24 Kas 2022 08:45 Son Güncelleme: 24 Kas 2022 08:49

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'dan "Sisi" açıklaması! "Temel parametreler değişti"

AKP’li Turan, “Mısır’la barışmak durumundayız. Doğu Akdeniz’i Yunanistan ile İsrail’e mi bırakacağız? Mavi Vatan’daki iddialarımızı sağlamlaştırmayacak mıyız?” diye sordu, yeni durumu değerlendirdiklerini ifade etti.

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi ile el sıkışmasını, “Biz yine darbeye karşıyız. Biz yine Mursi’ye rahmet diliyoruz. Biz yine Rabiamızla gurur duyuyoruz. Ancak şartlar, temel parametreler değişti. Mısır gibi köklü bir ülkeyle Türkiye gibi kıymetli ülkenin barışması kadar doğal bir şey olmaz” diye değerlendirdi.

AKP’li Turan, “Mısır’la barışmak durumundayız. Doğu Akdeniz’i Yunanistan ile İsrail’e mi bırakacağız? Mavi Vatan’daki iddialarımızı sağlamlaştırmayacak mıyız?” diye sordu, yeni durumu değerlendirdiklerini ifade etti.

Darbe yapan Sisi’ye karşı çıkmak ile 10 sene sonra Mısır’ın başındaki yöneticiyle görüşmek başka bir şey” diyen Turan, Kenan Evren örneği vererek savunma yaptı; "Kenan Evren de darbe yaptığında kınayan oldu. Ama Evren’le de zaman içerisinde tüm dünya, Türkiye’nin başında olduğu için görüşmeler yaptı. Bunu okuyamamak büyük bir yanlışlık" dedi.

Erdoğan’ın Sisi ile ilgili eski sert sözleri üzerinden gelen eleştirilere de yanıt veren Turan, “Temel parametreler değişmiştir. Her şart yeni değerlendirmeyi zorunlu kılar. Değişen şartlar içerisinde ülkenin menfaatleri çerçevesinde gereken adımın ne olduğunu değerlendirdik” sözlerini kaydetti.

Öte yandan Turan “Esad ile de sıkışacak mı?” sorusuna da, “Esad’dan bağımsız söylüyorum. Her darbeciye, her halkını bombalayana karşı çıktık, çıkacağız. Ancak ülkemizin menfaatleri, bölgemizin dengeleri neyi gerektiriyorsa da onu yapmaktan çekinmeyeceğiz” yanıtını verdi.

AKP’li Turan, Halk TV yazarı İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı:

Erdoğan, ‘Katil’ diye suçladığı Sisi ile ne oldu da el sıkıştı?

10 sene önce Mısır’da darbe vardı. Libya, Tunus, Suriye, Mısır. Darbe süreci, ‘Arap Baharı’ adıyla süreç yaşadı. Türkiye de gündemdeydi. Biz hem Türkiye’ye, hem Mısır’a olan operasyona karşı çıktık. Aradan 10 yıl geçti. Biz yine darbeye karşıyız. Biz yine Mursi’ye rahmet diliyoruz. Biz yine Rabiamızla gurur duyuyoruz. Ancak şartlar, temel parametreler değişti. Mısır gibi köklü bir ülkeyle Türkiye gibi kıymetli ülkenin barışması kadar doğal bir şey olmaz. Mısır’la barışmak durumundayız. Doğu Akdeniz’i Yunanistan ile İsrail’e mi bırakacağız? Mavi Vatan’daki iddialarımızı sağlamlaştırmayacak mıyız? 10 sene önceye nazaran Libya’da oyunu bozmuşuz. Suriye’de sınırdaki terör devletini bozmuşuz. Yeni durumu değerlendiriyoruz.

Bu bir öngörüsüzlük değil mi? Bugünü öngöremediniz mi?

Bakınız Türkiye; Yunanistan ve İngiltere ile savaşa girdi. Savaş bitiminde Türkiye kazandı. Birkaç sene sonra Yunanistan ve İngiltere başkanı ile Atatürk ve İnönü görüşmeler yaptı. Savaş başka bir şey, sonucunda görüşmek başka bir şey. Dolayısıyla darbe yapan Sisi’ye karşı çıkmak ile 10 sene sonra Mısır’ın başındaki yöneticiyle görüşmek başka bir şey.

Aynı kişi değil mi bu kişi?

Aynı kişi tabi ki. Atatürk’ün sonradan görüştüğü, cephede savaştığı kişi değil mi?

Biz Mısır’la savaşmadık ki.

Biz Türkiye’nin de içerisinde olduğu operasyona dik durduk, tavır aldık. Bugün Sisi darbe yapsa yine dik dururuz.

Darbeci değil mi şu an?

Kenan Evren de darbe yaptığında kınayan oldu. Ama Evren’le de zaman içerisinde tüm dünya, Türkiye’nin başında olduğu için görüşmeler yaptı. Bunu okuyamamak büyük bir yanlışlık. Biz darbe günlerinde darbeye karşı çıktığımız için gurur duyuyoruz. O gün “Darbecilere neden karşı çıkıyorsunuz” diyenler bugün barışmaya da karşı çıkıyor.

Cumhurbaşkanı’nın “Sisi’ye mi oy vereceksiniz, Binali Yıldırım’a mı” sözü neye tekabül ediyor?

15 Temmuz sonrası Türkiye’de darbeye karşı dik duranlarla dik durmayanlara ilişkin bir vurgu. Eleştirilebilir, kabul edilebilir. Herkesin tarzı başkadır. Nokta.

Cumhurbaşkanı vaktiyle çok keskin cümleler kurdu. “Yan yana gelmem”, “Oturmam”, “Diyalog kurmam”, “Barışmam”, “Katildir” gibi.. Bu ifadeler Türkiye’nin çıkarlarını zedeleyen…

Her darbeci katildir, kan emicidir, demokrasi düşmanıdır. Bunu söylemeyecek miyiz?

Oradaki çelişki soruluyor. O gün “Oturmam” dediğiniz insanla bugün el sıkışmak çelişki değil mi?

Temel parametreler değişmiştir. Her şart yeni değerlendirmeyi zorunlu kılar. Değişen şartlar içerisinde ülkenin menfaatleri çerçevesinde gereken adımın ne olduğunu değerlendirdik.

Esad ile de sıkışacak mı?

Esad’dan bağımsız söylüyorum. Her darbeciye, her halkını bombalayana karşı çıktık, çıkacağız. Ancak ülkemizin menfaatleri, bölgemizin dengeleri neyi gerektiriyorsa da onu yapmaktan çekinmeyeceğiz.