AKP'li vekilin "şerefsiz" dediği polis meslekten atıldı; ihraç gerekçesi belli oldu!
İki yıl önce aracı durdurulan AKP Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın, ‘şerefsiz” diyerek hakaret ettiği 32 yıllık polis memuru Muharrem Aydoğan meslekten ihraç edildi. Raporda ihraç gerekçesi "görüntülerin sosyal medyaya sızdırılması" gösterildi. Aydoğan'ın avukatı Adnan Gündoğdu, “Bu hukuksuz disiplin kararının idari yargıdan döneceğine inanıyorum” dedi.
Mersin'de 2021'de AKP Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz'ın, aracını durdurduğu için “Şerefsiz” diyerek hakaret ettiği ve yapılan disiplin soruşturmasıyla ‘meslekten çıkrama' cezasına çarptırılan polis memuru Muharrem Aydoğan ile ‘24 ay uzun süreli durdurma' cezasına çarptırılan Muhammet Yar'ın, soruşturma raporuna Sözcü'den Ali Ekber Şen ulaştı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Yeksek Disiplin Kurulu kararına göre, polis memuru Muharrem Aydoğan'ın meslekten atılmasına yönelik işlemin, AKP'li vekil ile olay diyaloğunu ‘hukuka aykırı olarak kaydedip, ifşa etmek' olduğu belirtildi. Aydoğan, avukatı aracılığı ile karara itiraz edecek.
2021 yılında Mersin’de dönemin AKP Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın aracının durdurulması ve sonrasında yaşananlarla ilgili soruşturma Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu'nca yapıldı.
AKP Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz'ın “Şerefsiz” diyerek hakaret edip, tartışma yaşadığı polis memuru Muharrem Aydoğan ile Muhammet Yar hakkında ‘hukuka aykırı olarak kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın kaydetmek suretiyle elde edilen verileri ifşa etmek’ suçlarından yapılan soruşturmada karar çıktı.
İdare mahkemesinde itiraz edilecek söz konusu kararın, zamanın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından 10 ay sümen altı edildiği, seçimlerden 20 gün sonra da ‘olur’ verilerek işleme alındığı ortaya çıktı.
CEP TELEFONUYLA USULSUZ KAYIT İDDİASI
Soruşturma raporunda, durdurulan aracın Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz adına kayıtlı olduğunun öğrenilmesine rağmen, olayın cep telefonu ile kayıt altına alınması, olaya ait görüntülerin sosyal medya ve ulusal basında yer almasına ilişkin ise şu değerlendirmede bulunuldu:
“Trafik Başkanlığının trafik birimlerinde görevi, personelin olaya müdahale esnasında cep telefonu ile görüntü alınması yönünde herhangi bir yazılı emir veya talimatının bulunmadığı, yine Mersin Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nün zaruri hallerde yaka kamerasının şarjının bitmesi, arızalanması, hafızasının dolması vb görüntü kaydının kesintiye uğramaması için kayda cep telefonu ile devam edilebileceği yönündeki yanlı talimatının sadece yaka kamerası tahsis edilmiş görevlilere yönelik olduğu, müdahale edilen konularda doğrudan cep telefonu ile kayıt yapılmasına dair herhangi bir talimat bulunmadığı, buna rağmen 59-29 kod nolu ekipte görevli polis memuru Muharrem Aydoğan'ın, 18.07.2021 tarihinde saat 18.30 sıralarında dur ikazına uymadığı anonsu yapılan siyah renkli Passat marka aracı durdurduğu, ilk andan itibaren ekipte görevli polis memuru Muhammet Yar'a, olayı cep telefonu ile kayıt altına almasını söylediği. Muhammet Yar'ın da usulsüz bir şekilde cep telefonu ile olayın 12 dakika 28 saniyelik görüntü kaydını aldığı, sonrasında polis memurlarının usulsüz bir şekilde cep telefonu ile kayıt altına almış oldukları görüntünün sosyal medya ve ulusal basında haber yapılmak üzere başka şahıslara gönderilmesinde kusur ve sorumluluklarının bulunduğu.”
GÖRÜNTÜLER 12 DAKİKA 28 SANİYE
Polis memuru Muhammet Yar'ın, ‘Dur' ikazına uymadığı anonsu yapılan siyah renkli Passat marka aracı durdurduğu ilk andan itibaren usulsüz bir şekilde cep telefonu ile olayın 12 dakika 28 saniyelik görüntü kaydını yaptığı belirtilen raporda,
cep telefonu ile kayıt altına almış olduğu görüntüyle sosyal medya ve ulusal basında haber yapıldığı, polis memuru Muhammet Yar'ın cep telefonunda bulunan olaya ait usule aykırı çekilen görüntünün muhafaza edilmesi ve üçüncü şahısların eline geçmesinde kusur ve sorumluluğu bulunduğu ifade edildi.
Bu nedenle polis memuru Muhammet Yar'ın, “Hukuka aykırı olarak kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini ifşa ermek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın kaydetmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etmek, kişilerin özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa etmek kişisel verilen kaydetmek kişisel verileri bir başkasına vermek yaymak veya ele geçirmek, kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olduğu halde bu görevini kasıtlı olarak yerine getirmemek, gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla suç delillerini yok etmek, silmek, gizlemek, değiştirmek veya bozmak, sayılı fiilleri emir vererek yaptırmak” fiilinin sübuta erdiğinin anlaşıldığı vurgulandı.
SOSYAL MEDYA VE BASINA NASIL SIZDIĞINI BİLMEDİĞİNİ SÖYLEDİ
Raporda, polis memuru Muharrem Aydoğan'ın, ilk andan itibaren polis memuru Muhammet Yar'a, olayı kayıt altına alması talimatını verdiği belirtildi. Muhammet Yar'ın usulsüz bir şekilde cep telefonu ile 12 dakika 28 saniyelik görüntü kaydını aldığı, olaya ait görüntüleri polis memuru Muharrem Aydoğan'a gönderdiği ve sonrasında sosyal medya ve ulusal basında haber yapıldığı kaydedildi.
Her ne kadar polis memuru Muharrem Aydoğan’ın ifadesinde ve savunmasında anılan görüntünün ne şekilde basına ve sosyal medyaya sızdığına dair bilgisinin olmadığını beyan etse de Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın, ‘görüntüyü kendisinin açıkladığı, yine gelse yine açıklayacağı' yönünde beyanlarının bazı haber sitelerinde yer aldığı dile getirildi.
Polis pemuru Muharrem Aydoğan'ın cep telefonunda bulunan olaya ait usule aykırı çekilen görüntünün muhafaza edilmesi ve üçüncü şahısların eline geçmesinde kusur ve sorumluluğu bulunduğu, bu nedenle ‘Hukuka aykırı olarak kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini ifşa etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın kaydetmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etmek, kişilerin özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa etmek, kişisel verileri kaydetmek, kişisel verileri hır başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek, kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olduğu halde bu görevini kasıtlı olarak yerine getirmemek nedeniyle sorumlu olduğu vurgulandı.
MESLEKTEN ÇIKARMA KARARI
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş'ın görevlendirdiği Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı soruşturma raporunun sonuç bölümünde polis memurlarına yönelik verilen karar şöyle özetlendi:
“Polis memuru Muharrem Aydoğan'ın, ‘Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın kaydetmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etmek' fiilini işlediği sübuta erdiğinden, 31.01.2018 tarih ve 7068 sayılı Kanunun 8/6-z maddesi gereğince ‘Meslekten çıkarma' cezası ile tecziyesine, fiilin işleniş biçimi ve kusurunun ağırlığı dikkate alındığında, ayrıca daha önceden disiplin cezası bulunduğundan hakkında aynı Kanunun 7/2'nci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, karar tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde idari yargıya başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi.”
GÖRÜNTÜYÜ ÇEKEN POLİS, MESLEKTEN ÇIKARMADAN DÖNDÜ
Olay görüntüleri çeken polis memuru Muhammet Yar, hakkında verilen karar ise şöyle özetlendi:
“İlgili kanunda açıklanan davranışıyla ‘kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın kaydetmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etmek' fiilini işlediği sübuta erdiğinden 31.01.2018 tarih ve 7068 sayılı Kanunun 8/6-z maddesi gereğince ‘meslekten çıkarma' cezası ile tecziyesi gerekmekte ise de geçmiş hizmetleri olumlu olduğundan, hakkında aynı Kanunun 7/2'nci maddesinin tatbiki ile bir derece alt ceza olan ‘24 ay uzun süreli durdurma' cezası ile tecziyesine, yine aynı Kanunun 12'nci maddesi gereğince ‘Uzun süreli durdurma' disiplin cezasının karşılığı olan 5 ceza puanının özlük dosyasına işlenmesine, karar tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde idari yargıya başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi.”
“PLAKA HATALI ANONS EDİLİNCE TERÖR KUŞKUSU DOĞDU”
Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurumu kararı ile ‘meslekten çıkarma’ cezası alan 3 çocuk babası 32 yıllık polis memuru Muharrem Aydoğan'ın avukatı Adnan Gündoğdu, kararı ‘yürütmeyi durdurma' istemiyle idari yargıya taşıyacaklarını söyledi. Avukat Gündoğdu, olayın aslında püf noktasının plakanın harfinin hatalı anons edilmesinden kaynaklandığını belirterek, şöyle dedi:
“Anons edilen araç 06 GZY 33 plakalı çakarlı siyah Passat. Aracın dur ihtarına uymadığı haber merkezine bildiriliyor. Haber merkezi de yapılan araştırmada bildirilen bu aracın beyaz Mercedes çıktığını bildirince terör kuşkusu ortaya çıkıyor.
Bunun üzerine müvekkilim ve polis memuru Muhammet Yar, Çeşmeli de bekleme noktasında kuşkulu olarak ihbar edilen 06 GZY 33 plakalı araca yakın plaka olan ve sonrasında vekil Zeynep Gül Yılmaz'a ait 06 ZGY 33 plakalı aracı durduruyor.
Bildirilen plaka başka çıkınca doğal olarak terör kuşkusu fazlalaşıyor. Müvekkilim plakası değiştirilmiş bir terör aracı olabilir düşüncesiyle hareket ediyor. Polis memuru müvekkilim bildirilen plakaya en yakın aracı durduruyor. Bu araç Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz'a ait çıkıyor.”
“HAKARET EDEN ZEYNEP GÜL YILMAZ”
Müvekkilinin araçta bulunan Zeynep Gül Yılmaz'ın vekil olduğunu görünce yapılan hatalı anons ile ilgili durumu kendisine izah etmeye çalıştığını da dile getiren Avukat Göndoğdu şöyle dedi:
“Müvekkilim vekile durumu izah etmeye çalışırken, kendisi bir anda hakaretlere başlayıp küfrediyor. Aslında görüntüyü çeken müvekkilim değil. Bir polis memuru görevini yapmaktan ötürü meslekten ihraç edilmez. Görüntülerde hakarete uğrayan polis memuru müvekkilimdir. Bu görüntüde hakaret var, görevini yapmak isteyen bir polis memuru var. Bu görüntüleri çekip yayan müvekkilim değil.
Buna rağmen müvekkilime verilen kesin ihraç. Olay anında müvekkilim alttan alıp vekilden de özür diliyor. Vekil ise siyasi iktidar gücünü kullanarak müvekkilimi işinden etme noktasına kadar götürüyor. Bu hukuksuz disiplin kararının idari yargıdan döneceğine ve yürütmeyi durdurma alacağımıza inanıyorum ki, yine hukuk ve yine adalet kazanacak.”
BAKAN SOYLU, KARARI 10 AY NİYE BEKLETTİ?
Bu arada Yüksek Disiplin Kurulu'nun olaya ilişkin karar tarihinin 18.08.2022 olduğu ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ise Yüksek Disiplin Kurulu kararını ancak 10 ay sonra 02.06.2023'te ‘Uygundur’ notuyla imzalayarak gereğinin yapılmasının önünü açtığı belirtildi. Soylu'nun, karara olur vererek yürürlüğe girmesini 14 Mayıs seçimi sonrasına bıraktığı değerlendiriliyor.