE NASIL ULAŞTI? İSMAİL KÜÇÜKKAYA ANLATTI!..İŞTE MÜTHİŞ GECENİN ÖYKÜSÜ!..
Gece bütün baskılar durduruldu! Alternatif manşetler oluşturuldu! Heyecanlı bekleyiş mutlu sonla bitti! Küçükkaya o geceyi anlattı...
Tartışma bitmiştir, gazetecilik kazandı
Lütfen dünkü AKŞAM gazetesinin birinci sayfasına bir daha bakın.
Yazı işlerinin sabah toplantılarında büyük gazetelerin birinci sayfaları yan yana asılır ve kim nasıl sayfa yapmış, hangi haberi nasıl görmüş bu anlaşılır. Bugün tüm okurlardan da aynı şeyi rica ediyorum.
Türkiye gündemine damgasını vurmuş olan Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili en önemli haberi de en detaylı ve hızlı biçimde AKŞAM verdi. Yani, finali de AKŞAM yaptı.
Gecenin geç saatlerinde meydana gelen bu olay sadece ve sadece bizim İstanbul, Ankara, İzmir'deki okurlarımızın tamamına, başka büyük kentlerdeki okurlarımızın da büyük bölümüne ulaştırıldı. Başka hiçbir gazete büyük kentlerdeki okurlarının tamamına bu haberi okutamadı. Ancak son baskılarla çok küçük bir orandaki gazete nüshalarına bu haberi yetiştirebildiler.
Size o müthiş gecenin öyküsünü anlatmak isterim. Böylece aylardır yapılan gazetecilik tartışmalarının aslında nasıl da sona erdiğini gözler önüne serelim.
Saat 21.00... Cem'in yakalanacağı haberi geldi
Son zamanlarda üç kez daha Cem'in yakalanabileceği sinyalini almış ve alarma geçmiştik. Her birinde gece çalışmaları yapılmış, yedek sayfalar hazırlanmış, alternatif manşetler yazılmıştı, ancak gerçekleşmedi. En son geçen hafta bir söylenti çıktı; bizim dışımızdaki neredeyse bütün gazetelerde 'Cem yakalandı' haberleri yer aldı. Bir gazete bunu manşetten verdi. Biz ise haberin doğru olmadığını öğrenip tek satır girmedik. Ertesi gün doğrusunu yazdık. Cem'in yakalanması an meselesiydi, ailesiyle polis arasında görüşmeler sürüyordu ve yurtdışına hiç çıkmamıştı. Balon habere kanmadığınız anda, doğru habere en yakın noktadasınız demektir.
Ve...ve dün gece...
Saat 21.00'de polis muhabirimiz Levent Albayrak, İstihbarat Şefimiz Özkan Tamirak'a 'Üç saattir iz peşindeyim. Hazır olun' haberini getirdi. Bütün planlarımızı ve iş bölümümüzü buna göre gerçekleştirdik.
Daha önce de Münevver Karabulut dosyasıyla ilgili en kritik haberlerden birisi olan 'Adli Tıp'taki sperm skandalı'nı da ortaya çıkaran Levent günlerdir 'bu haberi Türkiye'ye ben duyuracağım' diyordu, öylesine bir kararlılık ve istek...
Saatler ilerliyor, alternatif sayfalar hazırlanıyor
Bir türlü 'tamam' işareti gelmeyince haliyle stresli anlar yaşandı. Akşamın ilerleyen saatlerinde yazı işleri ekibimizden Nergis Bozkurt, Cengiz Kahraman, İlhami Davutoğlu alternatif sayfaları hazırladılar.
Taşra baskılarımız çoktan gönderilmişti. Milli takımın basket maçı da bittiğinde bir ara Özkan'a telefon açıp, durumu sordum. 'Kesin bu gece' dedi. Ama teyit henüz yoktu.
Saatler ilerliyordu. Bir an riske girip 'yakalandı' haberini vermeyi düşündük. Ama aksi bir durumda çok üzülürdük ve emeklerimize yazık olurdu, beklemeye devam ettik. Derken saat 01.55'te Levent telefonla kaynağından doğrulattı. 'Cem elimizde' haberi gelmişti. 'Sayfaları şimdi basalım' dedik. Ben telefonda Nergis'le konuşurken, bir yandan İlhami'nin matbaa ile görüşen sesi yankılanıyordu.
Baskılar durdurulmuştu
Bu süreç içinde baskıları son ana kadar bekletmiştik. Önceden hazırladığımız bütün sayfaları tam saat 02.00'de bastık. Yeni bilgilerle birinci sayfayı güncelledik. Böylece haber tüm şehir baskılarına yetişti. Güncelleme sıcak fotoğraflar ve gelişmelerle sabah saat 04.00'e kadar devam etti. Bu refleksi gösteren gece ekibi, haber merkezi ve o saatte işinin başında olan matbaalardan sorumlu yöneticilerimiz de müthiş efor harcadılar. Bu arada sahurda kalkan annesinin 'Cem yakalanmış' uyarısıyla uyanan yazı işleri asistanımız Serhat Şengüler de atlayıp gazeteye gelmişti. İşte budur.
Sayfaları matbaaya göndermemizden kısa süre sonra haber CNN'e düştü. O sırada Levent Albayrak ağlamaklı oldu. 'Üzülme' dedik, bu senin özel haberin, bu saatten sonra gazetelerin bu büyüklükte ve ayrıntıda haberi yetiştirebilmeleri çok zor. Tam da dediğimiz gibi çıktı. Sabah saat 07.00'de kalkıp TRT'den gazetelere bakınca yanılmadığımızı anladık. Bazı rakiplerimiz gece yarısı refleksi gösterip az sayıda okurlarına bu haberi küçük de olsa yetiştirebilmişlerdi ama hiç kimse AKŞAM gibi yapamamıştı.
Gazetecilik heyecan işidir En son teknoloji...
Büyük yatırımlar...
50 yıldır en büyük olmanın verdiği marka değeri...
En fazla promosyon yapan gazete...
Hepsi bir yere kadar. En nihayetinde iş gelip insanda bitiyor. İnsan en son aşamada daima teknolojiye galip geliyor. Gazetecilik sezgisi, haber takibi, araştırmacılık, ısrar, haber kaynaklarıyla kurulan güvene dayalı iyi ilişkiler, bir ekip çalışması...
İşte başarı böyle geliyor. Gazetecilikte asıl yatırım insana olan yatırımdır. İşte buna odaklanmak zorundayız. Gazetecilik 24 saat yapılan bir iştir, heyecan işidir ve habercilik asla tesadüfi değildir. Evet arkadaşlar, gazetecilik yaşıyor ve daima yaşayacak.
İsmail Küçükkaya/Akşam