22 Nis 2014 13:54 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:06

Akit yazarından Leman Sam'a sert eleştiri!

Ünlü sanatçı Leman Sam'ın "Hac'ca gidip Araplara para vermek istemem" sözlerine Akit gazetesi yazarlarından tepki geldi.

Leman Sam'ın "Hac'ca gidip Araplara para vermek istemem" sözlerine Akit gazetesi yazarı Hasan Karakaya'dan tepki geldi. Leman Sam'ın boşandığı eşinin İslami bir kimliğe sahip olduğunu iddia eden Hasan Karakaya, Sam'ın boşandıktan sonra kocasına olan öfkesini bütün Müslümanlara yönelttiğini iddia etti.

Öte yandan Leman Sam'ın kızı Şevalla Sam'ı da eleştiren yazar "Kenarına bak, bezini al, Anasına bak, kızını al!" diye yazdı.

İşte Karakaya'nın yazısındaki ilgili bölüm:

LEMAN SAM ZIRVALAMIŞ!

Efendim, olay şu: Leman Sam, önceki gün; Edirne Kipa AVM’de hayranlarıyla imza gününde bir araya gelmiş... Bazı ünlü isimlerin umreye ve hacca gitmeleri konusunda bir şey konuşmak istemeyen Sam, gerçekten isteyerek, inandıkları için gidenlere saygısının sonsuz olduğunu, ama; umre ve hacca şov için gidenlere güldüğünü ifade etmiş...

Birtakım insanların dikkatini çekmek için şovlarla ilgilenecek vaktinin olmadığını söyleyen Sam; “Kim ne isterse onu yapsın... Ben hacca ve umreye kesinlikle gitmem, Araplara para vermek istemiyorum” demiş...

Hac ve Umre’ye; kimlerin “isteyerek” gittiğini, kimlerin de “şov” amaçlı gittiğini “ölçmek”, hiç kimsenin, dolayısıyla Leman Sam’ın da haddi değildir!..

Ne yani, elinde “inançmetre” veya “şovmetre” mi vardır?..

Ama, beni ilgilendiren; olayın bu tarafı değil, sözlerin ikinci kısmı... Leman Sam da dahil; hiç kimse, hiç kimseyi “Hac ve Umre”ye; başına silah dayayıp da “zorla” götürmez...

Bu, bir “inanç” meselesidir!..

“Nasip” meselesidir!..

İnsanın cebi para doludur ama, “Mukaddes Topraklar”a gitmek “nasip” olmaz!.. “Nasibi olanı” da; “beş parasız” ya da “elsiz-ayaksız” olsa da, oraya gitmekten hiç kimse alıkoyamaz!..

“Saçmalama” ve “zırvalama”nın da bir sınırı var!..

ASIL HEDEFİ MÜSLÜMANLAR!

Her neyse... Gelelim, şu “Araplara para vermek istemiyorum” sözlerine...

Öncelikle şunu söyleyeyim: “Hac ve Umre” için ödenen paranın büyük kısmı Türkiye’de kalıyor... “Arap”lara giden para, “yüzde 3-5” gibi, “çok cüz’i” olmasına rağmen, “iyi bi hizmet” sundukları inkâr edilemez!..

Dolayısıyla, meselenin “Araplara para kaptırmak” meselesi olmadığı çok açık!..

Mesele, bir zamanlar, CHP Genel Sekreteri olan Önder Sav’ın da ifade ettiği gibi, “İslâm karşıtlığı”dır!..

Olayı biliyorsunuz...

17 Mayıs 2008 tarihinde Ankara Elmadağ ilçesinin CHP’li belediye başkanını ziyaret eden CHP Genel Sekreteri Önder Sav da, bu sırada 80 yaşındaki Mustafa Ünal adlı partili vatandaşla ilginç bir diyaloğa girişmişti...

80 yaşındaki Mustafa Ünal’ın, hacca gitmek istediğini söylemesi üzerine Sav;

“Boş ver, Araplara para kaptırma... Bakarsın Muhammed seni bırakmaz, sen yine şey yapma” sözleriyle karşılık vermişti.

Peki, sonra ne oldu?..

Ne Önder Sav kaldı ortada, ne de onun genel başkanı Deniz Baykal!.. Her ikisi de, “siyaset mezarlığı”ndaki yerlerini aldılar!..

Öyle sanıyorum ki;

Leman Sam’ın sözleri de, hem “Arap düşmanlığı”nın, hem de “İslâm karşıtlığı”nın “dışavurum”undan ibarettir!..

Nedendir bilmem; bu ülkede, bir zamanlar “koyu bir Arap düşmanlığı” vardı.. Öyle bir düşmanlık ki; “köpek”lere bile “Arap” ismi verilir, “Kâbe Arabın olsun, Çankaya bize yeter” diye şiirler yazılırdı!..

Köpeklerine “Arap” ismi veren, “Kâbe Arabın olsun, Çankaya bize yeter” diye şiirler yazanlara sorsanız, “Müslümanım” derler!..

Peki, bu, “nasıl bir Müslümanlık”tır ki; “Müslümanların Peygamberi Hazreti Muhammed”in bir “Arap” olduğu biline biline, bu “Arap düşmanlığı” niye?..

Hayır, bu “zihniyet”in hedefi “Arap düşmanlığı” değil!.. Aslında, “Arap düşmanlığı” yapıyor gibi görünüp, “İslâm düşmanlığı” yapıyorlar!..

Dilerim, Leman Sam’ın düşmanlığı da “İslâm’a ve Müslümanlara” değildir!..

ALERJİNİN KAYNAĞI NE?

Ben, Leman Sam’ın “Müslümanlara duyduğu alerjinin kaynağı”nı çok merak ediyorum... Hani, “psikolog”lar, bazı “travma”ların kaynağını öğrenmek için, insanların “gençliğine” veya “çocukluğuna” inerler ya, Leman Sam’daki “Müslüman alerjisi”nin kaynağını öğrenmek için, acaba “evlilik yılları”na mı gitmek gerekir?..

Bildiğim kadarıyla; çocukları Şevval ve Şehnaz’ın babası olan Selim Sam, o zamanlar “ünlü bir şarkıcı”, ünlü bir “star”mış!..

Ama , “İslâmî eğilim”leri varmış ve daha sonra da, bu işlerden, zaten elini-ayağını çekmiş...

Ne ilginçtir ki;

“Maddi sorunlar ve şiddetli geçimsizlik” sebebiyle kocasından boşandığında, kızı Şevval Sam, henüz “6 yaşında”ymış!..

ŞEVVAL’E NE OLDU?

O yıllarda, yani 1981’lerde “cami”lere giden, eline “süpürge” alıp camileri temizleyen ve dahası “Canım Allah’ım benim” şeklinde “şiirler” yazıp, “günah ve ayıp” diyerek “Bale kursu”na gitmeyi bile reddeden Şevval Sam’ın, büyüyüp de “ünlü” olduktan sonra, Haziran 2012’de katıldığı bir “söyleşi”de, “başörtüsü” için; “Başörtüsü, benim için bir tekstil malzemesidir” demesini, acaba neye yormak gerekir?..

Annesinin “Arap”lara ve “Müslüman”lara, kızının da “başörtüsü”ne karşı duyduğu bu “alerji”nin, bu “kin ve öfke”nin sebebi, acaba “Müslümanca yaşayamadığı” için eşinden ve çocuklarından ayrılmak zorunda kalan Selim Sam mıdır?..

Leman Sam’ın kocasına, Şevval Sam’ın babasına duyduğu bu öfke, daha sonra “bütün Müslümanlara ve İslâm”a mı yönelmiştir?

Bu, elbette “psikolog”ların işi!..