AKP'nin Şefkat Tepe çaresizliği; Bitiremiyceksiniz lan bizi!..
Radikal yazarı Tayfun Atay, hükümetin Şefkat Tepe karşısındaki çaresizliğini kaleme aldığı yazıda AKP cemaat savaşını popüler kültür açısından yorumladı...
AKP ile cemaat arasındaki kavgada son günlerin popüler polemik
konusu olan Şefkat Tepe dizisi ilginç bir analize daha konu oldu.
Radikal gazetesinin televizyon yazarı Tayfun Atay, AKP'nin Şefkat
Tepe karşısındaki stratejik zaafını kaleme aldı.
AKP'NİN ŞEFKAT TEPE ÇARESİZLİĞİ!
Hükümetin popüler kültür dünyasının dilinden anlamadığını yazan
Tayfun Atay, AKP'nin STV'de yayınlanan diziye dönük kullandığı
yöntemlerin Şefkat Tepe'yi daha da güçlendirdiğini savundu. "Tıpkı
sosyal medyayı TİB’le zapturapta alma isteğine benzer şekilde dizi
de baskılanmaya çalışılıyor." diyen Atay "Tabii ki olmuyor. Böyle
yaptıkça dizi daha da popülerleşiyor. Deyiş yerindeyse ‘buhar’
yoğunlaşıyor, hatta kristalleşiyor." diye devam etti.
İşte Atay'ın yazısındaki ilgili bölüm:
HÜKÜMETİN ŞEFKAT TEPE KARŞISINDAKİ ZAFİYETİ!
Hükümet, ‘Cemaat’e karşı yıllardır süren ‘paralel’liğini sona
erdirme yolunda her şeyi yapıyor da ‘popüler kültür’de yetersiz
kalıyor. Bunun en belirgin örneği de ‘Şefkat Tepe’ karşısındaki
zafiyet.
KANDAN BESLENEN TÜRKÇÜ-MİLİTARİST BİR DİZİ
STV’de yayınlanan dizi başlangıçtan itibaren Türkçü-militarist
içeriğiyle ayırt edilebilecek, Kürt sorunundan ve Güneydoğu’da akan
kandan beslenen bir kurguyla karşımızdaydı. ‘İktidar bloğu’,
yukarıda değerlendirdiğimiz üzere ‘uyumlu bir paralellik’ arz
ederken de diziden kimsenin şikâyeti yoktu.
İlk kırılma ‘barış süreci’yle belirdi. Ama esas kırılma,
‘dershaneler’ meselesiydi. Kopma da ‘paralelliğin bozulması’yla
oldu. Ve izleyenlerce ‘Karanlık Kurul’ tabir edilen bir tematik
motif geliştirilerek yukarıda değindiğimiz İslâm-içi çatışma
dinamiği dizide çarpıcı şekilde işlenir hale geldi. Öyle de devam
ediyor.
İNTERNETİ TİB'LE DİZİYİ BASKI İLE DİZGİNLEMEK!
Fakat ‘Şefkat Tepe’ye karşı ‘popüler kültür’ bazlı bir mukabelede
bulunulamıyor. Aksine ‘politik kültür’ pratiğiyle hareket ediliyor.
Tıpkı sosyal medyayı TİB’le zapturapta alma isteğine benzer şekilde
dizi de baskılanmaya çalışılıyor. Ve yine tıpkı internet ortamında
olduğu gibi adeta ‘buharla dövüşme’ye benzetilebilecek yasakçı
uygulamalara burada da işlerlik kazandırılmak isteniyor.
AKP DİZİYİ DAHA POPÜLERLEŞTİRDİ
Tabii ki olmuyor. Böyle yaptıkça dizi daha da popülerleşiyor. Deyiş
yerindeyse ‘buhar’ yoğunlaşıyor, hatta kristalleşiyor. O herkesin
şikâyet ettiği ‘Kara Kurul’ artık ‘Karar Kurulu’ adı altında
dizinin en sonuna yerleştirildi ve izleyen herkes büyük bir
sabırsızlıkla onu bekliyor.
SOSYAL MEDYADA RAKİPSİZ
Dolayısıyla dizi belki de ömrünün en bereketli döneminde. RTÜK
Başkanı “Kaldırın bu diziyi” diye çok şikâyet aldıklarını söylemiş
ama çokluk, izlenme miktarında da söz konusu. Üstelik televizyon
reytinglerinde tepedeki yerini korumanın ötesinde SOBERA tarafından
ölçülen sosyal medya reytinglerinde zirvede olmayı bırakın,
rakipsiz!..
AKP POPÜLER KÜLTÜRÜN DİLİNİNDEN ANLAMIYOR
İktidar popüler kültürün dilinden anlamıyor, bu dili konuşamıyor.
‘Kurgu’ ile böylesi kavganın gölge boksu yapmaya benzediğini, bir
bakıma da yangına körükle gitmek olduğunu fark edemiyor. O yüzden
dizinin son bölümünde karşı-terör timimiz ‘Sungurlar’ın genç ve
yakışıklı üyesi Şahin’in (Mehmet Korhan Fırat) düşmanlarca işkence
altında kol ve bacakları gövdesinden ayrılmaya ramak kalmışken sarf
ettiği, bölüme de nokta koyan şu söz, her şeyden daha etkili ve çok
‘manidar’ oluyor:
“Bitiremiyceksiniz lan bizi!..”