Akif Beki’den Erdoğan’a ‘yerli’ çıkışı: Artık ne ecnebi tohumluğu kalır, ne...
Hürriyet yazarı Akif Beki, Erdoğan’ın ‘yerli ve milli vekil’ çıkışını eleştirdi...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde basın danışmanlığını yürüten Hürriyet yazarı Akif Beki, Erdoğan’ın ‘yerli ve milli vekil’ çıkışını eleştirerek, “Arkası kendiliğinden sökülür gelir…Artık sütünde bir bozukluk aramak da helaldir, ‘kökü dışarıda’ demek de. Hatta direkt ecnebi tohumu olduğuna bile fetva verilebilir” yorumunu yaptı.
‘Tehlikeli bir durum’
Bugünkü köşe yazısında Erdoğan’ın neyi kastettiğini anlamaya çalıştığını belirten Beki, en az kendisi gibi birçok yazarın da Erdoğan’ın ‘yerli ve milli‘ ifadeleriyle başka bir şeyi kastettiğini umduğunu yazdı.
Beki, Erdoğan’ın ifadelerine yönelik tepkileri, “Destekleyen yazılar da eleştirel yaklaşanlar da bir tereddüdü, bir tedirginliği, bir konduramama refleksini yansıtıyordu. Bu bile ortada, ‘elhamdülillah milliyim ve yerliyim’ dolduruşlarıyla geçiştirilmeden açıklığa kavuşturulması gereken tehlikeli bir durum olduğuna işaret etmez mi?” diye yorumladı.
‘Var bir alakası ki…’
Erdoğan’ın sözlerinin ‘Etnik ve dini milliyetçilik’le alakalı olduğunu kaydeden Beki, “Var bir alakası ki bütün bu yazılardaki korkuyu ve endişeyi tetikledi. Var bir alakası ki herkesteki bu savunma mekanizmalarını harekete geçirdi…Kimine göre Türkiye’ye dışarıdan istikamet verilmesine karşı çıkmakmış, tam bağımsızlıkçı fikirleri savunmakmış yerlilik ve millilik. ‘Hangi partiden olduğu fark etmez, 550 tane milli ve yerli vekil göndermenizi istiyorum’ derken Erdoğan’ın etnik ve dini ayrımcılığı teşvik kastı gütmediğini ben de düşünüyorum. Ama ‘tam bağımsızlıkçı’ destekçilerinin getirdiği yorum sorunsuz mu, çok şüpheliyim” diye devam etti.
‘Sonrası kendiliğinden sökülüp gelir’
‘Tam bağımsızlıkçılık’ söyleminin ‘bir paket, zehirli bir karışım’ olduğunu yazan Beki, Erdoğan’ın da bu karışımdan kendi geçmişinde payını aldığını, bu söylemin her zaman devamının geleceğini kaydetti.
“Dedikleri gibi ‘milli ve yerli’den kasıt tam bağımsızlıkçı olmaksa… Maazallah karşılıklı bağımlılık dünyasında yaşadığımızı söyleyen gitti güme. ‘Kafamıza eseni yapamayız; Amerika, Rusya, Avrupa Birliği ne der; küresel güç merkezlerini dikkate almadan, Çin’i takmadan, İran’ı da İsrail’i de hesaba katmadan tek yanlı davranmak olmaz’ diyenin millilik vasfı gitti. Yabancı çıkarlarının maşası, emperyalizmin uşağı, düşmanın içimizdeki ajanı, mandacı, Sevr’ci vesair oldu gitti bir kalemde” diye yazan Beki, bundan sonra arkasının ‘kendiliğinden sökülüp geleceği’ni vurguladı.
‘Ne Sabetayistliği kalır ne kripto Ermeniliği’
Beki, bu söylemin devamında gelecekleri ise, “Artık sütünde bir bozukluk aramak da helaldir, ‘kökü dışarıda’ demek de. Hatta direkt ecnebi tohumu olduğuna bile fetva verilebilir. Ne İsrail hesabına çalışan satılmışlığı kalır, ne avdetiliği, ne Sabetayistliği, ne kripto Ermeniliği…” diye sıraladı.
Eskiden basın danışmanı olduğu Erdoğan’ın da aynı söylemden ‘nasibini aldığı‘nı kaydeden Hürriyet yazarı, yazısını şöyle sürdürdü: “Geçmişte AB yanlısı tutumu, BOP eşbaşkanlığı ve Medeniyetler İttifakı girişimi gibi dış politika açılımları nedeniyle Erdoğan da bu hezeyanlardan payını almadı mı? Cumhuriyet mitinglerindeki ulusalcı muhtevadan, vaktiyle Erdoğan’a karşı estirilen ‘tam bağımsızlıkçılık’ rüzgârının içeriğinden farkı ne?”