27 Şub 2014 09:47 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:58

AKP'nin Şefkat Tepe çaresizliği; Bitiremiyceksiniz lan bizi!..

Radikal yazarı Tayfun Atay, hükümetin Şefkat Tepe karşısındaki çaresizliğini kaleme aldığı yazıda AKP cemaat savaşını popüler kültür açısından yorumladı...

AKP ile cemaat arasındaki kavgada son günlerin popüler polemik konusu olan Şefkat Tepe dizisi ilginç bir analize daha konu oldu. Radikal gazetesinin televizyon yazarı Tayfun Atay, AKP'nin Şefkat Tepe karşısındaki stratejik zaafını kaleme aldı.

AKP'NİN ŞEFKAT TEPE ÇARESİZLİĞİ!

Hükümetin popüler kültür dünyasının dilinden anlamadığını yazan Tayfun Atay, AKP'nin STV'de yayınlanan diziye dönük kullandığı yöntemlerin Şefkat Tepe'yi daha da güçlendirdiğini savundu. "Tıpkı sosyal medyayı TİB’le zapturapta alma isteğine benzer şekilde dizi de baskılanmaya çalışılıyor." diyen Atay "Tabii ki olmuyor. Böyle yaptıkça dizi daha da popülerleşiyor. Deyiş yerindeyse ‘buhar’ yoğunlaşıyor, hatta kristalleşiyor." diye devam etti.

İşte Atay'ın yazısındaki ilgili bölüm:

HÜKÜMETİN ŞEFKAT TEPE KARŞISINDAKİ ZAFİYETİ!

Hükümet, ‘Cemaat’e karşı yıllardır süren ‘paralel’liğini sona erdirme yolunda her şeyi yapıyor da ‘popüler kültür’de yetersiz kalıyor. Bunun en belirgin örneği de ‘Şefkat Tepe’ karşısındaki zafiyet.

KANDAN BESLENEN TÜRKÇÜ-MİLİTARİST BİR DİZİ

STV’de yayınlanan dizi başlangıçtan itibaren Türkçü-militarist içeriğiyle ayırt edilebilecek, Kürt sorunundan ve Güneydoğu’da akan kandan beslenen bir kurguyla karşımızdaydı. ‘İktidar bloğu’, yukarıda değerlendirdiğimiz üzere ‘uyumlu bir paralellik’ arz ederken de diziden kimsenin şikâyeti yoktu.

İlk kırılma ‘barış süreci’yle belirdi. Ama esas kırılma, ‘dershaneler’ meselesiydi. Kopma da ‘paralelliğin bozulması’yla oldu. Ve izleyenlerce ‘Karanlık Kurul’ tabir edilen bir tematik motif geliştirilerek yukarıda değindiğimiz İslâm-içi çatışma dinamiği dizide çarpıcı şekilde işlenir hale geldi. Öyle de devam ediyor.

İNTERNETİ TİB'LE DİZİYİ BASKI İLE DİZGİNLEMEK!

Fakat ‘Şefkat Tepe’ye karşı ‘popüler kültür’ bazlı bir mukabelede bulunulamıyor. Aksine ‘politik kültür’ pratiğiyle hareket ediliyor. Tıpkı sosyal medyayı TİB’le zapturapta alma isteğine benzer şekilde dizi de baskılanmaya çalışılıyor. Ve yine tıpkı internet ortamında olduğu gibi adeta ‘buharla dövüşme’ye benzetilebilecek yasakçı uygulamalara burada da işlerlik kazandırılmak isteniyor.

AKP DİZİYİ DAHA POPÜLERLEŞTİRDİ

Tabii ki olmuyor. Böyle yaptıkça dizi daha da popülerleşiyor. Deyiş yerindeyse ‘buhar’ yoğunlaşıyor, hatta kristalleşiyor. O herkesin şikâyet ettiği ‘Kara Kurul’ artık ‘Karar Kurulu’ adı altında dizinin en sonuna yerleştirildi ve izleyen herkes büyük bir sabırsızlıkla onu bekliyor.

SOSYAL MEDYADA RAKİPSİZ

Dolayısıyla dizi belki de ömrünün en bereketli döneminde. RTÜK Başkanı “Kaldırın bu diziyi” diye çok şikâyet aldıklarını söylemiş ama çokluk, izlenme miktarında da söz konusu. Üstelik televizyon reytinglerinde tepedeki yerini korumanın ötesinde SOBERA tarafından ölçülen sosyal medya reytinglerinde zirvede olmayı bırakın, rakipsiz!..

AKP POPÜLER KÜLTÜRÜN DİLİNİNDEN ANLAMIYOR

İktidar popüler kültürün dilinden anlamıyor, bu dili konuşamıyor. ‘Kurgu’ ile böylesi kavganın gölge boksu yapmaya benzediğini, bir bakıma da yangına körükle gitmek olduğunu fark edemiyor. O yüzden dizinin son bölümünde karşı-terör timimiz ‘Sungurlar’ın genç ve yakışıklı üyesi Şahin’in (Mehmet Korhan Fırat) düşmanlarca işkence altında kol ve bacakları gövdesinden ayrılmaya ramak kalmışken sarf ettiği, bölüme de nokta koyan şu söz, her şeyden daha etkili ve çok ‘manidar’ oluyor:
“Bitiremiyceksiniz lan bizi!..”