15 Mayıs 2010 17:43
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:18
''AKIL VE MANTIK İLE BAĞDAŞIR BİR DURUM DEĞİL!'' CEM UZAN'DAN TARAF'A YALANLAMA!
Taraf Gazetesi'nin "Allah kahretsin darbe yapmıyorlar" şeklinde manşetine taşıdığı Cem Uzan haberini yalanlayan avukatı Şaylan Çığgın düzeltme talebinde bulundu.İşte o talep...
Sayın Ahmet ALTAN
Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
15.05.2010 tarihli Taraf gazetesinde, manşette ve müvekkilin fotoğrafı da kullanılarak “Allah kahretsin darbe yapmıyorlar” denilmiş ve alt bölümde “Hasan Cemal: 2004 yazında bir medya patronu, darbenin suya düştüğünü öğrenince ‘Allah kahretsin, vazgeçmişler’ diyor. Bize Uzan olduğu söylendi.” şeklinde yazıya devam edilmiştir.
Tuğba Tekerek tarafından Hasan Cemal ile son yazdığı kitap hakkında yapılan röportajdan yapılan bu alıntı manşette yer bulduktan sonra, röportaja 12. sayfada devam edilmiştir. Burada da aynen şu ifadeler yer almıştır: “…2004 yazında bir medya patronu Ankara’dan gelen telefonla darbenin suya düştüğünü öğrendiği vakit teknesinin güvertesinde elindeki telefonu yere fırlatıyor ve ‘Allah kahretsin, vazgeçmişler’ diyor… Cem Uzan olduğu söylenmişti… Bu böyle mi bilmiyorum. Bize böyle anlatılmıştı.”
Derhal belirtelim ki; Taraf gazetesinin manşetinde müvekkilin fotoğrafı da kullanılmak suretiyle anlatılan olay TAMAMEN GERÇEĞE AYKIRIDIR. Müvekkil böyle bir ifadeyi hiçbir şekilde, hiçbir yerde ve hiçbir zaman kullanmamıştır. Müvekkile atfedilerek anlatılan olay YALANDIR.
Herkesin malumu olduğu üzere 12.06.2003 tarihinde ÇEAŞ ve KEPEZ’e el konulması ve tüm mallarının müsadere edilmesi ile başlayan süreçte, önce babasının yönetimindeki İmar Bankası’na ve sonrasında İmar Bankası ile hiçbir ilgisi olmamasına rağmen müvekkilin sahibi bulunduğu tüm şirketlere ve malvarlığına TMSF tarafından el konulmuştur.
Müvekkil tarafından kullanılan tekneye de 2003 Ağustos ayı itibariyle el konulmuştur. 2004 yaz ayları itibariyle ise müvekkilin elinde hiçbir şirketi kalmamış, kiralık evinde hukuk mücadelesi vermek dışında hiçbir uğraşı da olmamıştır. Sürekli polis gözetimi altında, her türlü iletişimi teknik ve fiziki takip edilerek adeta ev hapsinde yaşamıştır.
Bulunduğu konum ve durum itibariyle de müvekkilin 2004 yaz aylarında Ankara’dan bu şekilde telefon alması da akıl ve mantık ile bağdaşır bir durum değildir.
Bu somut gerçekler karşısında Hasan Cemal tarafından aktarılan olayın müvekkil ile bir ilgisinin olmadığı ve olamayacağı çok açık görüldüğünden, gerçeğe aykırı, müvekkilin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan ve kendisini belli çevrelere hedef haline getiren bu yayının derhal düzeltilmesini ve müvekkilin bu olay ile bir ilgisinin olmadığının gazetenizin aynı yer ve sütununda aynın puntolar ile açıklanmasını talep ediyoruz.
Aksi takdirde hukuki ve cezai her türlü yola başvurmaktan başka çaremiz kalmayacaktır.
Cem Uzan
Vekili
Av. Şaylan ÇIĞGIN
Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
15.05.2010 tarihli Taraf gazetesinde, manşette ve müvekkilin fotoğrafı da kullanılarak “Allah kahretsin darbe yapmıyorlar” denilmiş ve alt bölümde “Hasan Cemal: 2004 yazında bir medya patronu, darbenin suya düştüğünü öğrenince ‘Allah kahretsin, vazgeçmişler’ diyor. Bize Uzan olduğu söylendi.” şeklinde yazıya devam edilmiştir.
Tuğba Tekerek tarafından Hasan Cemal ile son yazdığı kitap hakkında yapılan röportajdan yapılan bu alıntı manşette yer bulduktan sonra, röportaja 12. sayfada devam edilmiştir. Burada da aynen şu ifadeler yer almıştır: “…2004 yazında bir medya patronu Ankara’dan gelen telefonla darbenin suya düştüğünü öğrendiği vakit teknesinin güvertesinde elindeki telefonu yere fırlatıyor ve ‘Allah kahretsin, vazgeçmişler’ diyor… Cem Uzan olduğu söylenmişti… Bu böyle mi bilmiyorum. Bize böyle anlatılmıştı.”
Derhal belirtelim ki; Taraf gazetesinin manşetinde müvekkilin fotoğrafı da kullanılmak suretiyle anlatılan olay TAMAMEN GERÇEĞE AYKIRIDIR. Müvekkil böyle bir ifadeyi hiçbir şekilde, hiçbir yerde ve hiçbir zaman kullanmamıştır. Müvekkile atfedilerek anlatılan olay YALANDIR.
Herkesin malumu olduğu üzere 12.06.2003 tarihinde ÇEAŞ ve KEPEZ’e el konulması ve tüm mallarının müsadere edilmesi ile başlayan süreçte, önce babasının yönetimindeki İmar Bankası’na ve sonrasında İmar Bankası ile hiçbir ilgisi olmamasına rağmen müvekkilin sahibi bulunduğu tüm şirketlere ve malvarlığına TMSF tarafından el konulmuştur.
Müvekkil tarafından kullanılan tekneye de 2003 Ağustos ayı itibariyle el konulmuştur. 2004 yaz ayları itibariyle ise müvekkilin elinde hiçbir şirketi kalmamış, kiralık evinde hukuk mücadelesi vermek dışında hiçbir uğraşı da olmamıştır. Sürekli polis gözetimi altında, her türlü iletişimi teknik ve fiziki takip edilerek adeta ev hapsinde yaşamıştır.
Bulunduğu konum ve durum itibariyle de müvekkilin 2004 yaz aylarında Ankara’dan bu şekilde telefon alması da akıl ve mantık ile bağdaşır bir durum değildir.
Bu somut gerçekler karşısında Hasan Cemal tarafından aktarılan olayın müvekkil ile bir ilgisinin olmadığı ve olamayacağı çok açık görüldüğünden, gerçeğe aykırı, müvekkilin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan ve kendisini belli çevrelere hedef haline getiren bu yayının derhal düzeltilmesini ve müvekkilin bu olay ile bir ilgisinin olmadığının gazetenizin aynı yer ve sütununda aynın puntolar ile açıklanmasını talep ediyoruz.
Aksi takdirde hukuki ve cezai her türlü yola başvurmaktan başka çaremiz kalmayacaktır.
Cem Uzan
Vekili
Av. Şaylan ÇIĞGIN