AK Parti’deki ‘üç farklı senaryo’ ortaya çıktı! ‘Erdoğan’a giden ekip, eli boş döndü…’
Ankara kulislerinden son bilgileri aktaran Nuray Babacan, kayyum atamaları ile ilgili partinin önde gelenleri ile bazı bakanların cumhurbaşkanına gittiğini ancak elleri boş döndüğünü ileri sürdü.
Nefes yazarı Nuray Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında üçüncü kez iddianame hazırlamasının Ankara’da bir kez daha dalgalanmaya neden olduğunu belirttiği bugünkü yazısında çarpıcı kulisler paylaştı.
Partinin önde gelenleri ile bazı bakanların cumhurbaşkanına gittiğini yazan Nuray Babacan, CHP’li belediyelere kayyum atanmasının iktidar açısından sıkıntı yaratacağını, aynı zamanda hukuki açıdan da sorunlu olduğunu dile getirdiklerini ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaklaşımının değişmediğini ileri sürdü.
Yazısının devamında AK Parti kanadında yaşananlara dair üç farklı senaryonun konuşulduğunu dile getiren yazar, “Yüzde 40 yüzde 40 ayrışmış seçmen tabanında, 10 puan için yapılan bu mücadeleyi yorumlayanlar hiçbir şeyden tam emin değil. Kendileri dışında yapılan senaryolar ve karışık duygularla yol alıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
Nuray Babacan’ın ‘İstanbul’a kayyum atamak!’ başlıklı yazısı şöyle:
Yargının hızını alamayıp, üçüncü kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında iddianame hazırlaması, Ankara bir kez daha dalgalanmaya neden oldu. İktidarda, tüm bunların akıllı bir planın parçası olmadığını düşünenler olduğu gibi, bu sürecin, İstanbul’a kayyum atanmasıyla sonuçlanacağını iddia edenler de var.
Gün geçtikçe, iktidar partisinde konuşulanlar, ‘daha karmaşık, daha öngörülemez, daha tuhaf’ olmaya başladı. AKP’lilerin büyük bölümü ‘sadece izleyici’ olsa da kafa yoranlar da ‘dağılmış’ gibi…
ERDOĞAN’A GİDEN EKİP, ELİ BOŞ DÖNDÜ
AKP’lilerin analizlerine geçmeden önce, buraya önemli bir not bırakalım. CHP’li belediyelere kayyum atanmasının başladığı günlerde, partinin önde gelenleri ve bazı bakanların cumhurbaşkanına gittiği, yaşananların iktidar açısından sıkıntı yaratacağı, aynı zamanda hukuki açıdan sorunlu olduğunu dile getirdikleri, ancak Tayyip Erdoğan’ın yaklaşımının değişmediği anlatılıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve avukatlarına haber verilmeden önce iktidar medyasına servis edilen son iddianameye bu çerçevede bakmak lazım. 7 yıla kadar hapis cezası ve siyaset yasağı talep eden iddianame, İmamoğlu hakkındaki üçüncü dosya oldu.
AKP’DE ÜÇ FARKLI SENARYO
İktidar partisinde bu yaşananlara bakış açısını 3 başlıkta toplamak mümkün. Bütün bunların muhalefetin işine yaradığını düşünenler, gelişmeleri Mansur Yavaş açısında yorumlayanlar, bir de bu planın CHP’nin içini karıştıracağı, bunun da kendilerine yarayacağına inananlar;
1- Demokratik süreçler açısından sıkıntılı olduğunu söyleyenler; “Bu olayda, bize yönelik art niyet var mı diye soruyor arkadaşlar. Her şeye rağmen yargının siyasallaşmaması gerekir. Olay, yargıyla İmamoğlu arasında kör döğüşüne dönüştü. Ayrıca dava süreci öyle kolay ilerlemez. İstinaf ve yargıtay süreçlerinin tamamlanması zaman alır, erken seçim kararı da tüm bunları askıya alır. İmamoğlu’nu engellesen bile ne değişir ki; karşı tarafı kenetlersin, bir başkası daha güçlü gelir…”
2- Muhalefetin adayının Mansur Yavaş olması için uğraşılıyor diyenler, ‘Yavaş Kürtlerden oy alamaz, seçim kampanyasında da dağılır’ tezini savunuyor. Ancak, ‘Yavaş, rahatsız muhafazakarları oyunu daha kolay alır bizim için daha büyük risk. CHP’ye oy veren Kürt seçmen ideolojik olarak bizi zaten tercih etmez, yanlış hesap yapılıyor’ diyen de az değil...
3- Bir grup ise çok keskin. “Bundan sonra hiçbir şey sürpriz olmaz. Bu iş, İstanbul’a kayyum atamasına kadar gider” diyenler var. İmamoğlu’nun siyaseten önünü kesmenin, geçmişte Tayyip Erdoğan’a yapılanlar gibi sonuç doğurmayacağını, İmamoğlu’nun siyaset dışı kalmasının karşı cepheyi böleceğine inanıyorlar.
CHP’de ortaya çıkacak çatlaktan yararlanmak isteyen Kemal Kılıçdaroğlu ekibinin yeniden ortaya çıkacağını, hatta Özgür Özel’in bile adaylık için potaya gireceğini, bu bölünmüşlüğün AKP’nin işine yarayacağını savunanların beklentisi net. Tıpkı, son seçimlerde Millet İttifakı’nda son dakika yaşananlar gibi parçalı yapıdan medet ummak.
İktidar cephesinde durum bu. Yüzde 40 yüzde 40 ayrışmış seçmen tabanında, 10 puan için yapılan bu mücadeleyi yorumlayanlar hiçbir şeyden tam emin değil. Kendileri dışında yapılan senaryolar ve karışık duygularla yol alıyorlar!