14 Kas 2021 10:37 Son Güncelleme: 14 Kas 2021 10:47

Akit yazarı, Temel Karamollaoğlu'nu hedef aldı! "Erdoğan’ı devirmeye kalkarsa..."

Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, Milli Görüşü ve Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nu hedef aldı.

Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, bugünkü köşesinde Milli Görüş'ü hedef aldı.

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, torunlarının imam hatipten ayrıldığını söylemişti. Karamollaoğlu, "Biz inancımızı bazı ibadetlere ve geleneklere hapsettik ama adalet, hoşgörü, liyakat, fikir, düşünme bunlardan uzaklaşıldı" yorumunda bulunurken, "Benim bu çıkışımı İslam'a karşı tavır sergileyenler oldu" demişti. Karamollaoğlu, "Ben İslamcı değilim Müslüman'ım. Torunlarım bir kısmı yanlış uygulamalar yüzünden İmam Hatip'i bıraktı" diye ifade etmişti.

Akit yazarı Karahasanoğlu ise yazısında, Saadet Partisi ile CHP'nin yakınlaşmasını eleştirip, Karamollaoğlu'nun İmam Hatipler açıklamasını hedef aldı.

"ERDOĞAN'I DEVİRMEYE KALKARSA..."

Karahasanoğlu, Karamollaoğlu'nun "kendisine yakışmayan açıklamalar" yaptığını savunarak, "İyi Partililerin, HDP ile ittifakı izah edememesinin suçluluğu altında kalıp şehit bacılarına küfür etmesindeki çaresizliği gibi; Karamollaoğlu da imam hatiplere saldırmaya soyunmuş" dedi.

Karahasanoğlu, şu, Milli Görüş sevdalılarına seslenerek, "İmam hatiplere laf çakmasının utancını, sandıkta sonlandıracaklardır. Susuyorlarsa.. Sandık önlerine geleceği içindir" dedi.

Ali Karahasanoğlu'nun yazısı şu şekilde:

"Peşinen söylemeliyim..

Cumhurbaşkanlığı sistemini ölümüne savunan birisi değilim.

Parlamenter sistem de..

Cumhurbaşkanlığı sistemi de..

Allah’ın kesin bir emri değil.

Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı sisteminden yana tavır açıklamış olsa da..

Sonuçta halka soruldu..

Halka sorulduktan sonra, benim de fikrim “Her ikisi de mümkün” şeklinde olduğuna göre..

Tercihim, kıl payı..

Cumhurbaşkanlığı sisteminden yana.

Nokta.

Ama..

Kıl payı tercihim cumhurbaşkanlığı sisteminden yana olsa da..

Milli Görüş çizgisinden birisi çıkıp da, “Parlamenter sistem daha iyi. Ona geçmemiz lazım. Onun için de CHP ile ittifak yapıyoruz, HDP ile ittifak yapıyoruz, İyi Parti ile ittifak yapıyoruz” derse..

Bunun için de CHP’ye rağmen Ayasofya’yı açma iradesini gösteren, HDP’ye rağmen Taksim’e cami yapma iradesini gösteren Tayyip Erdoğan’ı devirmeye kalkarsa..

“Size vebal olarak, bu yeter de artar” derim.

Temel Karamollaoğlu’na da bunu derim..

Mustafa Kamalak’a da derim..

SP’nin genel başkan yardımcılarından kim aynı şeyi söylerse..

Hepsine aynı hatırlatmayı yaparım.

“Cumhurbaşkanlığı sistemi mi, parlamenter sistem mi” tartışmasında, Erbakan Hoca’nın görüşlerini hatırlatmaya da, hiç ihtiyaç duymam..

Çünkü..

Başörtüde, imam hatipte, Kur’an kursunda, Ayasofya’da, Taksim Camii’nde, alkolde, faizde ve daha onlarca konuda Allah’ın emrini önemsemeyenlerin, Erbakan’ı önemseyeceklerini hiç sanmam..

Başörtüde CHP’nin sabıkası, Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesinde hâlâ duruyor.

İmam Hatipleri kapatmada CHP’nin sabıkası, Danıştay’ın sitesinde, TBMM’nin tutanaklarında hala duruyor.

Kur’an kurslarını kapatmada CHP’nin oynadığı oyunları Resmi Gazete’de anında bulursunuz.

İstedikleri kadar “Helalleşmek istiyoruz” desinler.

Helalleşsek bile..

Oy verecek kadar da aptal değiliz.

Dişimizle tırnağımızla kazıya kazıya haklarımızı aldıktan sonra..

O CHP, “Gelin helalleşelim” diyorsa..

“Gidin Allah’dan af dileyin. Biz kimsenin kalbini yarıp bakamayız. Allah affeder, kurtulursunuz. Biz orasını bilemeyiz. Ama tövbe ettiniz diye, sizin koyduğunuz yasakları risk alarak kaldıranlardan da üstün olamazsınız” deriz..

SP’lilere şunu da deriz:

“CHP, inançlı insanlara yasak üstüne yasak koydu. Şimdi ‘Helalleşelim’ diyorlarsa, yanlıştan döndü iseler, ne güzel, tebrik ederiz. Ama yıllarca dindar insanlara kök söktüren bu anlayışa, biz güvenemeyiz. Siz de, sırf ‘parlamenter sistemi tercih ediyorsunuz’ diye, ‘onların koydukları yasakları kaldıran Tayyip Erdoğan ise cumhurbaşkanlığı sistemini tercih ediyor’ diye, dindar insanlara getirilen yasakların failleri ile kol kola giremezsiniz. Girdiğinizde, üstlendiğiniz vebalin hesabını veremezsiniz.”

Bu genel değerlendirmemizi, ne için yaptım?

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun kendisine yakışmayan açıklamaları sebebi ile..

İyi Partililerin, HDP ile ittifakı izah edememesinin suçluluğu altında kalıp şehit bacılarına küfür etmesindeki çaresizliği gibi; Karamollaoğlu da imam hatiplere saldırmaya soyunmuş.

“Ben İslamcı değilim, Müslüman’ım. Torunlarımın bir kısmı yanlış uygulamalar yüzünden imam hatibi bıraktı” demiş.

Geçtiğimiz haftalarda, Cübbeli Ahmet de, benzer bir söz sarfetmişti..

Çok da tartışılmıştı..

Sonra “Yanlış anlaşıldım” diyerek, sözlerini izah etmeye kalkıştı.

Ama söz bir defa ağızdan çıkmıştı.

Gereksiz tartışmayı yaptırarak, vebalini üstlenmişti.

Şimdi Temel Karamollaoğlu, CHP ile yaptığı ittifakın baskısı ile..

Tam da atasözümüzdeki gibi..

“Kör ile yatan, şaşı kalkar” misali..

İmam hatiplere laf saymış..

Ne imiş?

“Bir kısım yanlış uygulamalar var” imiş..

Cübbeli Ahmet’e dediğimizi, şimdi Temel Bey’e de söyleyelim: “O söylediğiniz yanlış uygulamalar, klasik liselerde, özel kolejlerde yok mu?”

İnsafsızlık etmeyin.. Vicdansızlık hiç etmeyin..

İmam hatiplerde bir tane yanlış uygulama varsa.. O yanlışı söyleyin.

Ben size o yanlış uygulamanın yüz katını, klasik liselerde göstereyim..

Bunu AK Parti’ye yamayacak olursanız..

“AK Parti’nin klasik liseleri işte. Kendiniz itiraf ediyorsunuz” derseniz..

AK Parti öncesindeki klasik liselerden, bin katını örnek getiririm..

Hangi yanlış uygulamayı diyorsanız, iddialı söylüyorum, o konuda size rezil örnekleri veririm..

En hafifinden başlayalım..

İmam hatipte hocaya saygısızlık edeni diyorsanız, diğer liselerde hocaya küferedenleri gösteririm..

İmam hatibe elinde sigara ile gideni gösterirseniz, diğer liselerde yüz katı uyuşturucu kullananları gösteririm..

Beş vakit namaza dikkat etmeyen imam hatiplileri hatırlatırsanız; Cuma namazına bile gitmeyen, gusül abdesti nedir bilmeyenleri gösteririm..

Başörtü altına kot pantolon giyenleri söylerseniz, mini eteğinin altından iç çamaşırını gösterenleri gözünüze sokarım..

İmam hatipteki öğrencilerden bir tane suça karışanı gösterirseniz, eli kanlı terör örgütlerine katılan yüzlercesini gösteririm..

İmam hatipteki bir milyon öğrenciden iki tane deisti gösterirseniz, ben size yüz binlerce ateist liseliyi gösteririm..

“Yanlış uygulama” imiş..

Sanki biz de “imam hatiplerin kutsal okullar olduğunu, imam hatibe kaydını yaptıran her öğrencinin sorgusuz sualsiz, dünyada ne yapmış olursa olsun, direkt cennete gideceğini” söylemişiz..

De..

Temel Bey de..

Cübbeli Ahmet’ten sonra..

Klasik liselerdeki rezaletleri görmezden gelip..

CHP’nin; liseli kızların mini etekle okula gelmesini özgürlük olarak nitelendirmesini görmezden gelip, imam hatiplilerden binde bir çıkan nahoş uygulamayı diline dolamış..

Buyursun Temel Bey, imam hatipler için istediğini söylesin..

İsterse, imam hatiplere “Yanlış uygulama” demekle yetinmeyip..

İttifak ettikleri için tek kelime ile eleştiremedikleri İyi Parti’nin milletvekili Lütfü Türkkan gibi küfür etsinler..

Anadolu insanı, gerçekleri görüyor..

Müslüman halk, riyakarlıkları not ediyor..

Milli Görüş sevdalıları, saatlerce konuşup CHP’ye tek kelime ile eleştiri getirmeyenlerin, hatta “Kılıçdaroğlu’nu takdir ediyorum” diye övgüde bulunanların, “Lütfü Türkkan’ın küfrü, terbiyesizliktir” diyemeyenlerin..

İmam hatiplere laf çakmasının utancını, sandıkta sonlandıracaklardır.

Susuyorlarsa..

Sandık önlerine geleceği içindir."