16 Ara 2017 14:16
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 01:52
Akit yazarı Mehtap Yılmaz'dan Ahmet Hakan'a yaylım ateş: Sahibinin sesi köpek marka, besleme!
Yeni Akit yazarı Mehtap Yılmaz, ismini bile anmadığı Ahmet Hakan'ı çok ağır ifadelerle adeta yerin dibine batırdı..
Yeni Akit yazarı Mehtap Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a "Cami yaptıracak parayı nereden buldun" diyen Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'ı yerden yere vurdu.
Mehtap Yılmaz, Ahmet Hakan için "Sahibinin sesi köpek marka, besleme" gibi inanılmaz ağır ifadeler kullandı.
İşte Mehtap Yılmaz'ın "Hulusi Akar’la asıl derdiniz ne, onu de hele!" başlıklı bugünkü yazısı:
Sahibinin sesi “Köpek Marka” gramofon vardı ya hani...
Ha bu beslemeyi görünce bana çağrıştırdığı şey aynen bu oluyor, “Sahibinin Sesi, Köpek Marka!”
Gramofon değil tabi bu, bildiğiniz montofon!
-Hayvancağıza haksızlık olmasın, mecazi manada diyoruz bu arada...-
Ha işte köşesinde semirirken kendince bir kısım seküler kesime yalakalık yapmak için geviş getire getire “Hulusi Akar’a ‘Camii yaptıracak parayı nereden buldun?’” diye soruyor!
Sanki Almanlarla ortak olan patronu değil de Hulusi Paşa!
Gırtlağına kadar yolsuzluğa batan patronu değil de Hulusi Paşa!
Gezi sponsoru Soros beslemesi olan kendileri değil Hulusi Paşa!
Din düşmanı kesime yaranmak için her fırsatta Müslümanlara çemkirip bahşiş koparan kendisi değil, Hulusi Paşa!
Bir de kendini pazarlarken anasını da “Anim CiHiPi’li” diye kullanan bu şahsiyet yoksulu değil, Hulusi Paşa!
“Artık sizdinim...” “Nişantışında oturuyorom...” diye kafelerde sellfie çekecek kadar aşağılık kompleksinden geberen, bu sayede para kazanan kendisi değil de Hulusi Paşa!
Yoook ama... Bizimkilerin de gıcıklığı var bu hususta!
Bu sahibinin sesi Köpek marka kime parmak sallasa, kime racon kesse anında ciddiye alınıyor ya, şımarıyor haliyle...
Ağzına geleni konuşuyor...
Kime isterse dalaşıyor...
E hep tembel tembel semirecek hali yok ya...
Kendince patronu kime gıcıksa kum torbası gibi yumrukluyor.
Sahibinin sesi malum... Sonra da sahibine koşup, heyecanla dilini sarkıtıp soluyor. Başı okşandıkça şımarıyor.
Şimdi para Hulusi Paşa’nın parası değil mi?
Senin gibi Uzak Doğu maceralarında mı tüketseydi?
Patronun gibi Ramazan vakti rakı masalarında mı yeseydi?
Yunan adalarına mı demirleseydi?
Seni mi besleseydi?
Delinin zoruna bak!
Yahu akıl da mı yok bunlarda? Hesabını veremeyeceği bir parayı Kayseri’de bir cami yapımına mı bağışlardı yani? Be Allah’ın kuş beyinlisi!
Ay mümkünse resmi erkân, bu “beslemeye” sormadan herhangi bir cami inşaatına yardım falan etmesin!
Bak bu montofon kızar sonra!
Hedef gösterir...
Linç ettirir...
Amman ayağınızı denk alın demeğe getirir!
Yahu kime, ne diye yalakalık eder bilemem...
Anasını Cihipili mi yapar, ilgilenmem...
Ama şu besleme haliyle, memleketin içinde bulunduğu bu bıçak sırtı süreçte bu milletin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın paçalarını çekiştirirse buna müsaade etmem!
Çünkü kuşkum yok... Eğer Hulusi Paşa, şu beslemenin patronunun da içinde bulunduğu 15 Temmuz darbecilerine bir imza ile olsun destek verseydi, “bir imza attın/ kalbimi yaktın/ FETÖ kemendini/ boynuma taktın/ Bahçende gülün/ kapında kölen/ Olmaya razıyım/ Paşam ben senin” diye diye zennelik yapardı.
Bu yüzden ısırmak için bahane arıyorlar Hulusi Paşa’yı!
Kendileri gibi dış istihbarat servislerinin tek kullanımlık aparatı değil çünkü!
İstedikleri kadar karnına bastırılmış kurbağalar gibi gözlerini pörtlete pörtlete vıraklasınlar!
Biz bu işbirlikçilerin ciğerini biliriz! Ayyyynen 15 Temmuz gecesi Hulusi ve Yaşar Paşa’yı vatan haini ilan etmeye cüret eden çakalların ciğerini bildiğimiz gibi...
Mesele cami meselesi değil, bunların kuklası olma meselesi...
Ben söyleyeceğimi söyledim!
Ha şimdi yürüyün! Fosseptiğinizde boğulun... FETÖ tasmanızla... BND beslemesi olun...
Bize bulaşırsanız, sokaklarda bildiri dağıtacağımızı bilsek, adamın aklını alırız! Ona göre!
Ay sıkıldım ya uğraşmaktan şu rögar fareleriyle!
Mehtap Yılmaz, Ahmet Hakan için "Sahibinin sesi köpek marka, besleme" gibi inanılmaz ağır ifadeler kullandı.
İşte Mehtap Yılmaz'ın "Hulusi Akar’la asıl derdiniz ne, onu de hele!" başlıklı bugünkü yazısı:
Sahibinin sesi “Köpek Marka” gramofon vardı ya hani...
Ha bu beslemeyi görünce bana çağrıştırdığı şey aynen bu oluyor, “Sahibinin Sesi, Köpek Marka!”
Gramofon değil tabi bu, bildiğiniz montofon!
-Hayvancağıza haksızlık olmasın, mecazi manada diyoruz bu arada...-
Ha işte köşesinde semirirken kendince bir kısım seküler kesime yalakalık yapmak için geviş getire getire “Hulusi Akar’a ‘Camii yaptıracak parayı nereden buldun?’” diye soruyor!
Sanki Almanlarla ortak olan patronu değil de Hulusi Paşa!
Gırtlağına kadar yolsuzluğa batan patronu değil de Hulusi Paşa!
Gezi sponsoru Soros beslemesi olan kendileri değil Hulusi Paşa!
Din düşmanı kesime yaranmak için her fırsatta Müslümanlara çemkirip bahşiş koparan kendisi değil, Hulusi Paşa!
Bir de kendini pazarlarken anasını da “Anim CiHiPi’li” diye kullanan bu şahsiyet yoksulu değil, Hulusi Paşa!
“Artık sizdinim...” “Nişantışında oturuyorom...” diye kafelerde sellfie çekecek kadar aşağılık kompleksinden geberen, bu sayede para kazanan kendisi değil de Hulusi Paşa!
Yoook ama... Bizimkilerin de gıcıklığı var bu hususta!
Bu sahibinin sesi Köpek marka kime parmak sallasa, kime racon kesse anında ciddiye alınıyor ya, şımarıyor haliyle...
Ağzına geleni konuşuyor...
Kime isterse dalaşıyor...
E hep tembel tembel semirecek hali yok ya...
Kendince patronu kime gıcıksa kum torbası gibi yumrukluyor.
Sahibinin sesi malum... Sonra da sahibine koşup, heyecanla dilini sarkıtıp soluyor. Başı okşandıkça şımarıyor.
Şimdi para Hulusi Paşa’nın parası değil mi?
Senin gibi Uzak Doğu maceralarında mı tüketseydi?
Patronun gibi Ramazan vakti rakı masalarında mı yeseydi?
Yunan adalarına mı demirleseydi?
Seni mi besleseydi?
Delinin zoruna bak!
Yahu akıl da mı yok bunlarda? Hesabını veremeyeceği bir parayı Kayseri’de bir cami yapımına mı bağışlardı yani? Be Allah’ın kuş beyinlisi!
Ay mümkünse resmi erkân, bu “beslemeye” sormadan herhangi bir cami inşaatına yardım falan etmesin!
Bak bu montofon kızar sonra!
Hedef gösterir...
Linç ettirir...
Amman ayağınızı denk alın demeğe getirir!
Yahu kime, ne diye yalakalık eder bilemem...
Anasını Cihipili mi yapar, ilgilenmem...
Ama şu besleme haliyle, memleketin içinde bulunduğu bu bıçak sırtı süreçte bu milletin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın paçalarını çekiştirirse buna müsaade etmem!
Çünkü kuşkum yok... Eğer Hulusi Paşa, şu beslemenin patronunun da içinde bulunduğu 15 Temmuz darbecilerine bir imza ile olsun destek verseydi, “bir imza attın/ kalbimi yaktın/ FETÖ kemendini/ boynuma taktın/ Bahçende gülün/ kapında kölen/ Olmaya razıyım/ Paşam ben senin” diye diye zennelik yapardı.
Bu yüzden ısırmak için bahane arıyorlar Hulusi Paşa’yı!
Kendileri gibi dış istihbarat servislerinin tek kullanımlık aparatı değil çünkü!
İstedikleri kadar karnına bastırılmış kurbağalar gibi gözlerini pörtlete pörtlete vıraklasınlar!
Biz bu işbirlikçilerin ciğerini biliriz! Ayyyynen 15 Temmuz gecesi Hulusi ve Yaşar Paşa’yı vatan haini ilan etmeye cüret eden çakalların ciğerini bildiğimiz gibi...
Mesele cami meselesi değil, bunların kuklası olma meselesi...
Ben söyleyeceğimi söyledim!
Ha şimdi yürüyün! Fosseptiğinizde boğulun... FETÖ tasmanızla... BND beslemesi olun...
Bize bulaşırsanız, sokaklarda bildiri dağıtacağımızı bilsek, adamın aklını alırız! Ona göre!
Ay sıkıldım ya uğraşmaktan şu rögar fareleriyle!