AK Parti'yi işgal girişimi davası
- FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında AK Parti İstanbul İl Başkanlığını işgal etmeye çalışan 14'ü tutuklu, 74 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması tamamladı - Tutuklu sanık Altunsoy: - "FETÖ öyle bir kumpas kuruyor ki işte buradaki vatan evlatları, böyle bir duruma düştü...
İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında AK Parti İstanbul İl Başkanlığını işgal etmeye çalışan 14'ü tutuklu, 74 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması tamamladı.
Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumları karşısında yapılan binadaki
salonda İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmanın son
bölümünde, savunmasını yapan Yüzbaşı Hasan Hüseyin Altunsoy, Harp
Akademisinde öğrenci subayı olarak görevlendirildiğini
belirtti.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli’nin Harp Akademisinde toplantı yaptığını anlatan Altunsoy, "Bize sürekli Güneydoğu'da, meskun mahalde terör operasyonu yapılacağı söyleniyordu. İstanbul gibi büyükşehirlerde de valilik, belediye ve AK Parti il binasına yönelik terör saldırısı yapılacağı anlatılmıştı. Hatta son zamanlarda kuvvetli istihbarat alıyorduk." diye konuştu.
Toplantı sonrası kendisinin 47. Alay’da görevlendirildiğini bildiren Altunsoy, Fransa’nın Nice kenti ile Atatürk Havalimanı'na yapılan terör saldırısı örnek gösterilerek kandırıldığını öne sürdü.
Altunsoy, şöyle devam etti:
"Harp Akademilerinde baş hoca olan Kurmay Albay Ahmet Zeki Gerehan, Genelkurmaylık emriyle çeşitli birliklerde görev alacağımızı söyledi. Bu şekilde 47. Alay’da görevlendirildim. Komutanıma konunun ne olduğunu sordum. Bana IŞİD'in saldırı yapacağını söyledi. Bize araç tahsisi edilmemişti. Gökhan Yüzbaşı'nın aracıyla 47. Alay'a gittik. Dışarıya sivil çıkıyoruz. Kamuflajımızı giyerek, dışarı çıkmamız kesinlikle yasak. Bu yüzden bazı sanıklar, 'sivil giyimli kişiler geldi' şeklinde burada ifade etti."
- "Darbeyi cep telefonumdan öğrendim"
AK Parti İl Binasına giden en son araçta olduğunu aktaran Altunsoy, vatandaşlardan tepki alınca durumu anlamak için cep telefonuna baktığını ve darbe girişimi olduğunu cep telefonundan öğrendiğini iddia etti.
Darbe girişiminin bir parçası olmadığını savunan Altunsoy,
"Atatürk’ün askeriyim. Bu milletin askeriyim. Kimseye 'vur'
emri vermedim. Ben ateş etmedim. Faruk Binbaşı, havaya ateş
ettiğinde ise onu uyardım. Havaya ateş edilmesinden sonra, halk
kızmaya başladı ve barikatlar yarıldı. Kalabalık, üzerime koşmaya
başlayınca ben de binaya koştum. Tüfeğim var, bana vurmalarına
rağmen kimseye ateş etmedim. Darbeyle alakam yok. Darbe girişimini
cep telefonumdan öğrendim. Yanımdaki arkadaşlara 'bunun bir parçası
olmayalım' dedim." diye konuştu.
- "Darbeci olsaydım, Yunanistan’a
gitmiştim"
Darbe girişimi içinde bulunmadığını ileri süren Altunsoy, darbe
maksadıyla AK Parti İstanbul İl Binasına gitmediği için pişman da
olmadığını söyledi.
Altunsoy, "Darbeci olsaydım, Yunanistan’a gitmiştim. Bize emir veren iki general tutuklu. O gün yanımdaki binbaşı, şu anda kayıp. Zaten telefondan haberleri görünce, geri dönme kararı aldık." ifadesini kullandı.
Darbe maksadıyla gitmeleri halinde silsile yöntemiyle önce milletvekilini derdest edeceklerini anlatan Altunsoy, "Kesinlikle böyle bir davranışımız olmadı. Eğer olsaydı, Metin Külünk Bey'i ve İl Başkanını tutuklardık." dedi.
Altunsoy, olaydan önce kendilerine sürekli bir terör eylemi
olacağı bilgisi verildiğini belirterek, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Yazılı bir emir sorgulamadık. Bizden önce emri alan kişi, Faruk Binbaşı’dır. Bizim her türlü emri sorgulayamayacağımız bilindiği ve kurmay olma ihtimalimiz de bulunduğu için geleceğimiz parlak olması dolayısıyla bu görev için seçildik. Harp Akademilerinde FETÖ’cü komutanlar var ki bugün düştüğümüz durum ortada. Ben bütün bu darbe girişimine bildiği halde katılan herkesin idam edilmesini istiyorum."
- Mahkeme başkanı: "Bırak şov yapmayı"
Sanık Altunsoy, "Bu ülkede askerin hiçbir kıymeti yok. Önceki Genelkurmay Başkanı terör örgütü üyeliğinden yargılandı. Daha sonra bunun kumpas olduğu ortaya çıktı. O zaman da Türk Silahlı Kuvvetleri için 'bağırsaklar temizleniyor' manşeti atıldı. FETÖ öyle bir kumpas kuruyor ki işte buradaki vatan evlatları, böyle bir duruma düştü. Ben şunu sormak istiyorum; o gün neden hiçbir siyasetçi zarar görmedi. O gün, askerler linç edilseydi, bunun hesabını kim verecekti." diye konuştu.
Bunun üzerine araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Öztürk,
"Bu askeri araçlara siyasetçiler mi bindi? Bu bir darbe
davası. İddianame kapsamında savunma yap. Bırak şov yapmayı.
Gerekirse ilgilisi hakkında da dava açılır ve bu mahkeme onları da
yargılar." dedi.
Sanık Altunsoy’un savunmasını tamamlamasının ardından, duruşma
yarına ertelendi.