Akif Beki'den dikkat çeken Ekrem İmamoğlu sözleri!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde danışmanlığını da yapan Karar yazarı Akif Beki, resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu'nun bugünkü gibi devam etmesi durumunda yeni partiye ihtiyaç kalmayacağını savundu.
Beki, "Ekrem İmamoğlu, Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin toplamını geçen bir alanı kapsamaya doğru, AK Parti'nin hoşnutsuz seçmenin de beklentisine hitap edebilecek bir yere doğru gidiyor. Gerçi zaman gösterecek ne olacağını. İmamoğlu aynı şekilde süreci başarıyla yönetmeye devam edebilecek mi, iktidar da söylemiyle ve medyasıyla buna katkı vermeye devam edecek mi gibi bir takım faktörlere bağlı. Ama bugünkü gibi devam ederse, Ekrem İmamoğlu zaten ihtiyacı karşılayacak gibi" dedi.
Artı Gerçek'ten Can Bursalı'nın sorularını yanıtlayan Beki, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. "Bu seçimin kaybedeni iktidar medyası. Sıfır çektiler" diyen Beki, "İktidar medyasının devasa karteli dururken, AK Parti'nin bazı adayları Sözcü'nün, FOX TV'nin kapısına kendilerini tanıtmak için söyleşiye gittiler. Bu da iktidar medyasının inandırıcılık sorunların zirve yaptığını gösterir" ifadesini kullandı.
Beki'nin Bursalı'nın sorularına verdiği yanıtların bir kısmı şöyle:
-İktidara yakın medyanın da payı var mı İmamoğlu'na yönelik ilginin artmasında?
Bugün Türkiye'de dört ay önce 'Seçenek yok, CHP'ye mi oy vereceğiz' diyen muhafazakar kesimler için bir seçeneğe dönüştürüldü Ekrem İmamoğlu. 'Proje mi?' diyenler de var iktidar medyasında. Bir projeyse bile bu iktidar medyasının kendi projesi. Ekrem İmamoğlu'nu iktidar medyası parlattı. Bugün eğer yıldızlaştıysa, onu dış güçler falan değil, iktidar medyası yıldızlaştırdı.
Bu seçimin kaybedeni iktidar medyası. Sıfır çektiler. İktidar medyasının devasa karteli dururken, AK Parti'nin bazı adayları Sözcü'nün, FOX TV'nin kapısına kendilerini tanıtmak için söyleşiye gittiler. Bu da iktidar medyasının inandırıcılık sorunların zirve yaptığını gösterir. Artık kendi kitlelerine ve AK Parti adaylarının ulaşmak istediği seçmene etkileme kabiliyetlerini kaybettikleri anlamına gelir. Seçim sonuçları da iktidar medyasının etkisini yitirdiğini, işlevsizleştiğini ortaya koydu. Seçimin tartışmalı mağlubiyetleri ve galibiyetleri olabilir ama tartışmasız tek kesik mağlup iktidar medyasıdır.
-AKP içinden yeni bir hareket iddiaları var. Buna ilişkin doğrulama da, yalanlama da yok. AKP içinden çıkacak bir hareketin Türkiye'de karşılığı olur mu?
Bu tür spekülasyonlar uzun süredir yapılıyor. Şu ana kadar ben somut bir şey görmedim. Bir zamanlar AK Parti'nin yıldız kadrosunda yer alan, A takımında yer alan ve yeni hareketle ilgili de adı geçen aktörlerin yeni bir parti arayışında olduklarına dair tartışmalardan haberdarım. Zaman zaman AK Parti'ye yönelik kimi itirazlarını ve eleştirilerini de dile getirdiklerini görüyorum. Ama bu bir partileşmeye varır mı, kimler tarafından yapılır sorularının hepsi muallakta ve spekülasyona açık. Çünkü henüz ortaya çıkmış kimse yok. Bugünden yarına bir şeyler olacak gibi bir rüzgar estiriliyor ama hiç öyle bir şey görmüyorum. Böyle bir gözlemim de bilgim de yok. Dedikoduları da ilgiyle izliyorum. Hatta spekülasyon demek bile bu tür bazısı asparagas olan kulis bilgisi görünümlü söylentilere itibar kazandırmaktan başka bir anlam ifade etmiyor.
-Yeni hareket iddiasında adı geçenlerden Abdullah Gül hariç hepsi AKP üyesi mesela. Abdullah Gül'ün de partiye yeniden üyeliğinin önü kesilmişti...
Aynen öyle. Abdullah Gül de cumhurbaşkanlığından sonra aktif politikaya veda etmişti. Başka bir takım nedenlerle AK Parti'ye resmi olarak üye değil. Yoksa AK Parti'nin kurucu üçlüsünden birisi. Herkes gibi ben de gidişattan rahatsızlıkları olduğunu, eleştirileri olduğunu biliyorum adı geçenlerin. Ayrıca, toplumda yeni bir arayışın olduğu da malum. Star gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak bile altenatifsizliğin AK Parti'ye de yaramadığını, alternatifsiz bırakana yaramadığı gibi altenatifsiz kalan seçmene de iyi gelmediğini seçimden aylar önce yazdığı yazında söylemişti. Bir altenatife ihtiyaç olduğu bir gerçek. Ama bu hızla giderse Ekrem İmamoğlu başkasına ihtiyaç bırakmayacak. O boşluğu dolduracak. CHP ve İYİ Parti'nin başında olduğu ittifakın da yürüttüğü siyasetin meyvesi olarak paradoksal bir şekilde gerçekleşecek gibi görünüyor. Paradoksaldan kastım şu: Ekrem İmamoğlu, Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin toplamını geçen bir alanı kapsamaya doğru, AK Parti'nin hoşnutsuz seçmenin de beklentisine hitap edebilecek bir yere doğru gidiyor. Gerçi zaman gösterecek ne olacağını. İmamoğlu aynı şekilde süreci başarıyla yönetmeye devam edebilecek mi, iktidar da söylemiyle ve medyasıyla buna katkı vermeye devam edecek mi gibi bir takım faktörlere bağlı. Ama bugünkü gibi devam ederse, Ekrem İmamoğlu zaten ihtiyacı karşılayacak gibi.