Akif Beki: Fehmi Abi, Bush'a 'Kankam' demiş lafı mı olur!
Akif Beki, Bush ve Fehmi Koru'yu aynı karede buluşturan o fotoğrafı köşesine taşıdı...
Hürriyet gazetesi yazarı Akif Beki, bugünkü yazısında eski ABD
başkanlarından George W. Bush'un dün öldürülen polislerin cenaze
töreninde dans ettiği görüntülerden yola çıkarak, gazeteci Fehmi
Koru'nun kişisel web sayfasında paylaştığı bir fotoğrafın
hikâyesini anlattı.
Bush ve Koru'yu aynı karede buluşturan fotoğrafın hikâyesini
Koru'nun ağzından aktaran Beki, Koru'nun Bush için 'kankam'
ifadesini kullanmasına dikkat çekerek başbakan Binali Yıldırım'ın
'Suriye'yle bile normale dönebileceğimizden emin olduğunu'
söylediği açıklamalarına göndermede bulundu ve "Fehmi Abi, Bush'a
'kankam' demiş, lafı mı olur!" dedi.
İşte, Beki'nin o yazısından dikkat çeken
bölümler:
"Eski Başkan George Bush'un Dallas'ta, polislerin cenaze töreninde
verdiği fotoğrafı görmüşsünüzdür; acayipten ve garaiptendi.
Obama gözyaşı dökerken Bush, okunan ilahilere gövdesiyle salına
salına eşlik ediyor.
Bush'un şen şatır cenaze dansı garipsenmeyecek gibi değildi.
Fehmi Koru'nun da yardımıyla, başkanlığı sırasında Türkiye'de
verdiği bir başka fotoğrafı hatırlattı bana.
Yine epey yadırganmıştı ama bu sefer yadırganan Bush değil onunla
tokalaşmak için sıra olan biz gazetecilerdik.
Hikâyesini kendi ağzından dinleyelim, Fehmi Koru anlatıyor:
"Yıl 2004; aylardan haziran... 28 Haziran akşamı...
Yer İstanbul... Mekân Topkapı Sarayı'nın yüzlerce misafiri yemekli
ağırlamaya müsait bahçesi...
Başka meslektaşlarla birlikte Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konukları
onuruna verdiği galaya ben de davetliyim..."
Gazeteciler olarak ana-masaya fazla uzak sayılmayacak bir yerde
ağırlanıyoruz...
Ana-masada George W. Bush var. Tony Blair var. Silvio Berlusconi
var. Nursultan Nazarbayev... Gerhard Schröder... Tabii Türk tarafı
olarak Başbakan
Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de...
Hepimizin gözü o masada. Bir ara, konukların birbirleriyle lâfı
tükettiğini fark edip ana-masaya doğru hareketleniyoruz.
Nasıl oluyorsa oluyor ve birden kendimi Bush'un hemen önünde
buluyorum.
Akif Beki o sıralar Erdoğan'ın basın müşaviri ve karşı karşıya
geldiğimizde, beni Bush'a tanıştırıyor.
Kankam Bush'la sohbet ediyorum
Beki'nin övücü sözlerini yarıda kesen Bush, bana doğrudan, 'Umarım
hakkımda iyi şeyler yazıyorsunuzdur Sir' diyor...
Gülerek, 'Tam tersine, sürekli eleştiriyorum' cevabını
veriyorum.
İşte tam o sırada, Akif Beki, Amerikalı konuğa, benim
'Amerikan-karşıtı' olduğumu fısıldıyor...
İtiraz ediyorum. 'Amerikan karşıtı değilim' diyorum. ABD'de
bulundum, okudum, çocuğum orada doğdu. Her gidişimde ülkeme
takdirle dönüyorum.
Amerikan halkına karşı olmam için herhangi bir sebebim yok.
Bunları söyledikten sonra ekliyorum: 'Ama sizin politikalarınıza
da, Irak'a açtığınız savaşa da karşıyım.'
Sebeplerimi sıralıyorum ve sözlerimi 'Bu bölgenin ve dünyanın
başına çok uzun yıllar üstesinden gelinemeyecek çapta sorunlar
açtınız' diye bitiriyorum.
Bush'la sohbetimiz, onun bana 'Göreceksin, her şey daha iyi olacak'
demesi üzerine, benim 'Hiç sanmıyorum' terslememle bitiyor.
Kankayız ya, Erdoğan ve Gül'ün şaşkın bakışları altında Bush'u
tersleyebiliyorum.
Ha, o arada, onun ilk seçildiği yıl ABD'ye üniversite eğitimi için
giden bir yakınıma 'Aman ha, Bush'a oy ver' telkininde
bulunduğumu... bizde 'Elim kırılsaydı da buna oy vermeseydim' diye
bir deyim bulunduğunu... ondan kinaye benim de, 'Ağzım çarpılsaydı
da o öğüdü vermeseydim' noktasına geldiğimi de söylüyorum..."
***
Fehmi Koru hâlâ bir gazetede yazmıyor. Ama günlük yazma disiplinini
fehmikoru.com adresinde sürdürüyor.
Bu yazı da geçtiğimiz 7 Temmuz'da orada çıktı.
Tek bir detay hariç gerisine aynen katılıyorum.
Ben o sırada henüz Kanal 7 Ankara Temsilcisi'ydim, orasını yanlış
hatırlıyor Fehmi Abi.
Fakat bahsettiği fotoğraf, ayniyle vaki. Ertesi gün yayınlandığında
mizahçıların gündemine ayın lalesi gibi düşmüştü, nasıl
unuturum.
Irak'ı işgal eden Bush'un kirli elini sıkmak için, önünde tek sıra
kuyruğa girmişiz meğer...
Tefe konmadığımız mı kaldı, Bush'un mabadını koklarken çizilmiş
karikatürlerimiz mi elden ele dolaştırılmadı...
Ama bu kez 'kankam' lafı sanmam ki Fehmi Koru'nun başını ağrıtsın
yine.
Neler duymadı ki bu kulaklar... Başbakan'ın, Suriye'yle bile
normale döneceğimizden emin olduğunu söylediği günlerdeyiz.
Fehmi Abi, Bush'a 'kankam' demiş, lafı mı olur!