Akit yazarı Bülent Arınç ve Mehmet Metiner'i 'ayıpladı': Koltukçuluk etmeyin!
Yeni Akit yazarı Atilla Özdür, Bülent Arınç ile AKP Milletvekili Mehmet Metiner arasında yaşanan tartışmaya dahil oldu.
Yeni Akit yazarı Atilla Özdür, Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi
(TBMM) Başkanı Bülent Arınç ile AKP İstanbul Milletvekili Mehmet
Metiner arasında yaşanan "Gönül dünyamızda yeri yok" tartışmasıyla
ilgili olarak "Mehmet ile Bülent Beyler, birbirlerine karşılıklı
verip veriştiriyorlar. Sakalımız olmadığından bir şeyler
diyemiyorsam da, her ikisini de, ayıplıyorum, utanıyorum da. Neyi
paylaşamıyorsunuz yahuuu. Mezar taşlarında “Hüvel baki” yazar.
Koltukçuluk etmeyin" dedi.
Metiner, "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin yüzde 51.4 "evet"
oyu ile kabul edilmesiyle sona eren halk oylamasına giden süreçte
Bülent Arınç'ı "Gizli hayırcı" olmakla suçlamıştı. Arınç'ın
Metiner'e verdiği yanıt ise, "Meclis'te sevilmediğinin tanığıyım.
Adıyaman’da son sıradan seçilmişti. Adıyaman’dan geldiler bize
yalvardılar 'Bunu bizden alın. Fitne çıkarıyor' dediler. Onu oradan
alıp İstanbul’da orta sıralara verdiler" olmuştu.
Atilla Özdür'ün "Bir meyhane masalı..." başlığıyla
yayımlanan yazısı şöyle:
Hikayemiz, göz bebeklerimizden saydığımız eğitimli, umur görmüş
hayali binbaşı ile koltuk meyhanelerin müdavimi ayyaşın biri
arasında geçiyor...
Binbaşı, kendi evinin ehli keyf bir akşamcısıdır. Karısının
hazırladığı masada akşamdan akşama bir kadehçik rakısını
devirdiğinde, dünyanın en bahtiyar insanı olmakta...
Günün birinde meyhane havasını koklamak ister. Birkaç kez giderek
kapısından içeri baktığı koltuk meyhanesinde oturacak boş bir yer
yok. Devam eder ve bir akşam muradına kavuşur...
Gel velakin masaların hepsi de dolu olmasına rağmen, köşenin
birindeki masada tek başına oturan kişi, hırpani kılıklı üçüncü
beşinci sınıfın berduşlarından birisidir...
O masaya yollanır ve merhaba’yı savurur... Zıkkımlanan berduş da
“Merebe” ile karşılık verse de başlar derinden derine
düşünmeye...
“Yahu, bu beyefendi görünüşlü adam buraya nasıl geldi ve beni
nereden tanıdı ki ‘Merebe’yi salladı gitsin”...
Bizim Binbaşı da bir başka meselenin peşinde onu düşünürken “Tamam
buldum” der ve başlar sorgulamaya..
- Hemşerim, sen nesin bakalım?
- Hiç, sıradan, bu alemin hiçlerinden biri...
Meyhanenin yeni ziyaretçisi meselenin hallini keşfetmişcesine ve de
askere emir verme havasına girerek sertçesine direktifine
koyulur...
“Bak hele şuna be. Bu hiçin biri serseri burada otursun da, bize
bir oturmalık yer kalmasın. Olmaz böyle adalet...
- Bak ben binbaşıyım, sen ise hiçin biri. Kalk bakalım, git
buradan, ben oturacağım oraya...
Adamcağız kalkar ve süklüm büklüm çıkıp gider dışarıya...
Ne var ki yürüdükçe binbaşının yaptıkları adamın yüreğini parça
parça yaralar. En sonunda bu acıya daha fazla dayanamaz ve öfkeyle
döner geriye, kovulduğu meyhaneye. Bakar ki binbaşı bıraktığı
yerdedir ve yaklaşır yanına...
- Eee binbaşı, söyle bakalım sen ne idin şimdi.
- Binbaşı, daha sonra yarbay olacağım...
-Peki daha sonra?
-Belki albay, general...
- Daha daha ?
-Amiral, olmazsa mareşal falan...
- İyi de daha sonra ne olacaksın sen?
- Hiiçç, kim bilir ?
- Oooo, sen daha yolun başındaymışsın be. Bak ben şimdiden hiçim.
Senin benim yanında hiçliğin on para etmez
Haydi kalk bakalım ben oturacağım oraya, sen de fırla git dışarıya.
Haydi aslanım, haydi haydi, kıpırda biraz...
¥
Bizlerde usuldendir. Partimizdense başımıza taç ederiz.
Ayrıldığında da lanetleriz. Oysa politikacının partisini, tezgahını
değiştirmeye, birinden atlayıp diğerinde patlamaya hakları koruma
altındadır...
Politikacılar arasındaki dalavereli dedikodulara ilgi duymadığım
için Bülent Arınç’ın da başkaları ile dostluk veya ihtilaflarına
hiç kafayı takmadım...
Muhtemelen mebusların çömezler taifesinde birtakım günah-ı
kebairden dedikodular yapılmış ki, Bülent Bey bu taze mebusu
tanımlamalarıyla biraz hırpalamış...
Şimdi bakıyoruz, yukarıdaki hikayenin kahramanları gibi, Mehmet ile
Bülent Beyler, birbirlerine karşılıklı verip veriştiriyorlar...
Sakalımız olmadığından bir şeyler diyemiyorsam da, her ikisini de,
ayıplıyorum,
Utanıyorum da...
Neyi paylaşamıyorsunuz yahuuu. Mezar taşlarında “HÜVEL BAKİ” yazar.
Koltukçuluk etmeyin...