21 Oca 2018 17:14 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 18:46

AK Parti Bursa Kadın Kolları 5. Olağan İl Kongresi

- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (1)- "Birileri hep sözüm ona 'soykırım' diye bizi suçluyor ya aslında son asrın en büyük soykırımına Türk milleti maruz kalmıştır. Balkanlardan çekilirken verdiğimiz sivil kayıpların sayısı 2 milyonun üzerindedir, Kafkasya'da en az bu kadar bir...

BURSA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Birileri hep sözüm ona 'soykırım' diye bizi suçluyor ya aslında son asrın en büyük soykırımına Türk milleti maruz kalmıştır. Balkanlar'dan çekilirken verdiğimiz sivil kayıpların sayısı 2 milyonun üzerindedir, Kafkasya'da en az bu kadar bir kayıp söz konusudur." dedi.

Erdoğan, Tofaş Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Bursa Kadın Kolları 5. Olağan İl Kongresi'ne katılarak, partililere hitap etti.

Konuşmasına tüm Bursalıları selamlayarak başlayan Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar AK Parti Bursa teşkilatlarında görev yapan tüm partililere şükranlarını sundu, ahirete irtihal edenlere de Allah'tan rahmet diledi.

Kongrenin hayırlara vesile olmasını isteyen Erdoğan, salona girmeden önce dışarıda büyük bir katılım ve heyecan bulunduğunu belirtti. Erdoğan, "Bursa maşallah dimdik ayakta." ifadesini kullandı.

Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasında yüzde 53,2 "Evet" oranıyla verdiği destekten ötürü tüm Bursalılara şükranlarını sunarak, "Her ne kadar Türkiye ortalamasının üzerinde bir neticeye ulaşılmış olsa da benim Bursa'dan beklentim çok daha büyüktü, öyle mi? Çünkü biliyorum ki siz de daha fazlasını bekliyordunuz. İnşallah 2019'un Mart’ında da Kasım’ında da bu patlamayı Bursa yapacaktır." diye konuştu.

- "Hakkıyla değerlendirilemediğini düşünüyorum"

Hep birlikte Bursa'yı çok daha yukarılara çekeceklerine ve bunun için şimdiden çalışmaya başlamaları gerektiğine işaret eden Erdoğan, kongreyle birlikte teşkilatların tüm güç ve vakitlerini 2019'a yönelteceklerini bildirdi.

Erdoğan, "Türkiye'nin en önemli sanayi, ticaret, tarım, turizm ve eğitim şehirlerinden biri olan, maziden atiye kurduğumuz köprünün adeta kilit taşlarından biri olan Bursa'yı şaha kaldırmadan bize durmak, dinlenmek haramdır." dedi.

Türkiye'nin 2023 vizyonunda Bursa'yı çok önemli görevlerin beklediğine değinen Erdoğan, "Bin yıldır şefkatli bir ana yüreği gibi kapısına gelen herkesi kucaklayan bu şehir, kendisi için yapılan her yatırımı kat be kat fazlasıyla ülkemize iade etmiştir. Bununla birlikte kadim tarihinden ve geniş bir yelpazeye yayılan üretim kapasitesinden gelen gücüyle Bursa'nın, önünde kullanılmayı bekleyen çok daha büyük bir potansiyel var." ifadesini kullandı.

Bursa'nın sıradan bir şehir olmadığını ve alışılmışın üzerinde bir alt yapıya sahip olduğunu belirten Erdoğan, "Uludağ gibi bir turizm markasının dahi hala hakkıyla değerlendirilemediğini düşünüyorum, bunun için 'Dört Mevsim Uludağ' sloganıyla başlayan çalışmayı çok önemli görüyorum." diye konuştu.

Erdoğan, son 15 yılda sadece kamu kurumları eliyle Bursa'ya 32 katrilyon liralık yatırım yaparak, bu konuda önemli bir alt yapı oluşturduklarını bildirdi. Erdoğan, eğitimde 8 bine yakın derslik yaptıklarını, sağlıkta 20'si hastane 55 tesisi Bursa'ya kazandırdıklarını, inşası devam eden şehir hastanesinin de gelecek yıl hizmete gireceğini söyledi.

- "Bazı hataların da gayet iyi farkındayız"

Çekirge, Yenişehir ve Kestel devlet hastanelerinin inşasının da sürdüğüne işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bursa hızla büyüyen bir şehir olduğu için buraya toplu konut projelerimizde önemli bir yer verdik. Bugüne kadar 20 binin üzerinde konutu hak sahiplerine teslim ettik. Tabii bu süreçte bazı hataların da gayet iyi farkındayız. İnşallah önümüzdeki dönemde onları da telafi edecek bir anlayışla Bursa'yı çok daha ileriye taşıyacak atılımları hep birlikte gerçekleştireceğiz."

Bursa'nın, Türkiye'nin ulaşım hatlarının en önemli kavşaklarından biri olmasına rağmen sadece 200 kilometre bölünmüş yolu bulunduğunu, kendilerinin bu rakamı 532 kilometreye çıkardıklarını vurgulayan Erdoğan, İstanbul-Bursa-İzmir otoyolunun Bursa'yı her iki istikamete de adeta bir adım mesafesinde yaklaştıracağını belirtti.

Osmangazi Köprüsü, Orhangazi Tüneli ve otoyolun önemli bir bölümünün hizmete açıldığına değinen Erdoğan, "Artık ben Bursa'ya uzak değilim, Bursa'ya artık bir İstanbullu olarak komşuyum. Zira İstanbul-Bursa bir saat, öyle mi? Güzelliklerine doyum olmaz, her taraf yemyeşil, İstanbul'dan bastırıyorsun, Orhangazi, Osman Gazi buralardan hem tarih hem de Bursa'ya bir an önce ulaşıyorsun. İzmir'e 2,5 saatte ulaşacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'nın bir diğer önemli ulaşım projesinin de Bursa-Bilecik hızlı tren hattı olduğunu ve projeyi gelecek yıl tamamlamayı planladıklarını belirterek, Bursa'nın böylece tüm hızlı tren hatlarına bağlanarak ulaşımı en kolay şehirlerden biri haline geleceğini bildirdi.

Gemlik-Bursa Demiryolu Projesi'nin sanayi ve ticaret için büyük önem taşıdığını ve inşasına yakında başlanacağını söyleyen Erdoğan, deprem riski sebebiyle Gemlik'in dönüştürülmesi projesinin de süratle hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

- "Seçimlere kadar dört dörtlük bir hazırlık bekliyorum"

İnşa ettikleri 18 baraj ve 15 göletle şehrin içme suyu sorununu çözdüklerini ve arazilerinin bereketini artırdıklarını, şu ana kadar yaklaşık 400 bin dekar araziyi sulamaya açtıklarını belirten Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

"Sadece ana başlıklarıyla ifade etmeye çalıştığım bu hizmetlerin neler olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. İnşallah önümüzdeki dönemde bu yatırımları daha da büyüterek, daha da yaygınlaştırarak sürdüreceğiz. 2019 aynı zamanda işte bu projelerin hazırlık sürecidir. Bunun için hem sizlerden hem ilgili kurumlarımızdan sıkı bir çalışmayla seçimlere kadar şöyle dört dörtlük bir hazırlık bekliyorum. Buna hazır mıyız?"

Erdoğan, partililerin "Dik dur eğilme, bu millet seninle" şeklindeki tezahüratları üzerine, "Hiç merak etmeyin. Biz bugüne kadar beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğildik. Bunun dışında asla." karşılığını verdi.

Bursa'da özellikle düğünlerde sıkça söylenen bir Cezayir Türküsü olduğunu anımsatan Erdoğan, "Bizi geçmişimizden, tarihimizden, ecdadımızdan kopartmaya çalışanlar sebebiyle gençlerimizin çoğu bu türküde geçen ifadelerin anlamını bilmez. Aslında bir ağıt olan bir türkünün oyun havası niyetine çalınıp söylendiği yerler dahi bulunuyor. Halbuki bu türkü, Barbaros Hayrettin Paşa tarafından Osmanlı'ya bağlanan Kuzey Afrika topraklarının Avrupalı güçlerce işgalini ve bu sırada askerlerimizin maruz kaldığı katliamları anlatır." dedi.

Erdoğan, "Cezayir'in harmanları savrulur, savrulur da sol yanına devrilir, sarı buğday samanından ayrılır, sokakları mermer taşlı, güzelleri hilal kaşlı Cezayir. Gemilere çürük tahta dayanmaz, yiğitlere gaflet bastı uyanmaz, aman Allah'ım buna canlar dayanmaz, sokakları mermer taşlı, güzelleri hilal kaşlı Cezayir. Cezayir'i bir ikindi bastılar, camilere çifte çanlar astılar, yiğitleri kurban diye kestiler, sokakları mermer taşlı, güzelleri hilal kaşlı Cezayir" şeklindeki türkünün sözlerini okudu.

- "Bunun propagandasını yapmadığımız için..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz 200 yılda kademe kademe yaşanan acıların ifadelerinden biri olan bu türkünün, aslında bugüne de ışık tuttuğunu ve aydınlattığını bildirdi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz nereden çekilmek zorunda kalmışsak, nereyi boşaltmışsak orası zulme, baskıya, bitip tükenmek bilmeyen istikrarsızlıklara, çatışmalara gark olmuştur. Kuzey Afrika'da, Orta Doğu'da, Balkanlar'da nereye baksanız bu gerçeği görebilirsiniz. Tarihinde sömürgecilik gibi bir insanlık suçu olmayan ecdadımız, asırlarca yönettiği bu bölgeleri sadece imar etmiş, sadece güvenin ve huzurun teminatı olmuştur.

Birileri hep sözüm ona 'soykırım' diye bizi suçluyor ya, aslında son asrın en büyük soykırımına Türk milleti maruz kalmıştır. Balkanlar'dan çekilirken verdiğimiz sivil kayıpların sayısı 2 milyonun üzerindedir, Kafkasya'da en az bu kadar bir kayıp söz konusudur. Birinci Dünya Savaşı'nda, dört bir yandaki cephelerde bıraktığımız yiğitlerimiz için yakılan ağıtlar bugün de yüreğimizi dağlamaya devam ediyor, nesilden nesile aktarılıyor. Şu dillerden düşürülmeyen, Ermeni tehcirinin sebebi olan katliamlarda kaybettiğimiz insanlarımızın sayısı 'soykırım' diye ifade edilen rakamlardan kat ve kat fazladır. Biz tevekkül sahibi bir millet olarak acımızı kalbimize gömdüğümüz, bunun propagandasını yapmadığımız için, tam tersi iddialara muhatap olduğumuzdan şaşırıyoruz. Hem suçlu hem güçlü dedikleri türden bir saldırı ile giderek daha çok karşılaşacağımız anlaşılıyor. Allah'ın izniyle hepsine de verecek cevabımız vardır."

(Sürecek)