19 Mar 2018 20:01 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 00:57

Akıncı Üssü davası

- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 473 sanığın yargılanmasına devam edildi

ANKARA (AA) -Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 473 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan, darbe girişiminin yaşandığı tarihte Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Lojistik Komutanlığı Uçak Sistemleri Yönetim Daire Başkanı sanık eski tuğgeneral Murat Yalçınel, 15 Temmuz'da mesaideyken amiri olan tuğgeneral Göksel Kahya'nın, tuğgeneral Uğur Buldu'nun babasının cenazesine katılmak üzere Erzincan'a gitmesini istediğini aktardı.

15 Temmuz'da, başka generallerin de olduğu uçağa binip cenazeye katıldığını, Ankara'ya ise saat 18.00 civarında geldiğini belirten Yalçınel, Göksel Kahya'yı arayıp durumu arz ettiğini, ardından da eve geçtiğini söyledi.

Yalçınel, yorgunluktan saat 20.00 gibi uyuduğunu, saat 01.30 civarında da eşinin gürültüler nedeniyle uyandırdığını, dışarı baktığını ve televizyonu izlediğini ifade etti. Yaşananları televizyondan gördüğünü savunan Yalçınel, uyurken aramış olan Göksel Kahya'ya dönüş yapıp konuştuğunu ve Kahya'nın kendisinin birliğe gitmesini istediğini kaydetti.

Yalçınel, birliğe geçtiğinde albay Murat Islıoğlu, albay İhsan Kaplan, nöbetçi amiri yarbay Murat Zorlukol ve Lojistik Yönetim Nöbetçi Subayı yüzbaşı Miraç Yener'i ulaştırma şube müdürü odasında televizyon izlerken gördüğünü ifade ederek, kendi ismi de bulunan atama listesinin gösterildiğini, bundan dolayı orada bulunanların da tereddüt halinde baktığını fark ettiğini öne sürdü.

Albay Islıoğlu'nun Ankara üzerinde bulunan uçakların 4. üsten kalktığını belirtmesi üzerine, burada tanıdığı personel varsa uçuşları engellemek için elinden geleni yapmasını, hatta gerekirse uçaklara zarar verilmesini emrettiğini ifade eden Yalçınel, ayrıca üssün yer sistemlerinin de kapatılmasına çalıştığını iddia etti.

Yalçınel, jetlerin kontrolsüz şekilde havada olmasıyla ilgili ayrıca İncirlik ve Kayseri'deki üsleri de arayıp görüşmeler gerçekleştirdiğini öne sürdü. Yalçınel, sabah saatlerinde kuvvete gittiğini, daha önce telefonla konuştuğu Göksel Kahya'nın geldiğini ve onunla ne yaşadığını paylaştığını öne sürdü.

FETÖ ile bir bağı bulunmadığını ileri süren Yalçınel, tahliyesini talep etti.

- Trafikte takılınca, iş yerinde sabahlamış

15 Temmuz'da Hava Kuvvetleri Harekat Başkanlığı Eğitim Dairesi Başkanı olarak görev yaptığını anlatan sanık eski tuğgeneral Kemal Akçınar da savunmasında üzerine atılı suçları reddettiğini belirtti.

Akçınar, 16-26 Temmuz'da Hava Harp Okulu'nda öğrenci seçmeleri için görevlendirildiğini ifade ederek, bu yüzden İstanbul'a eşi ve çocuklarıyla gitme planı yaptığını anlattı. Ancak 15 Temmuz'da yapılacak bir gezide Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'a refakat etmekle de görevlendirildiğini bildiren Akçınar, gün boyu Ünal için hazırlanan programa dahil olduğunu söyledi.

Akçınar, Ünal'ın daha sonra Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğününe katılmak üzere helikopterle Fenerbahçe Orduevi'ne geçtiğini, kendisinin ise akşam icra edilecek düğüne davetli olmadığını, bu yüzden eşi ve çocuklarını bıraktığı kardeşinin evine gittiğini savundu.

Televizyonda bazı gelişmeleri görünce Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'ni, sonra genel sekreteri, ardından da düğündeki komutanlarını aradığını ancak ulaşamadığını ileri süren Akçınar, gelen haberler üzerine düğün salonuna gidip komutanların yanında bulunmanın ve onların emirlerini almanın doğru olduğunu değerlendirdiğini savundu.

Kardeşinin kayınbiraderinin, kendisini düğünün yapılacağı yere arabayla götürmek istediğini ancak trafiğin kilitlendiğini ve gidemediklerini anlatan Akçınar, bulundukları yerin, aracı süren yanındaki kişinin iş yerine yakın olduğunu ve geceyi burada geçirebileceklerini söylemesi üzerine oraya gittiklerini iddia etti.

Akçınar, 16 Temmuz'da saat 10.00 civarında eşi ve çocuklarının yanına gittiğini, saat 11.00'de yola çıkıp saat 17.00 gibi Ankara'ya geldiğini kaydetti.

Tümgeneral İsmail Güneykaya'yı arayıp durumu anlattığını ve konutta olduğunu aktardığını ifade eden Akçınar, pazartesi ve salı günü normal mesaisine gittiğini aktardı.

Akçınar, salı günü görevi başındayken Merkez Komutanlığından gelen ekiplerce gözaltına alındığını ve sonrasında tutuklandığını anlattı.

Sözde atama listesinde verilen görevi almak için Ankara'ya geldiği iddiasını kabul etmeyen Akçınar, Ankara'ya gelmek için darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığı sabah saatlerinde yola çıktığını iddia etti.

Akçınar, darbecilerle eylem ve iş birliği içinde olmadığını, öncesi ve sonrasında yaptığı telefon görüşmelerinin de hayatın olağan akışı dışında bulunmadığını öne sürdü ve tahliyesini istedi.

- Suçlamaları kabul etmedi

Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı'nda Hava ve Uzay Gücü Araştırma Merkezi Komutanı olarak görevli olduğunu anlatan sanık eski kurmay albay Yücel Topçu da savunmasına FETÖ ile bir bağı olmadığını iddia ederek başladı.

Darbe girişimiyle de bir alakası olmadığını, planlamasında da bulunmadığını ileri süren Topçu, hiçbir suçlamayı kabul etmediğini söyledi.

Topçu, 15 Temmuz'da mesaiden saat 19.30 gibi çıktığını, karargah önünde bekleyen eşi ve çocuklarıyla buluşup Keçiören'deki babasının evine gittiğini ifade etti.

Otururken kardeşinin arayıp uçakların uçtuğundan bahsettiğini, ancak kendisinin bilgisinin olmadığını söylediğini öne süren Topçu, ailesiyle Çankaya Oran'daki lojmana geçtiklerini belirtti.

"Lojmana girdiğim ve bir daha çıkmadığım kamera kayıtlarıyla sabittir." diyen Topçu, bütün gece ailesiyle birlikte evinde olduğunu iddia etti.

Topçu, sözde atama listesinde ismine yer verilmesinin de kendi iradesi dışında olduğunu ileri sürdü.

Sanık Topçu, tahliye talebinde bulundu.

Duruşma, yarına ertelendi.