13 Nis 2017 09:10
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:37
AİHM'den Cumhuriyet dosyasına öncelik
Tahliye talepli başvurunun AYM'den önce AİHM'de karara bağlanması olasılığı doğdu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Cumhuriyet gazetesinin
tutuklu yazar ve yöneticilerinin yaptığı başvuruyu öncelikli
görüşmeye karar verdi. Böylece Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 3.5
aydır gündemine almadığı tahliye talepli başvurunun Anayasa
Mahkemesi’nden önce AİHM’de karara bağlanması olasılığı doğdu.
Cumhuriyet gazetesinden Kemal Göktaş'ın haberine göre, AİHM Yazı İşleri Müdürlüğü’nden Cumhuriyet gazetesi adına başvuru yapan avukatlardan Fikret İlkiz’e gönderilen tebligatta, başvurunun görüşülme usulüne ilişkin kurallar paylaşıldıktan sonra "öncelikli görüşme" talebiyle ilgili alınan karara da yer verildi. Buna göre AİHM, İçtüzüğün 41. maddesindeki kriterler arasında yer almamasına rağmen davanın konu itibarıyla AİHM’nin öncelikli olarak inceleyeceği davalar arasında yer aldığını belirterek davanın "Mümkün olan en kısa sürede inceleneceğini” bildirdi. AİHM daha önce de tutuklu gazeteciler Ahmet Altan, Mehmet Altan, Atilla Taş ve Murat Aksoy adına yapılan başvurularda aynı kararı vermişti.
"Hukuksuzluk doğrulandı"
Cumhuriyet avukatları, aralık ayı sonunda Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları bireysel başvurunun görüşülmemesi üzerine AİHM’ye başvurmuştu. Başvuru, yazar ve yöneticiler hakkındaki iddianame düzenlenmeden önce, mart ayı başında yapıldı. Geçen hafta İstanbul Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamenin de Cumhuriyet’in avukatlarının başvurusundaki argümanlarını tamamen doğruladığı yorumu yapıldı.
Cumhuriyet’in AİHM başvurusunda gazetedeki haber ve yazılar gerekçe gösterilerek tutuklanan yazar ve yöneticiler hakkında “salıverme” kararı verilmesi talep edilmişti. Anayasa Mahkemesi’ne 26 Aralık 2016’da yapılan başvurunun görüşülmediği ifade edilen başvuruda "AİHM’nin başvuruyu öncelikle incelenmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 'özgürlük ve güvenlik' hakkı başlıklı 5. maddesi ile 'ifade özgürlüğü' başlıklı 10. maddesinin ihlal edildiğine karar verilmesi istenmişti. Tutuklama kararları ile ‘ağır’ kişi özgürlüğü ihlalinin yaşandığı belirtilen başvuruda, AİHM’den başvurucuların derhal salıverilmelerine karar vermesi talep edilmişti. Başvuruda “Başvurucular, gazetenin yayın politikasını değiştirmek ve hükümetin hoşuna gitmeyen haber ve yazılar gerekçe gösterilerek üç aydan fazla süredir tutukludur. Tutuklanmaları nedeniyle, kamuoyunun, gazetecilerin ve akademisyenlerin görüşlerini ifade etme iradeleri üzerinde caydırıcı etki ortaya çıkmıştır. Tutuklama, yargısal taciz niteliğindedir ve politik amaç taşımaktadır. Kamu otoriteleri iyi niyetle hareket etmemiştir. Soruşturma hukuki değil siyasidir. İktidar, gazeteyi susturmak, yayınlarını durdurmak istemektedir” deniyordu.
Cumhuriyet gazetesinden Kemal Göktaş'ın haberine göre, AİHM Yazı İşleri Müdürlüğü’nden Cumhuriyet gazetesi adına başvuru yapan avukatlardan Fikret İlkiz’e gönderilen tebligatta, başvurunun görüşülme usulüne ilişkin kurallar paylaşıldıktan sonra "öncelikli görüşme" talebiyle ilgili alınan karara da yer verildi. Buna göre AİHM, İçtüzüğün 41. maddesindeki kriterler arasında yer almamasına rağmen davanın konu itibarıyla AİHM’nin öncelikli olarak inceleyeceği davalar arasında yer aldığını belirterek davanın "Mümkün olan en kısa sürede inceleneceğini” bildirdi. AİHM daha önce de tutuklu gazeteciler Ahmet Altan, Mehmet Altan, Atilla Taş ve Murat Aksoy adına yapılan başvurularda aynı kararı vermişti.
"Hukuksuzluk doğrulandı"
Cumhuriyet avukatları, aralık ayı sonunda Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları bireysel başvurunun görüşülmemesi üzerine AİHM’ye başvurmuştu. Başvuru, yazar ve yöneticiler hakkındaki iddianame düzenlenmeden önce, mart ayı başında yapıldı. Geçen hafta İstanbul Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamenin de Cumhuriyet’in avukatlarının başvurusundaki argümanlarını tamamen doğruladığı yorumu yapıldı.
Cumhuriyet’in AİHM başvurusunda gazetedeki haber ve yazılar gerekçe gösterilerek tutuklanan yazar ve yöneticiler hakkında “salıverme” kararı verilmesi talep edilmişti. Anayasa Mahkemesi’ne 26 Aralık 2016’da yapılan başvurunun görüşülmediği ifade edilen başvuruda "AİHM’nin başvuruyu öncelikle incelenmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 'özgürlük ve güvenlik' hakkı başlıklı 5. maddesi ile 'ifade özgürlüğü' başlıklı 10. maddesinin ihlal edildiğine karar verilmesi istenmişti. Tutuklama kararları ile ‘ağır’ kişi özgürlüğü ihlalinin yaşandığı belirtilen başvuruda, AİHM’den başvurucuların derhal salıverilmelerine karar vermesi talep edilmişti. Başvuruda “Başvurucular, gazetenin yayın politikasını değiştirmek ve hükümetin hoşuna gitmeyen haber ve yazılar gerekçe gösterilerek üç aydan fazla süredir tutukludur. Tutuklanmaları nedeniyle, kamuoyunun, gazetecilerin ve akademisyenlerin görüşlerini ifade etme iradeleri üzerinde caydırıcı etki ortaya çıkmıştır. Tutuklama, yargısal taciz niteliğindedir ve politik amaç taşımaktadır. Kamu otoriteleri iyi niyetle hareket etmemiştir. Soruşturma hukuki değil siyasidir. İktidar, gazeteyi susturmak, yayınlarını durdurmak istemektedir” deniyordu.