AKP'NİN 'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ' BU KADAR!..MEHMET Y.YILMAZ'DAN DEKLARASYON ELEŞTİRİSİ!..
Mehmet Y.Yılmaz, AB´nin yayımladığı `basına özgürlük´ deklarasyonuna Türkiye'nin imza atmamasını eleştirdi...
AKP´nin "basın özgürlüğü" bu kadar!
KAZAK gazeteci Ramazan Yesergepov´un yazdığı bir yolsuzluk haberi nedeniyle hapse mahkûm edilmesi AB tarafından protesto edildi.
Milliyet´in konuyla ilgili haberinde AB tarafından yayımlanan "basın özgürlüğü" deklarasyonunun tüm üye ülkeler, aday ülkeler ve potansiyel aday ülkeler tarafından imzalandığı anlatılıyor.
Bildiriye imza koymayan tek ülke Türkiye!
Bunu okuyunca "Herhalde Kazakistan ile ilişkilerimizi bozmak istemiyorlar" diye düşündüm.
Ama bildiriyi imzalayan ülkeler arasında Kazakistan´da en az bizim kadar iş yapanlar da var.
Üstelik bizim "derinlikli dış politika stratejimizden" kaynaklanan "bölgenin lider ülkesi olma" pozisyonumuz karşısında Kazakistan´ın sözü mü olur?
Neden imzalamadığımızı bildiriyi okuyunca daha iyi anladım:
AB´nin deklarasyonunda şöyle deniliyor: "Gazeteciler kamu yararına olan konularda haber yapmakta özgür olmalıdır. Onlar yetkililerin olası yanlışlarını ortaya çıkararak demokrasiye, hukukun üstünlüğüne hizmet ediyorlar!"
Evet, sorun bence bu ifadelerden kaynaklanıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın ve genel olarak hükümetin başı basın özgürlüğünün böyle algılanması ile dertte çünkü.
Deniz Feneri yolsuzluğu haberleri yayımlandığında Başbakan´ın nasıl tepki gösterdiği ve üzerimize nasıl geldiği bir sır değil. Bir not da Altemur Kılıç davası için düşeyim:
Başbakan, Vakit yazarı Abdurrahman Dilipak´a yayın yoluyla hakaret ettiği için verilen cezaya çok üzüldü biliyorsunuz. Eşi, Dilipakların evine kadar gidip, "Geçmiş olsun" bile dedi.
Aynı Başbakan, Altemur Kılıç´ı kendisine "pervasız kabadayı" dediği için dava etti ve Kılıç´ın avukatlarına verdiği vekâletnamedeki bir şekil hatasından da yararlanarak mahkûm ettirdi.
Basın özgürlüğü konusunda böyle çifte standartları olan bir Başbakan´ın, o bildiriye imza atması da zaten düşünülemezdi."