07 Ara 2011 09:04
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:06
AKIL ALMAZ BİR KOMPLO! ERDOĞAN, YASEMİN ÇONGAR'A MAİL ATAR MI?
Yasemin Çongar, odatv iddianamesinin Taraf gazetesinde hazırlandığını göstermek için kurgulanan, "zeka özürlü" sahte yazışmaları açıkladı.
Yasemin Çongar bugün gazetesinin sürmanşetinde anonslanan yazısında Aydınlık gazetesinin müthiş iddiasına yanıt verdi.
ÇONGAR’DAN FIKRA GİBİ BAŞLIK
Çongar, dün Aydınlık gazetesi sahibi Mehmet Sabuncu’nun gözaltına alınmasına neden olan gelişmeleri fıkra gibi bir başlıkla okurlarına sundu:
"Bir gün bir Başbakan, bir Savcı, bir Taraf..."
NELER NELER OLMUŞ?
Gelişmeleri kısaca şöyle özetlemek mümkün: 19 Ağustos günü Aydınlık’ta arama yapan polisler, "Taraf yazarı Yasemin Çongar’ın, Başbakan Erdoğan’ın emriyle ODA TV iddianamesini kaleme aldığını ve Zaman gazetesinin kurye şirketi aracılığı ile Savcı Cihan Kansız’a gönderdiği" şeklinde bazı belgeler buldular.
Belgeler hakkında bir araştırma yapan Emniyet, bu iddialar kapsamında 12 Ekim’de Çongar’ın da ifadesini aldı. Son olarak dün Aydınlık Gazetesi sahibi Mehmet Sabuncu gözaltına alındı.
"DELİ SAÇMASI KOMPLO!"
Çongar polislere verdiği ifadede, "oturup böyle deli saçması metinler hazırlayanların ya ciddiye alınması imkânsız bir komplonun hazırlığını yapacak kadar zekâsız ya da –daha büyük olasılıkla– Ergenekon soruşturmasını yürüten makamlarla, bu soruşturmaya destek veren siyasi iradeyle ve Taraf gibi soruşturmanın önemine inanan basın kuruluşlarıyla dalga geçerek, süreci sulandırmak isteyecek kadar rahatsız olduklarını" söyledi.
Ancak soruşturmanın gizliliği nedeniyle Çongar ifadesini haberleştirmedi. Ta ki Aydınlık Gazetesi Sahibi ve Genel Müdürü Mehmet Sabuncu Çongar’ın da verdiği ifadeler sonucunda Ergenekon kapsamında gözaltına alınıncaya kadar...
"EĞER AYDINLIK’IN BU SAHTECİLİK İLE İLGİSİ VARSA..."
Çongar ifadesinde Aydınlık gazetesiyle ilgili ifadesinden bölümleri de yazısına taşıdı. İşte o ifadeler:
"Anlaşılan, böyle bir düzmece haberleşme metni üzerinden bir yandan Başbakan Erdoğan ve Savcı Kansız ve tabii halen devam eden davalar yıpratılmak istenirken, bir yandan da benim şahsımda Taraf gazetesinin adı kirletilmek isteniyor. Bu sahte belgelerin bir gazetenin bürosunda ele geçmiş olması ise yapılmak istenen operasyonun kirliliğini arttırıyor."
"İlgili gazetenin bu sahtecilik ve karalama kampanyasıyla doğrudan ya da dolaylı bir ilişkisinin olmamasını umarım. Aksi takdirde, bir basın kuruluşu değil, karanlık bir operasyon merkezi olduklarını düşüneceğim."
ÇONGAR’DAN FIKRA GİBİ BAŞLIK
Çongar, dün Aydınlık gazetesi sahibi Mehmet Sabuncu’nun gözaltına alınmasına neden olan gelişmeleri fıkra gibi bir başlıkla okurlarına sundu:
"Bir gün bir Başbakan, bir Savcı, bir Taraf..."
NELER NELER OLMUŞ?
Gelişmeleri kısaca şöyle özetlemek mümkün: 19 Ağustos günü Aydınlık’ta arama yapan polisler, "Taraf yazarı Yasemin Çongar’ın, Başbakan Erdoğan’ın emriyle ODA TV iddianamesini kaleme aldığını ve Zaman gazetesinin kurye şirketi aracılığı ile Savcı Cihan Kansız’a gönderdiği" şeklinde bazı belgeler buldular.
Belgeler hakkında bir araştırma yapan Emniyet, bu iddialar kapsamında 12 Ekim’de Çongar’ın da ifadesini aldı. Son olarak dün Aydınlık Gazetesi sahibi Mehmet Sabuncu gözaltına alındı.
"DELİ SAÇMASI KOMPLO!"
Çongar polislere verdiği ifadede, "oturup böyle deli saçması metinler hazırlayanların ya ciddiye alınması imkânsız bir komplonun hazırlığını yapacak kadar zekâsız ya da –daha büyük olasılıkla– Ergenekon soruşturmasını yürüten makamlarla, bu soruşturmaya destek veren siyasi iradeyle ve Taraf gibi soruşturmanın önemine inanan basın kuruluşlarıyla dalga geçerek, süreci sulandırmak isteyecek kadar rahatsız olduklarını" söyledi.
Ancak soruşturmanın gizliliği nedeniyle Çongar ifadesini haberleştirmedi. Ta ki Aydınlık Gazetesi Sahibi ve Genel Müdürü Mehmet Sabuncu Çongar’ın da verdiği ifadeler sonucunda Ergenekon kapsamında gözaltına alınıncaya kadar...
"EĞER AYDINLIK’IN BU SAHTECİLİK İLE İLGİSİ VARSA..."
Çongar ifadesinde Aydınlık gazetesiyle ilgili ifadesinden bölümleri de yazısına taşıdı. İşte o ifadeler:
"Anlaşılan, böyle bir düzmece haberleşme metni üzerinden bir yandan Başbakan Erdoğan ve Savcı Kansız ve tabii halen devam eden davalar yıpratılmak istenirken, bir yandan da benim şahsımda Taraf gazetesinin adı kirletilmek isteniyor. Bu sahte belgelerin bir gazetenin bürosunda ele geçmiş olması ise yapılmak istenen operasyonun kirliliğini arttırıyor."
"İlgili gazetenin bu sahtecilik ve karalama kampanyasıyla doğrudan ya da dolaylı bir ilişkisinin olmamasını umarım. Aksi takdirde, bir basın kuruluşu değil, karanlık bir operasyon merkezi olduklarını düşüneceğim."