Akif Beki'den TRT editörlerine "Sözde" uyarısı: El Arabiya'laşmayın!
Hürriyet yazarı Akif Beki, TRT'nin Kılıçdaroğlu'nun eylemini “Sözde adalet yürüyüşü” altyazısıyla vermesine tepki gösterdi.
TRT'de CHP'nin eylemi için “Sözde adalet yürüyüşü” altyazısının
kullanılması tepki çekmiş, sosyal medyada gündeme getirilmişti.
Akif Beki konuyu bugün Hürriyet'teki köşesine taşıdı.
Eylemi yapan eyleme hangi ismi vermişse tırnak içinde o ifadenin
kullanılması gerektiğini hatırlatan Beki "TRT, CHP’nin
eylemini “Sözde adalet yürüyüşü” altyazısıyla yansıttı.
Katılmayabilirsiniz ama sahibi, kendi eylemini hangi adla
tanımladıysa tırnak içinde o adla verir, takdiri halka
bırakırsınız" dedi.
Beki, "TRT’deki editör arkadaşlara asıl uyarım, El Arabiya’laşma
tehlikesi konusunda" diyerek rahatsızlığını dile getirdi.
İşte Beki'nin "'Sözde sanatçılar'ın 'sözde adalet yürüyüşü'
deyince" başlıklı bugünkü yazısı:
Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Sözde sanatçılar, bütün örgütleri
bu yürüyüşe davet ediyor. Bu dahi CHP’nin uyanık olmasını
gerektiren bir durumdur” dedi.
TRT, CHP’nin eylemini “Sözde adalet yürüyüşü” altyazısıyla
yansıttı.
Katılmayabilirsiniz ama sahibi, kendi eylemini hangi adla
tanımladıysa tırnak içinde o adla verir, takdiri halka
bırakırsınız.
Ben başlıktaki her iki ‘sözde’ nitelemesine katılmadığım halde,
bakın aslına sadık kalarak alıntıladım.
Sadece ifadenin bana ait olmadığını ve onayladığım anlamına
gelmediğini belirtmek için tırnak içine aldım.
Bu kadar basit yani...
Ama TRT’deki editör arkadaşlara asıl uyarım, El Arabiya’laşma
tehlikesi konusunda.
‘O NE DİYOR, TAMBURASI NE ÇALIYOR’A BENZEMESİN
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın klişeleşen kriteri şuydu: “Hans ne diyor,
George ne diyor beni enterese etmez. Ben Ahmet ne diyor, Mehmet ne
diyor ona bakarım...”
Fakat diyelim ki Ahmet’le Mehmet CHP’nin yürüyüşüne destek verdi,
adalet istedi...
Hemen başlıyor bir koro, “Hans’la Gerorge da adalet yürüyüşüne
destek veriyor” demeye.
Başlıyorlar, “Hans’la George’a sığınmış firari FETÖ’cülere son umut
oldu bu yürüyüş” demeye...
Başlıyorlar, “Hans’la George’un kucak açtığı PKK teröristleri de bu
yürüyüşe arka çıkıyor” demeye...
HANS’LA GOERGE’TAN NE ÇEKTİ ‘SÖZDE’ MUHALEFET
Oysa...
AK Parti, sessiz demokratikleşme devrimlerini hayata geçirirken
aynı Hans’la George’un çok hoşuna gidiyordu.
AK Parti iktidarını göklere çıkarırken CHP’yi yerin dibine yine
onlar sokuyordu.
O tarihlerde Hans’la Goerge’un ne dediğine bakılıyordu,
ağızlarından çıkan bizi ilgilendiriyordu, övgü ve destekleri çok
alakadar ediyordu, hatta can suyu gibi geliyordu, hele muhalefeti
yermeleri referans bile teşkil ediyordu.
Kısacası...
Hans’la George’un ne dediği, iktidara yararken muhalefete
yaramıyordu.
Fakat araları bozulup iktidar için sorun olmaya başlayınca da
muhalefetin başına bela.
Tek fark değerlendirme ölçüsünde...
MUHALEFETİ VE ELEŞTİRİYİ İMKÂNSIZLAŞTIRAN
KRİTER
AK Parti’nin kimlik siyasetini reddettiği dönemde söz, sahibinin
kimliğine göre değerlendirilmiyordu. Doğruluğuna ve gerçeğe
uygunluğuna göre kıymet alıyordu.
Kimin dediği değil, ne dediği belirleyiciydi.
Dediğinde bir haklılık, doğruluk, gerçeklik payı var mı diye
bakılıyordu.
Adamına göre değişmiyordu; o söylüyorsa doğru olan, bu söylüyorsa
yanlış olmuyordu.
Şimdi ise söylediğinizi başka kimlerin söylediği de artık sizi
bağlıyor.
Demokratik bir tepki, Türkiye düşmanlarının hoşuna gitti, darbeci
hainlerden ve eli silahlı teröristlerden beğeni aldı diyelim...
Eylemin gerekçesi haklı mı, haksız mı; üzerinde durulmuyor. Velev
ki haksız, içeriği çürütülmüyor.
Kafadan kriminalize ediliyor, suçlaştırılıyor, hainler ve
teröristlerle kol kola girmekten mahkûm edilip çürüğe
çıkarılıyor.
E darbecilerin, hainlerin, düşmanların sevmeyeceği bir muhalefet,
yararlanmayacağı bir eleştiri bulunmayacağına göre...
‘Kimleri sevindiriyor, kimlerin işine yarıyor’ ölçüsüne
vurduğunuzda hepsi darbecilik, hainlik ve düşmanlık kapısına çıkmaz
mı?
EL ARABİYA TAKTİĞİ
Suudi borazanı El Arabiya TV’nin yaptığı da bu.
Katar’ın etkisini kırmak için, “Bakın Yemen el Kaidesi de destek ve
dayanışma mesajı yayınladı, demek ki teröristlerle birlikte
çalışıyorlar” diyor.
Katar’ın direnişini, itibarına kara propaganda hileleriyle
saldırarak güya etkisizleştiriyor.
El Kaide, daha ağır basan Suudi düşmanlığı yüzünden, aslında günahı
kadar sevmediği Katar’ı tutar görünüyor ya...
Buradaki ‘Düşmanımın düşmanı dostumdur’ fırsatçılığının suçu ve
sorumluluğu, olduğu gibi Katar’a...
Aman diyeyim, TRT’den uzak olsun.