Akkuyu’nun nükleer kalbi ilk ve son kez görüntülendi! 100 yıl kapalı kalacak…
Hande Fırat, ilk ünitesi tamamlanmak üzere olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin nükleer kalbine girdi ve çarpıcı detaylar paylaştı.
Hürriyet yazarı Hande Fırat, ilk ünitesi tamamlanmak üzere olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin nükleer kalbine girdi.
İlk ve son kez görüntülenen reaktörün kalbinin, kısa bir süre sonra kapanacağı ve sonrasında bir asır boyunca açılmayacağı bilgisini paylaşan Hande Fırat, 2025 yılında ilk ünitesi devreye girmesi için çalışılan Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili detayları köşesinden okuyucularıyla paylaştı.
Hande Fırat’ın ‘Akkuyu’nun nükleer kalbini ilk ve son kez Hürriyet görüntüledi... 100 yıl kapalı kalacak’ başlıklı yazısı şöyle:
Türkiye ve Rusya, 2010 yılında Türkiye’nin ilki olacak nükleer santral için imzaları attı, dört ünite aynı anda inşa ediliyor. Akkuyu Nükleer Santralı’nda (NGS) birinci ünitede son aşamaya gelindi.
2025 yılında ilk ünitenin devreye girmesi için çalışılıyor. Santral turumuza Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin ve Genel Müdür Basın Danışmanı- Akkuyu Nükleer A.Ş. İletişim Direktörü Vasiliy Korelskiy eşlik etti.
KAPANINCA 100 YIL AÇILAMAYACAK
Büyük ölçüde inşaat çalışmaları tamamlanmış olan reaktör binasındaki merkez salondayız. Merkez salon çok kritik bir noktayı da bünyesinde bulunduruyor: 26 metre derinlikteki reaktör şaftını, bir başka deyişle santralın kalbini...
Bu şaft bizim ziyaretimizden kısa bir süre sonra tamamen kapatılacak ve sonrasında 100 yıl kadar giriş olmayacak. Reaktör şaftı kritik, çünkü buraya yakıt demetleri yerleştirilecek ve elektrik enerjisi üretilecek. Bir başka deyişle; 26 metre derinlikteki bu bölüm elektrik enerjisi üretimi için olmazsa olmaz bir unsur. Yakıt demetlerini taşıma işini de robotik vinçler yapacak. Reaktör şaftıyla birlikte merkez salon da insan girişine kapatılacak, bu salonda kullanılmış yakıt çubuklarının özel güvenlik önlemleri altında tutulacağı bölüm de yer alacak. Bu salon da ana kumanda odasından uzaktan kontrol edilecek.
Ünite kubbesinin altında, 360 derece dönebilen, yüksek teknolojili dairesel bir gezer vinç faaliyet gösteriyor. Bu vinçten dünyada 5 adet bulunuyor.
Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, reaktör faaliyete geçtikten sonra merkez salon ve reaktör şaftında yaşanacak süreci şöyle anlattı:
Yakıt yüklendikten ve bir dizi teknolojik test gerçekleştirildikten sonra, bu merkezde kontrollü bir nükleer reaksiyon tetiklenecek, büyük miktarda ısı açığa çıkacak ve bu ısı mekanik buhar enerjisine ve ardından bir jeneratörde elektrik enerjisine dönüştürülecek.
Merkez salonda kor soğutma sisteminin tankları da olacak. Bu, nükleer santralın personel ve harici güç kaynağı gerektirmeyen pasif güvenlik bariyerleri olarak adlandırılan ek bariyerlerinden birisi. NGS işletimi sırasında bu tanklarda sulu borik asit çözeltisi depolanıyor. Acil bir durumda, çözelti otomatik olarak reaktör koruna gönderiliyor ve yakıt erimesi önleniyor.
Akkuyu NGS’nin reaktör binaları çift koruma kabına sahip. Dış koruma kabı betonarme ve aşırı dış etkilere dayanacak şekilde tasarlandı. İç koruma kabı ise reaktör odasının sızdırmazlığını sağlamak için iç yüzeyde çelik bir kaplamadan ve ön gerilmeli betondan oluşturuldu.
SANTRALIN MERKEZİ
Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Direktörü Denis Sezemin ve Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdür Basın Danışmanı-İletişim Direktörü Vasiliy Korelskiy ile santralın merkezinde...
TÜRKİYE’NİN KAZANCI
Akkuyu Nükleer A.Ş Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, “Türkiye’nin kazancı ne” sorusuna şu yanıtı verdi:
Projenin tüm aşamalarında Türk uzmanlar, Rus meslektaşlarıyla tek bir ekip halinde çalışmakta ve çalışmaya devam edecek, benzersiz Rus teknolojilerinin uygulanmasında pratik deneyim kazanacaklar.
Akkuyu NGS inşaat projesinde yaklaşık 350 şirket yer alıyor ve bunların yaklaşık yarısı Türk şirketleri.
Şantiyelerdeki inşaat malzemelerinin çoğu Türk yapımı.
Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılan vergi ödemeleri de dahil olmak üzere yerelleştirme hacmi 7.7 milyar dolara ulaştı.
RUSYA’DA 6.5 YIL EĞİTİM ALAN TÜRK MÜHENDİSLER
Şantiyede yaklaşık yüzde 80’i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak üzere 34 binden fazla kişi çalışıyor. Üstelik Rusya’da tam altı buçuk yıllık nükleer enerji mühendisliği eğitimini tamamlamış olan 320 Türk uzman istihdam ediliyor. Programın 5 Türk mezunu, NGS’lerdeki teknolojik süreçleri optimize etmek için önerdikleri çözümlerle farklı yıllarda ‘Rosatom Yılın İnsanı’ endüstri yarışmasında ödül kazandı. Hâlâ 38 Türk öğrenci Rus üniversitelerinde eğitim görüyor. Gelecek yıl ise 46 öğrencinin daha eğitimlerine başlaması planlanıyor. Altı buçuk yılı bitiren Türk uzmanlar, bu kez de Akkuyu’da eğitimden geçiyor. Santral Kontrol Odası’nın bire bir simülatörü yapıldı. Burada tüm senaryolar üzerinden eğitim alıyorlar. Reaktör Kontrol Başuzmanı ve Nükleer Fizik Mühendisi Mehmet Çağrı Çeyner, “Kontrol odasının bir kopyasında çalışıyoruz. Tribünler buradan kontrol ediliyor, güvenlik sistemleri de. Biz aldığımız eğitimle kapıyı açtık, gelecek nesiller bizi geçecek” dedi. Radyoaktif Atık Belgelendirme Uzmanı Nurberk Sungur ise “Altı buçuk yılın sonunda atıklar üzerinde çalışıyorum. Çok heyecan verici. Türkiye’de hatta dünyada bir ilki gerçekleştirdik. Dört reaktörün aynı anda inşa edildiği başka yer yok” diye konuştu.
DEV İNŞAAT SAHASI
Dört ünite aynı anda inşa ediliyor. Dünyada sadece beş tane bulunan dev paletli vinçlerin ikisi inşaat sahasında. Tam 3 bin ton taşıyor. Vardiyalı 24 saat üzerinden hiç durmadan çalışılıyor.
SANTRAL NE KADAR GÜVENLİ
Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin şu bilgileri verdi:
“Üniteler en son güvenlik sınıfı olan ‘3+ Nesil’e ait. Tüm dış ve iç etkilere karşı mümkün olduğunca güvenli ve dirençli hale getiren benzersiz bir dizi aktif ve ek pasif güvenlik sistemi bulunuyor.
Modern NGS’lerin maliyetinin yüzde 40’ının güvenlik sistemlerine ayrıldığını belirtebiliriz.
Akkuyu NGS, 9 büyüklüğünde bir depreme dayanacak şekilde tasarlandı. Santral, seller, tsunamiler, kasırgalar ve bunların kombinasyonları gibi aşırı dış etkilere dayanabilecek kapasitede.”
NÜKLEER SANTRALLARDA ÇOK SEVİYELİ KORUMA
Direktör Denis Sezemin:
“Akkuyu projesinin de dahil olduğu modern nükleer santrallar, çok seviyeli güvenlik sistemleriyle donatılmıştır.
Modern bir nükleer enerji santralı 9 büyüklüğüne kadar depremlere, kasırgalara, sellere, tsunamilere, ağır bir uçağın düşmesine ve bu dış etkilerin kombinasyonlarına dayanabilir.
NGS’ler, denizin, çevresinin, toprağın ve atmosferin kirlenmesine neden olmaz ve tarımı etkilemez.
NGS’lerin güvenliği ve güvenilirliği Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Nükleer Düzenleme Kurumu ve bağımsız uzman kuruluşlar tarafından dikkatle izlenmektedir.
Kullanılmış nükleer yakıt atık değildir, yeni yakıt üretimi de dahil sanayide kullanılabilecek değerli bir hammaddedir.
Radyasyon doğal bir olaydır. Örneğin Brezilya’nın Copacabana plajında bir ay tatil yapan insanın vücudu, bir nükleer santralın yakınındaki bir şehirde 10 yıl boyunca yaşamaktan daha yüksek dozda radyasyon almaktadır.”
ALMANYA AYAK DİREDİ TEDARİK ÇİN’DEN
Süreçte şaft tesisi ekipmanlarını Almanya teslim etmedi. Denis Sezemin’in verdiği bilgiye göre, Temmuz 2023’ten bu yana, yani bir yıldır ekipmanların toplam hacminin yaklaşık yüzde 60’ı Almanya topraklarında Türkiye’ye ihracat izni bekliyor. Rusya ve Türkiye’nin girişimleri de sonuçsuz kaldı. Rusya Ocak 2024’te masrafları üstlenerek bu ekipmanı Çin’den yeniden sipariş ederek tedarikçileri değiştirme kararı aldı.
NE KADAR ELEKTRİK ÜRETECEK
Dört reaktörde işletmeye alındıktan sonra yılda yaklaşık 35 milyar kW/s üretim yapması planlanıyor.
İstanbul’un elektrik ihtiyacını karşılaması için yeterli bir miktar.
Akkuyu, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak.
ÇEVREYE ZARARI OLACAK MI
Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin “Çevreye zararlı olacak mı” sorusuna şu yanıtları verdi:
Avantajı sera gazı emisyonlarının olmaması.
Toprağa, atmosfere veya denize zararlı emisyonlar olmayacak.
Denizden alınarak soğutma sisteminde kullanılacak ve daha sonra tekrar denize verilecek olan su, kimyasal veya radyolojik olarak etkilenmeyecek.
Denizin etkilenmemesi için açık deniz ve kara hidrolik mühendislik yapıları ile pompa istasyonları inşa edildi. Pompa istasyonları, Rus ve Türk uzmanların ortak çalışması olan görkemli bir mühendislik yapısı. Dört istasyonun her birinin temeli 20 metreye kadar derine gömülü.
DÖRT ÜNİTEDE BİRDEN İNŞAAT
Akkuyu Nükleer Santralı’nda dört ünite aynı anda inşa ediliyor. Santral seyir tepesinden bakınca yapılan çalışmaların yoğunluğu dikkat çekiyor.
34 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR
Mersin’deki nükleer santralın şantiyesinde yüzde 80’i Türk vatandaşı olmak üzere 34 binden fazla kişi çalışıyor.